“Türkiye, Afrin’in işgalinden bahsetmiyor ama özellikle de modern Türk devletinin oluşumu temelinde yer alan Misak-ı Millî’nin sınırları içinde bulunduğu gerekçesiyle 1939’da Türkiye’ye bağlanan Hatay devletinin akıbeti göz önünde bulundurursak böyle bir olasılık yok diyebilir miyiz? Bununla birlikte Afrin’in hiçbir zaman bu sınırlar içinde yer almadığını ve toprak olarak Türkiye ile hiçbir ilgisinin olmadığını unutmamalıyız.”
Diğer yandan, Zeytin Dalı’nın amaçlarından birinin Akdeniz çıkan Kürt koridorunun oluşturulmasını ve Kuzey Irak’tan Türkiye’yi baypas geçen alternatif petrol boru hattının yapımını engellemek olduğuna dikkat çeken Vertyayev, alternatif boru hattının, Kuzey Irak Kürt Bölgesi’nde faaliyet gösteren Rus petrol devlerinin çıkarına olabileceğini söyledi.
Rus askerlerin Afrin’den çekilmesinin YPG tarafından ihanet olarak değerlendirildiğini anlatan uzman şöyle devam etti:
“Ama Rusya’nın, Kırım yüzünden karşılaştığı yaptırımlardan sonra herhangi ülkenin topraklarının bölünmesi yönünde çağrıda bulunan siyasi ve askeri hareketlere destek vermezdi. Buna göre, Afrin’de Rusya ve Türkiye arasında aracılı askeri çatışma olasılığı ve siviller arasında kayıplara yol açabilecek herhangi silahlı çatışma olasılığının minimize edilmesi gerekiyordu. Hatırlatıyorum, Rusya bu kantonda tarafları uzlaştırma garantörlüğünü üzerine almıştı. Rusya muhtemelen Kürtleri, Türkiye ile değil Özgür Suriye Ordusu ile barıştırmak durumunda kalacak.”
Rusya için Afrin’in, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın olası yakın müttefiklerinden biri olduğunu dile getiren Vertyayev, “Afrin, fiilen ABD’nin kontrolündeki Kobani ve Cizre’den daha fazla Suriye merkezi hükümetine sadakat sergilemişti. Rusya, IŞİD’e karşı mücadelede, ABD ile ortaklık da dahil olmak üzere Afrin’e, Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olarak destek verdi” dedi.
Afrin’de bulunan Rus askerlerin Türk sınırından güvenli mesafeye çekildiğini ama kenti terk etmediğini söyleyen uzman, “Halihazırda muhtemelen Rusya ile görüşme ve pazarlığın konusu, Türkiye’nin sınırı boyunca oluşturmak istediği güvenlik bölgesinin derinliği. Bu bağlamda elbette Kürt faktörü tekrar devlet sınırlarının istikrarını bozan faktör haline geliyor” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için Kürtleri de önemli bir güç olarak değerlendirdiğini belirten Vertyayev, “Rusya ve Türkiye’nin deklare ettiği Suriye’nin toprak bütünlüğü ilkesi, tüm tarafların gelecek eylemlerinde ön planda bulunmalı” dedi.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.