Mirzayan, sözlerine şöyle devam etti:
Muhalefet aceleci davranmaya karşı çıkıyor, zira daha 1.5 yıl çalışır bir kontrol ve denge sistemi olan çok partili devlet koşullarında kalmak istiyor. Bu nedenle Erdoğan karşıtları, kararının motiflerini gözden düşürmeye çalışıyor. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, erken seçimin Türk yönetiminin ‘eksikliğinin’ bir kanıtı olduğunu belirtmişti. Fakat aslına bakılırsa durum böyle değil. Ekonomik durum oldukça iyi, pazar artış gösteriyor, gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyüyor.
'ERDOĞAN, ÜLKENİN EN POPÜLER POLİTİKACISI OLARAK KALMAYA DEVAM EDİYOR'
Dış politikada da işler oldukça iyi, Türkiye ABD ile zıtlaşmada galip geliyor, Iraklı Kürtlerin bağımsızlıklarına izin vermedi ve Suriye’nin Afrin bölgesini PYD’den temizledi. Dolayısıyla Erdoğan ülkenin en popüler politikacısı olarak kalmaya devam ediyor. Aslında tam da bu başarılar, erken seçimlerin asıl nedeni.
'HDP ZAYIFLATILMIŞ DURUMDA'
Buna ek olarak rakiplerin kondisyonu şu anda çok iyi değil. Mesele, Türkiye’de ohal durumunun en az birkaç ay daha devam edecek olası da değil, mesele, partilerin kendisinde. Örneğin HDP’liler, destekçilerine yapılan toplu gözaltılar ve komşu Suriye'deki olaylara bağlı olarak Kürt hareketine gölge düşmesiyle zayıflatılmış durumda.
'CHP'NİN HALA CUMHURBAŞKANI ADAYI YOK'
CHP’ninse hala Cumhurbaşkanı adayı bulunmuyor. Cumhuriyetçilerin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, daha geçen yıl aday olmayacağını açıklamıştı. Elbette ki şimdi durumu yeniden değerlendirebilir, fakat partinin kendi içinde yeni bir eleme kaçınılmaz ve bu durumun parti birline herhangi bir katkısı olmaz.
'İYİ PARTİ AK PARTİ İÇİN CİDDİ BİR TEHDİT OLABİLİR'
'ABD VE AB İÇİN ERDOĞAN YÖNETİMİNDEKİ TÜRKİYE KABUL EDİLEMEZ'
Batının geneli şüphesiz Türk yönetiminin aceleciliğinden memnun değil. AB ve ABD için Erdoğan’ın yönetimindeki Türkiye kesinlikle kabul edilemez. Erdoğan’ı darbeyle indiremeyip, baskı ve yaptırımlarla baş eğdirmeyip, seçimlerle onu ortadan kaldırmaya karar verdi ve mevcut Başbakanın muhaliflerini, aynı İYİ Parti'yi ortaya çıkarmaya başladı.
'BATI, TÜM MUHALEFETİ AKŞENER ETRAFINDA TOPLANMAYA ÇAĞIRIYOR'
Fakat partinin gelişimi için zaman gerekli, Erdoğan ise onları bu zamandan yoksun bıraktı. Bu nedenle Batı, tüm muhalefeti en azından cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Meral Akşener’in etrafında toplanmaya çağırıyor. Sorun şu ki, Sayın Akşener’e uluslararası desteğin Erdoğan’a (S-400’ler için uygulanan yaptırımlar ile) yapılan baskıyla bir araya getirilmesi, resmi Türk propagandasının Erdoğan’ın rakibini Türkiye düşmanlarının bir maşası, bir hain olarak göstermesine yol açabilecek.
'RUSYA ERDOĞAN'I ÖNGÖRÜLEBİLİR ORTAK OLARAK DEĞERLENDİRİYOR'
Mirzayan şöyle devam etti:
'RUSYA ERDOĞAN'IN DIŞ POLİTİKASININ TEMELİNDEKİ İSLAMCILIK-MİLLİYETÇİLİK KARIŞIMINDAN ENDİŞE DUYMUYOR OLAMAZ'
Diğer yandan Rusya, Erdoğan’ın dış politikasının temeline yerleştirdiği İslamcılık ve milliyetçilik karışımından endişe duymuyor olamaz. Bazı Rus jeopolitik teorisyenleri, bunun Avrasya projesinin bir Türkiye alternatifi olduğunu ve Ankara'nın Avrasya Birliği'ne çekilmesi gerektiğini ileri sürüyor. Ancak Türk projesi, Ankara'nın Türkçülük dünyasında mutlak lider olmasını öngörüyor ve bu dünya sadece devletleri değil, aynı zamanda devletlerin Müslüman nüfuslu kısımlarını da içeriyor. Örneğin Rusya (Kırım, Tataristan, Başkortostan, Kuzey Kafkasya). Rusya'nın, bu konudaki kırmızı çizgilerini çizmenin dışında farklı seçeneği bulunmuyor.
Mirzayan, aynı zamanda Moskova ve Ankara'nın yüzyıllardır devletlerarası ilişkilerle bağlandığını ve süreç içerisinde daha büyük sorunların da ortaya çıktıp, çözüldüğünü hatırlamakta fayda olduğunu da sözlerine ekledi.