'TRUMP'IN KOVMA ŞEKLİ ONUR ZEDELEYİCİ'
"Diplomatik nezaket kurallarına baktığımızda bir başkanın kendisinin seçtiği ve atadığı bir bakanı görevden almasının usulü vardır. Trump'ın yaptığı, bunların hepsini kenara atan bir işten kovma şekli. Çok onur zedeleyici. Rex Tillerson işten atıldığını Twitter'dan öğrendi. Kaldı ki 31 Mart'a kadar bakanlığı devam edecek.
ABD yönetiminde üçlü ayak vardır: Pentagon, Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı. ABD Başkanı için savunma bakanının kim olduğu stratejik bir önem taşımaktadır. Tillerson, Exxon Mobil'in yöneticisiydi. Daha önce yaptığı iş sebebiyle dünya liderleriyle çok aşina olduğu için seçilmişti. Böyle bir insanı Exxon'un başından alacak sonra da 14 ay sonra işinden kovacaksınız. Bu bir televizyon programı değil. Dünya genelinde diplomatik nezaket hiç anlamadığımız bir yöne doğru gidiyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideriyle (Kim Jong-un) mayıs ayında yüz yüze görüşecek. Şimdi yeni seçtiği Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kuzey Kore lideriyle ilgili manşetlere çıkan açıklamalarda bulunmuş ve şahin yüzünü göstermişti. Kuzey Kore lideriyle yapılan yüz yüze görüşme çok önemli. İki lider de yapacaklarıyla öngörülebilir kişiler değiller. İran ile yapılan anlaşma, altı ayda bir uzatılmak durumunda olduğu için bu toplantıdan sonra tekrar başkanın önüne gelecek. Trump ve Pompeo bu anlaşmanın devam etmesi yönünde fikir birliğinde gibi gözükmüyor.
Tillerson Trump'ı yumuşatıp Kuzey Kore ve İran konusunda ara bulmaya çalışıyordu. Pompeo'nun bu alanda yapacakları kaygı uyandırıyor. Trump Tillerson'ı işten attıktan sonra kameralar önüne geçti, dedi ki ‘Bizim ilk günden itibaren Pompeo ile kimyamız tuttu'. Bu anlamda baktığımızda Trump'ın Erdoğan ile de kimyası tuttu ama Pompeo'nun tutmadı.
İncirlik Üssü'nde değişiklikler olacakmış gibi duruyor. Bazı uçaklar Afganistan'a gitti. Aileler ABD'ye döndü. İncirlik artık ABD için o kadar önemli değil. Bunu ABD sık sık gösteriyor. ABD'liler Türkiye'nin NATO'dan çıkması gerektiğini dile getiriyorlar. NATO sadece savunma değil belli değerleri de savunuyor. Türkiye'nin bu değerlere sahip olmadığını söyleyen bazı analistler de var. NATO'nun 1949'da kurulması sırasında bu düşünülmemiş. Ne kadar anlaşmazlıklar rahatsız edici olursa olsun hiçbir ülke kendi isteği olmadan NATO'dan atılamıyor, ayrılamıyor.
ABD çok odaklı bir stratejik düşünce yapısına sahip değil. Şu anda İran'a taktılar. Suriye'yi bile İran'dan okuyorlar. Ana mesele Türkiye değil İran. Karşımızdaki karakterler önden kestirilebilir insanlar değil. Pompeo Türkiye'den haz etmiyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile geçinebilir mi bilmiyorum. Tillerson ile yapılacak taslağın bir sonuca geldiğini düşünüyorduk. Bundan sonra ne olur kimse bilemez. Öncelik Türkiye değil, Kürtler de değil. Ama ABD, İran ile kıyaslandığında Kürtleri tercih ediyor. Oysa Türkiye, Kürtlerle İran'ı karşılaştırdığında İran'ı tercih ediyor."