"ABD ve Türkiye açıkça anlayamadıklarını ifade etti. Anlaşılamayan konu YPG'nin rolü, ileri ve nasıl hareket edeceği konusu. Türkiye, ‘YPG'yi buradan çekin' diyor. ABD de ‘IŞİD ile mücadele bizim birinci önceliğimiz. YPG bu mücadelede temel bir rol oynuyor' diyor ve çekmeyeceğini söylüyor. Henüz çözüm bulunabilmiş değil.
Türkiye-ABD ilişkileri çok eskilere dayanıyor. O kadar çok kriz atlatılmış ki bunlar da atlatılır diye bakılıyor. Ancak ‘Öyle bir noktaya gelindi ki artık Türkiye ABD'den ciddi bir biçimde kopuyor' diyenler de var. Perde arkasından gelen bilgiler tarafların YPG konusunda anlaşılmadığını söylüyor. Ki (Başbakan Yardımcısı) Bekir Bozdağ ‘Bizi ikna etmeye çalışmaya gelmeyin' dedi. Ancak ABD Ankara'nın ısrarına rağmen YPG desteğini geri çekmiyor.
Anlaşmazlık yaratan, ilişkileri geren şeylerin listesi gerçekten çok uzun. Artık bütün hükümet yetkilileri açık bir biçimde ABD'yi hedef tahtasına koyan açıklamalar yapmaktan kaçınmıyor. Çok karmaşık ve kaotik bir süreçten bahsediyoruz.
‘BÜYÜK RESİMDE ASLINDA ABD İLE RUSYA SAVAŞIYOR'
Şu anda Suriye sınırı çok hareketli. ABD'nin merak ettiği temel soru ‘operasyon ne zamana kadar sürecek'. Cevabını bilmelerine rağmen bu soruyu defalarca arka arkaya sormaları ABD'nin kafasının allak bullak olduğunu gösteriyor. Türkiye açık bir biçimde herkesi şaşırtıp telaşlandırdı ve ben bu işi yapacağım dedi. Şu an işin içinde Rusya, İran ve İsrail var. Çok karmaşık ilişkiler bütünü var. Irak'ta yapılan referandumu hatırlarsınız. Son dakikaya kadar Ankara bu işi çok sıkı takip etti. Bize gelen bilgiler Rusya'nın bu süreci çok yakından takip ettiği ve Ankara'ya Kürt yapılanması hakkında izin vermeyeceği yönündeydi.
Ankara'nın istediği YPG ile alakalı Kürtleri dışlamak ve diğer Kürtler ile bir arada olmak. Rusya Türkiye'ye bunun garantisini verdi. Türkiye, ABD ve NATO'dan uzaklaşıp Rusya'ya yaklaşmış bir görüntü çiziyor bu yüzden. Büyük resimde ABD ile Rusya savaşıyor. Türkiye bu savaşta ABD'yi bırakıp Rusya'ya yanaştı gibi görünüyor.
ABD, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile görüştü. Bu da çok yanlış tartışıldı. Dışişleri bakanı ne yapıyor, başbakan yardımcısı ne yapıyor, soruları dile getirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunu açık bir biçimde ilan etti. Ankara'da hükümetin işleyişi, bürokrasi tamamen cumhurbaşkanlığına bağlı hale gelecek dedi. Türkiye eğer olağan koşullarda devam ederse 2019 yılında seçime gidecek. Başkanlık rejiminin uygulandığı bir sistem gelecek.
Peki bunu neden yapıyor Cumhurbaşkanı? FETÖ yapılanmasıyla devlete verilen tahrifatların bilinmediği ortamda Erdoğan kendine yakın bir çekirdek ekip kuruyor bunun başında da İbrahim Kalın bulunuyor. İbrahim Kalın başından beri Erdoğan'a çok yakın bir isim. Hesap verilebilirlikten öte Kalın cumhurbaşkanlığının dışa dönük yüzü olarak algılanıyor. Yabancı mülakatlar da dahil tüm bilgileri o veriyor. Önümüzdeki süreçte çok yoğun aşırı trafikli ilişkiler sürecek Avrupa Birliği (AB) ve ABD ile birlikte. Bütün bunları İbrahim Kalın yürütüyor."