İSRAİL'İN NÜKLEER CEPHANELİĞİ KONUSUNDA SUS PUS
Ortadoğu'nun nükleer silah sahibi tek ülkesi olan İsrail'in lideri, İran'la ilgili hiçbir somut kanıta dayanmayan iddialarını CNN'e taşırken, tüm dünyanın gözünün içine baka baka İsrail'in nükleer silahlarıyla ilgili resmi açıklama yapmama politikasını devam ettirdi. İsrail'in nükleer silah sahibi olup olmadığı sorusu üzerine Netanyahu, kendisinin bir sunumda bulunamayacağını, tahmini başkalarına bıraktığını dile getirdi.
"Well you can make all your assumptions. One thing is clear: Israel is not threatening the annihilation of any country," Prime Minister Benjamin Netanyahu says when asked by @ChrisCuomo if Israel has nuclear weapons pic.twitter.com/IMWAv6B1mA
— New Day (@NewDay) 1 Mayıs 2018
@CNN #Netanyahu won't even answer if his country has nuclear weapons WTF Seriously… you need to end this interview!!!
— Juliana (@OneWokeWoman) 1 Mayıs 2018
Netanyahu ''Ele geçirdiğimiz dramatik bulguları mümkün olan en fazla insanın duymasının önemli olduğunu düşündüm'' dedi.
Israeli Prime Minister Benjamin Netanyahu "wanted the world to hear" his claim to have proof of a secret Iranian nuclear program, which is why he spoke in English.
— New Day (@NewDay) 1 Mayıs 2018
"I thought it was important that the broadest audience possible would hear the dramatic findings that we found" pic.twitter.com/viYpEaDdYY
'ÇİN VE UAEK'YA DA ULAŞTIK'
''Büyük ilgi gösterdiler ve incelemek üzere haftasonu İsrail'e uzman heyetleri gönderecekler'' bilgisini paylaşan İsrail lideri ''Putin'e materyalleri incelemesi için kendisinin de davetli olduğunu söyledim. Çinlilere ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (UAEK) da ulaştık'' vurgusu yaptı.
'TRUMP'I 5 MART'TA HABERDAR ETTİ, AMERİKAN İNCELEMESİ SÜRÜYOR'
Bu vesileyle Reuters'e konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili, İran'ın nükleer arşivinden İsrail'in bir yıldır haberdar olduğunu, şubatta düzenlediği isithbarat operasyonuyla belgelerin kopyalarını ele geçirdiğini ve Netanyahu'nun 5 Mart'ta Washington'da görüştüğü Trump'ı durumdan haberdar ettiğini anlattı. İsrailli yetkili, Farsça'dan İbranice'ye çevirinin uzun zaman aldığını ve ABD'nin materyal üzerinde kendi ayrı incelemesini gerçekleştirdiğini aktardı.
Putin de 'uluslararası istikrar ve güvenliğin sağlanması açısından büyük önem taşıyan İran'la nükleer anlaşmanın tüm taraflarca sıkı sıkıya uygulanması gereğini vurguladığını' duyurmuştu.
'İRAN HAKKINDA EN İYİ İSTİHBARAT İSRAİL'DE'
İran yönetiminden ''Dün tüm dünyaya gösterdiklerimin bilinmesini istemiyorlardı'' diye söz eden Netanyahu, bugün UAEK'dan gelen ''İran'ın 2009'dan sonra nükleer silah programı devam ettirdiğine dair kanıt yok'' açıklamasının hatırlatılması üzerine '' İran'a dair kimsenin elinde İsrail'inki kadar iyi istihbarat yok'' dedi.
İsrail'in İran'la savaşa tutuşmaya hazır olup olmadığı sorusu üzerine Netanyahu ''Kimse bu türden bir gelişme istemiyor. Bölgede kuralları değiştiren taraf İran'' karşılığını verdi.
ESKİ CIA DİREKTÖRÜ: BİLMEDİĞİMİZ BİR ŞEY YOK
CNN, Netanyahu'nun ardından, Trump gibi İran karşıtı olan eski Başkan George W. Bush döneminde CIA Direktörü olan emekli general Michael Hayden'ın görüşlerini de aldı. Hayden, İsrail Başbakanı'nın iddiaları için ''Hepsi eski haber, yeni bir şey yok'' dedi.
"Credit to the Israeli intelligence service for getting this trove of documents… but I think all it does, Chris, is give more detail to the plotline that we all knew": Former CIA Director Michael Hayden calls Netanyahu's claims about Iran's nuclear program "old news" pic.twitter.com/3lweOEl5nL
— New Day (@NewDay) 1 Mayıs 2018
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Beyaz Saray'ı ziyaretinde Trump'ı İran'la nükleer anlaşmadan çıkmaması için iknaya çalışması sonrası Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'dan Netanyahu'nun sunumuyla ilgili kritik bir açıklama geldi.
İsrail'in sunduğu İran'ın geçmiş nükleer faaliyetleriyle ilgili istihbaratı Fransa'nın kaale aldığını ve ayrıntılı şekilde inceleyeceğini söyleyen Le Drian, bunların İran'ın nükleer programıyla ilgili uzun vadeli garanti gerektiğini teyit ettiğini, dolayısıyla UAEK'nın İran'ın faaliyetlerini denetlemeye devam etmesi gerektiğini, bunun için de nükleer anlaşmanın korunmasının şart olduğunu belirtti.