İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ile TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM), bilgi güvenliği için kullanılan teknolojilerin milli ve yerli unsurlarla üretilmesinin ulusal güvenlik için zorunlu hale geldiğinden hareketle, atomik ölçekte sistemler üzerine çalışma başlattı.
"Bu zorluklar hesaplama teknolojilerindeki gelişmelerle güvenliğini yitirme aşamasında. Özellikle kuantum bilgisayar teknolojisinin kullanılabilir hale gelmesi klasik anlamda bildiğimiz şifreleme ve anahtar üretim metodları üzerinde yıkıcı bir etki yaparak bu sistemlerin tamamıyla değişmesini gerektirecektir. Bu anlamda bilgi güvenliği için kullanılan teknolojilerin milli ve yerli unsurlarla üretilmesi ulusal güvenlik için zorunlu hale gelmiştir. Bilgi güvenliği için kullanacağımız teknolojiyi hiçbir ülkeden güvenerek satın alamayız. Bu da her ülkenin stratejik anlamda önemli hedeflerinden bir tanesidir."
GÜVENLİĞİ 'TAHMİN EDİLEMEZ ANAHTAR' SAĞLAYACAK
Ateş, üzerinde çalıştıkları projede klasik anlamda şifreleme için kullanılan anahtar dağıtım metodlarına alternatif olarak tek foton seviyesinde ışık kullandıklarını söyledi.
Ateş, bilgi güvenliğinde, şifreli mesajın üçüncü bir kişinin eline geçmesinden daha büyük tehlikenin o şifrenin çözülmesini sağlayacak anahtarın tespiti olduğunu, bu nedenle kullanılan anahtarın gizliliği ve tahmin edilemez olmasının güvenliği sağladığını söyledi.
'FİBER HAT VEYA UYDU ARACILIĞIYLA AKTARILACAK'
Ateş, bundan sonraki süreçte bu ışık parçacıklarıyla kuantum anahtar dağıtımını gerçekleştireceklerini söyledi. Elde edilen anahtarların BİLGEM'de gerekli güvenlik testlerinden geçirildikten sonra şifrelemede kullanılabileceğini vurgulayan Ateş, bu yöntemde, ışık parçacıklarının karşı tarafa fiber hat veya açık hava üzerinden bir teleskop, uydu aracılığıyla aktarılacağını da sözlerine ekledi.