Suriye savaşı hükümetin adım adım kazanımlarına rağmen hala devam ederken, Ortadoğu, ABD'nin AB'deki müttefiklerinin arzusu hilafına İran'la nükleer anlaşmadan çekilmesi, büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması eşliğinde yeni kriz tetikleniyor.
İsrail, Suriye sahasında doğrudan İran ile kapışma yönünde hamleler yaparken, Lübnan'da Hizbullah'ı güçlendiren seçimlerin ardından Irak seçimleri kapıda.
Ortadoğu'daki karmaşık gidişatı Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Kasım Han'a sorduk.
'ORTADOĞU UZUNCA BİR ZAMANDIR PROBLEMLİ GÜNLERE DOĞRU İLERLİYORDU'
Doç. Dr. Ahmet Kasım Han'a göre ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi kararı sürpriz değilken, bölge zaten uzunca bir zamandır problemli günlere doğru ilerliyordu:
"Ortadoğu zaten bir türlü dönemeçten çıkamıyor. Sürekli olarak sert bir virajın içerisinde dönüyor çok uzun bir zamandan beri. Son gelişmeler virajın açısını biraz daha keskin hale getiriyor mu diye sorarsak bunun cevabı, evet olur. Korkarım bir süredir aslında şunu görmek lazım; bölge zaten uygun adım daha problemli günlere doğru ilerliyordu uzunca bir zamandır.
'ABD'NİN KARARININ HUKUKİ OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİNE İMKAN YOK'
Kasım Han'a göre ABD'nin İran ile anlaşmadan çekilme kararının hukuki olarak değerlendirilmesine imkan yok:
"ABD'nin BMGK onaylı bu anlaşmayı nasıl deldiği aşikar. Gözümüzün önünde cereyan ettiği biçimiyle yapıyor bunu.
'İRAN GİBİ BİR KÜLTÜRÜN REJİMİNİ DEĞİŞTİRMEK BASİT DEĞİL'
Kasım Han'a göre İran gibi bir kültüre sahip ülkenin rejimini değiştirmek basit bir iş değil ve böyle bir rejim değişikliği halinde bile ulusal çıkar dönüşümü olmaz:
"Bu siyasi kararın temelinde rejim değişikliği yoluyla İran'ı ehlileştirmek kaygısıyla alınmış olduğuna dair ikna edici bir boyutu yok, böyle düşünenlerdenim. Neden? Çünkü bu kararla İran'da rejim değiştirmeye kalkıyorsak, rejimi değişmiş bir İran'ın ulusal çıkarlarının ve bu çıkarlara ilişkin anlayışın da bütünüyle dönüşeceğini varsayıyoruz demektir.
'ABD'NİN YAPTIRIMLARI UYGULAYABİLMESİ İÇİN AB'YE İHTİYACI VAR'
ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki kişiliklerin İran karşıtlığıyla bilindiğine vurgu yapan Kasım Han, Trump'ın yaptırımları uygulayabilmesi için ise Avrupalı ülkelere ihtiyacı olduğunu, bu yüzden de o ülkelerin ‘kolunu bükmesinin' gerekli olduğu söyledi:
"Avrupa Birliği'yle ilgili şunu söyleyebiliriz; Avrupalılar böyle konularda daha ortada bir reaksiyon vermeye çalışırlar, normal koşullarda da ABD ve dünya siyaseti bu ortada reaksiyonları yani mülayim, ortacı reaksiyonların göstermesine izin verir. Ama bugünkü koşullar öyle değil, bir kere ABD'nin başındaki 'zat-ı muhterem' öyle bir adam değil.
'GERÇEKTEN KİTLE İMHA SİLAHI OLAN BU İŞTEN KURTULUYOR'
Anlaşmalar konusunda uluslararası hukuktaki ikircikli duruma işaret eden Kasım Han, ABD'nin nükleer silaha sahip olduğu söylenen Kuzey Kore ile anlaşırken İran ile anlaşmadan çekilmesine atıf yaparak ‘gerçekten kitle imha silahı olan bu işten kurtulduğu' anımsatmasını da yaptı:
"ABD'deki Rusyacılık ve Çincilik tartışmalarından daha beter bir şey var bence. Yani o tartışmalar daha teorik tartışmalar, pratikte ise başka bir gerçeklik var.
'KORE MESELESİNDE ÇİN'İN ELİ DAHA KUVVETLİ, TRUMP ÇİN İLE DİDİŞMEYE ÇOK NİYETLİ DEĞİL'
Kasım Han, Trump'ın, Kore meselesinde eli kuvvetli olan Çin ile didişmeye niyeti olmadığını ancak Çin ile ilişkinin ABD'nin kurumsal ruh hali çerçevesinde düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptı:
"Trump'ın Çin'le çok didişmek arzusunda olmadığını anlıyorum. Ama Kuzey Kore ile anlaşma konusunda bu kadar çok şey de ‘okumam'. Çünkü Kore meselesinde Çin'in eli daha kuvvetli ve daha ağır. Yani Trump uzunca bir zaman Çin'in yeterince iş birliği yapmamasından şikayet etti.
'İRAN İLE TİCARET ÖNEMLİ, TÜRKİYE, İRAN'A KARŞI YAPTIRIMLARA GİTMEZ'
Türkiye'nin İran ile olan ticaretinin, ulusal çıkarlar açısından kritik olduğunu söyleyen Kasım Han'a göre Türkiye, İran'a karşı sert bir yaptırım rejimine girmeye evet demez:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'ın aldığı kadarı doğru bulmadığını söyledi.
'ABD'NİN BİZE SIRA GELENE GELENE KADAR MERKEL'İ VE MACRON'U İKNA ETMESİ LAZIM'
"ABD, İran'a karşı yaptırım uygulatma konusunda bize sıra gelene kadar herhalde başkaları ile uğraşmak zorunda kalacak. Orada çünkü Angela Merkel'i ikna etmesi lazım, Macron'un çok uğraştığını biliyoruz anlaşma iptal edilmesin diye. Yani Trump ile el ele tutuştular ama o kadar rahat geçmediğini biliyoruz o görüşmelerin. Zaten bütün bu olup biten de Trump'ın temelde siyasi kaygılarıyla şekilleniyor. Yani sonunda, aslında bütün siyaset yerel siyasettir sözü ortaya çıkıyor."
'NÜKLEER ANLAŞMA KARARI, TRUMP İLE, ABD İÇ SİYASETİYLE DE ALAKALI'
Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın bütün baskılara rağmen nükleer anlaşmayı imzaladığını söyleyen Kasım Han'a göre Trump'ın bu kararı ABD iç siyasetiyle alakalı:
"Bu meselesin arkasında İsrail de var, Suudi Arabistan da var, var oğlu var tabii. Herkesin bir önceliği var da, bizde genelde insanlar bu analizleri yaparken şunu kaçırıyorlar, tamam, ama bu biraz Nasreddin Hoca fıkrası gibi, yani iyi de hırsızın hiç mi suçu yok?
'İRAN'A KAPIYI GÖSTERMEK O KADAR BASİT BİR KARAR DEĞİL'
Ahmet Kasım Han son olarak nükleer anlaşmadan çekilme meselesi üzerinden Suriye'de Türkiye ile alakalı bir sorun çıkmasının kolay olmadığını ve şu anki dengelerde İran'a kapıyı göstermenin basit bir karar olmadığını söyledi:
"Suriye'de Türkiye'nin muhatabı Rusya. Zaten İran'la anlaşmamak üzerine anlaştık, aramızı da Rusya buluyor. Bu noktadan kolay kolay bir şey çıkmaz, Türkiye için çok varoluşsal bir mesele ayrıca, hem iç siyaseti hem dış siyaseti bakımından, üstelik bir de şimdi seçime gidiyoruz, kolay değil. Ama zaten daha bu hikaye çok su kaldıracaktır yani sen kaldırdın oldu ama ya birisi şimdi bunu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na götürürse? Kudüs kararı gibi, yani her şey mümkün. Bu konu Türkiye'deki iktidarla alakalı değil, en azından benim gördüğüm perspektiften değil. Seçimlerden sonra iktidar değişirse birtakım noktalarda daha sert, daha yumuşak davranma imkanı olabilir ama Türkiye'de kim iktidarda olursa olsun şu anki dengelerde İran'a kapıyı göstermek o kadar basit bir karar değil."