Rusya'da 18 Mart'ta gerçekleşen devlet başkanlığı seçimlerinde katılımın oldukça yüksek olduğuna işaret eden Özdemir "Bu seçimlerde katılımın oldukça yüksek olması önemliydi. Seçimlere yüzde 68'lik bir katılım sağlandı. Bu da son başkanlık seçimlerine oranla yüzde 3'lük bir artış barındırıyor. Kanaatimce, bu Rusya için oldukça yüksek bir oran ve böyle olması dolayısıyla da herhangi bir meşruiyet sorunu barındırmıyor" ifadelerini kullandı.
Seçimlerin Rusya basını tarafından olduğu kadar uluslararası basın tarafından da yakından takip edildiğine işaret eden Özdemir "Özellikle ABD'deki dışişleri bakanının değişimi, ondan önce Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev gibi yaptırım uygulanabilecek 114 politikacı ve 96 iş adamının bulunduğu ‘Kremlin Raporu' ve son olarak da İngiltere'nin kendi topraklarında İngiltere topraklarında bir tür sinir gazıyla zehirlenen eski Rus çifte casus Sergey Skripal ve kızının başına gelenlerden Moskova'yı sorumlu tuttuğu süreçte, Batılı medya Rusya'daki seçimleri yalnızca izlemekle kalmadı, ayrıca sürece etkide bulunmaya çalıştı. Putin'in zafer konuşmasına baktığımda Rusya Lideri'nin oldukça rahat olduğunu görüyorum. Önümüzdeki günlerde artacak uluslararası gerilime karşı şimdiden toplumsal mutabakatını sağlamış ve bu seçim sonuçlarıyla iç cephesini güçlendirmiş görünüyor. Rus seçmenleri tarafından dünya kamuoyuna güçlü bir mesaj verildi" dedi.
Batı medyasının Rusya'da ‘tek adam yönetimi' varmış gibi dezenfomasyon ürettiğinin altını çizen Özdemir "Rusya'da Putin, güç dengeleri açısından birden fazla güç odağı arasında dengeyi kurarak bir nevi koalisyon yönetiyor. Yani dünya kamuoyunda sıkça gösterildiği gibi tek adam yönetimi yok. Rusya'da ortak akılla hareket ediliyor ve güçlü bir devlet mekanizması var. Ve doğaldır ki, ülkede birbirinden farklı gruplar var. Ben bu farklı gruplar arasında dengenin sağlanmasıyla Rusya'da bir koalisyon yürütüldüğünü düşünenlerdenim" dedi.
Özdemir "Bu koalisyonun önemli ayaklarından birisi, 2000 yıllarından bu yana Rusya içerisindeki Batıcı grup. Bu grubun da en somut temsilcisi Başbakan Dmitriy Medvedev. Tam bu noktada, bu ay sonunda belirlenecek kabine üyeleri ve başbakanın kim olacağı soru büyük önem taşıyor. Bu isimlerin belirlenmesi, Rusya iç siyasetindeki dengelerin ne yönde değişeceğine ışık tutacak. Eğer Medvedev koltuğunu kaybeder ve yerine liberal ekonomiye daha mesafeli ve daha devletçi bir isim gelirse, Rusya'da Batıcıların içeride de kaybettiğini söyleyebileceğiz" diye ekledi.