CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, önceki gün Habertürk'te Didem Arslan'ın sunduğu programda Nagehan Alçı, Gürkan Hacır ve Bülent Aydemir'in sorularını yanıtladı. İnce'nin verdiği cevaplar sosyal medyada gündem olurken program yüzde 19 reyting alarak rekor kırdı.
ESKİDEN…
Soruyu soran kazanırdı.
Soruya muhatap olan kazanıyor.
*
Eskiden…
Politikacılar, gazetecilerin önüne 3-0 yenik çıkarlardı.
Bugün…
Gazeteciler, politikacıların önüne 3-0 yenik çıkıyorlar.
*
Eskiden…
Ahali, gazetecilere “göster şu politikacıya gününü” diye tezahürat yapardı.
Bugün…
Ahali, politikacılara “göster şu gazetecilere gününü” diye tezahürat yapıyor.
*
Eskiden…
Gazeteciye “Sen bu soruyu falancaya da sorabilir misin” dendiğinde… Gazeteci “hem de nasıl sorarım, yeter ki karşıma gelsin” derdi.
Bugün…
“Hebele gübele hebele” deniliyor.
Eskiden…
Siyasetçiler madara olurdu.
Bugün…
Gazeteciler madara oluyor.
NAGEHAN ALÇI: SANKİ DÜELLODAN ÇIKMIŞIM GİBİ…
Öte yandan İnce dışında sosyal medyada en çok konuşulan kişilerden birisi Nagehan Alçı oldu. Alçı, bugünkü köşesinde konu hakkında şu notu düştü:
YA o programa katılan ben değildim ya da post truth’u da aşıp anti truth evresine geçtik. Zira yer yer gerilimli ama saygı çerçevesi dışına çıkan hiçbir sözün zikredilmediği iyi bir program yaptık çarşamba akşamı. Ancak daha stüdyodan çıkar çıkmaz telefonlarım çalmaya başladı. Sanki Muharrem Bey ile bir düellodan çıkmışım gibi mesajlar yağıyordu. Bir tarafta tebrik edenler, öbür tarafta küfredenler. Hakkımda 130 bin kadar tweet atılmış.
Arkadaşlar, size bir hatırlatma yapayım: Ben cumhurbaşkanı adayı değilim ve yaptığımız yayın da bir politik tartışma ya da açık oturum yayını değildi. Evet benim de bir politik kimliğim var, bilindiği gibi liberal-demokrat bir yazarım. Ama o yayında ben Muharrem İnce’ye sadece sualler soran bir gazeteciden ibarettim…