'Rusya, Türkiye ve İran ortak strateji çerçevesinde ABD’nin gayrımeşru girişimini engelleyecektir'

ABD öncülüğündeki IŞİD'le mücadele koalisyonunun, YPG'nin de içinde yer aldığı Demokratik Suriye Güçleri ile birlikte Suriye'nin kuzeyinde sınır koruma güçleri oluşturacağı açıklamasına tepkiler sürüyor. Bugün 2017 yılındaki dış politika gelişmelerini değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "ABD'nin sınır koruma güçleri planı Türkiye'nin olumsuz tepki vermesine yol açtı" ifadelerini kullanırken "Bizim için ise bu plan, Suriye'nin toprak bütünlüğü bakımından ciddi sorunlar doğuruyor. Fakat burada Kürtler ve Türkiye arasındaki ilişkiler bakımından da sorun var. Bu yeni plan, bu yeni tek taraflı ültimatom Afrin'deki durumun yatışmasına yardım etmeyecek" dedi.

'NATO İTTİFAKINI YARILMAYA GÖTÜRECEK BİR YANLIŞ'

AK Parti İstanbul Milletvekili ve NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı da olan Berat Çonkar, ABD öncülüğündeki koalisyonun YPG'nin de içinde yer aldığı güçlerle sınır koruma güçleri oluşturma kararını ve Lavrov'un açıklamalarını Sputnik'e değerlendirdi. ABD'li yetkililerin bugüne kadar Türkiye'ye YPG ile olan ilişkilerinin geçici olduğunu ve IŞİD'e karşı mücadelede buna mecbur kaldıkları şeklinde bir açıklama getirdiğini anımsatan Çonkar, şöyle konuştu:

"Bizim bütün eleştirilerimiz böyle bir argümanla çürütülmeye çalışılıyordu. Fakat burada görüyoruz ki ABD'nin bu terör örgütüyle ilişkisini uzun vadeli bir çıkar ilişkisi çerçevesinde ve Türkiye'nin güvenliğini uzun vadede tehdit edecek bir çerçeve içerisinde geliştirdiğini görmüş oluyoruz. Bu son girişimler bunun net bir ifadesi oluyor bizim açımızdan. NATO ortağı olan iki ülke arasında ABD'nin tavrı kesinlikle kabul edilemez ve ABD'nin çizmiş olduğu müttefiklik çerçevesine aykırı bir durumdur. Bunu ABD Kongresi ve diğer NATO ülkelerinin parlamentolarının da aynı şekilde değerlendirerek NATO ittifakının temelini dinamitleyen böyle bir yaklaşımı telin etmesi ve ABD Savunma Bakanlığı'nın bu girişimini engellemesi gerekir. Yoksa bu gerçekten de NATO ittifakını, Atlantik ittifakını ciddi anlamda bir yarılmaya, çatlağa götürecek bir yanlıştır. Türkiye 65 yıldan fazladır bu ittifakta çok önemli görevler yapmış, dünya ve bölge güvenliği için ciddi fedakârlıklar yapmış bir ittifak üyesidir. ABD'nin, NATO ittifakının bütün anlayışlarını, anlaşmalarını ihlal eden bu davranışının engellenmesi ve ABD'nin bu yanlıştan döndürülmesi gerekmektedir."

'RUSYA, TÜRKİYE İLE ORTAK STRATEJİ ÇERÇEVESİNDE ABD'NİN GAYRIMEŞRU GİRİŞİMİNİ ENGELLEME YÖNÜNDE HAMLELER YAPACAKTIR'

Lavrov'un "Bu plan, Suriye'nin toprak bütünlüğü bakımından ciddi sorunlar doğuruyor" açıklamasını "gerçekçi bir yaklaşım" olarak nitelendiren Çonkar, "Türkiye'nin komşu ülkeleri olan Irak ve Suriye ile ilgili temel politikası, bu ülkelerin istikrara kavuşması ve toprak bütünlüklerinin muhafaza edilerek bölgesel güvenliğin ve refahın sağlanmasıdır. Biz bugüne kadarki yaklaşımlarından gerek Rusya'nın, gerek İran'ın gerekse Suriye ve Irak'ın bu çerçeve üzerinde mutabık olduklarını düşünüyoruz. Rusya'nın da Suriye'nin ve Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda hassasiyeti olduğunu biliyoruz. Eylemleriyle de bu noktada Türkiye'nin PYD ile ilgili hassasiyetleri konusunda da Türkiye ile eşgüdümlü hareket etmeye çabaladığını görüyoruz. Burada egemen bir devletin sınırlarının Türkiye ve Irak sınırının bir terör örgütü üzerinden kontrol edilmeye çalışılması, ABD'nin gayrımeşru bir şekilde buraya yerleşerek hem de bu ülkelerin güvenliğini tehdit eden bir terör örgütüyle bu işi yapmaya kalkması, uluslararası hukukun da ihlalidir. Bu anlamda Rusya Dışişleri Bakanı'nın söylemi gerçekçi ve doğru bir yaklaşımdır. Gerek İran'ın gerekse Rusya'nın bunu kabul etmeyeceğini ve Türkiye ile ortak bir strateji çerçevesinde ABD'nin bu gayrımeşru, illegal girişimini engelleme yönünde hamleler yapacağını düşünüyorum. Bunun yapılması gerek bölge güvenliği, gerekse bu ülkelerin halklarının güvenliği, gerekse de küresel güvenlik anlamında yapılması gereken doğru adımdır. Bu çerçevede ABD'nin de bağlı olduğunu düşündüğümüz demokratik değerlere ve uluslararası hukuka uygun şekilde politikalarını revize ederek bu yanlış adımdan bir an evvel geri dönmesini biz telkin ediyoruz" diye konuştu.

'BİR ANLAMDA ENTEGRE BİR OPERASYON YÜRÜTÜLÜYOR'

Lavrov'un "Türk meslektaşlarımızın, İdlib'deki gerilimi azaltma bölgesinin çevresine geri kalan gözlem noktalarını yerleştirmeyi de olabildiğince yakın bir zamanda tamamlamasını bekliyoruz" ve "Afrin'de ateşkes sağlanmasını umuyoruz" açıklamalarını da değerlendiren Çonkar, "İdlib'le alakalı olarak Türkiye'nin Astana süreci çerçevesinde Rusya ve İran'la yapmış olduğu bir anlaşma var. Tabii orada zaman zaman birtakım örgütlerin girişimleri, zaman zaman rejim ve rejime bağlı unsurların girişimiyle çok hassas yürütülmesi gereken bir süreçle karşı karşıyayız. Türkiye de mutabık olduğu bu süreç içerisinde kendi üzerine düşen görevi en uygun şekilde, en uygun zaman ve hamlelerle yerine getirmek için bir çaba içerisinde. Askeri anlamda da burada hazırlıklarını Türkiye yürütüyor. Bir anlamda entegre bir operasyon yürütüyor. O anlamda da zamanlamasını Türkiye takdir edecek biçimde kendisini tehdit edebilecek tüm unsurlara karşı elbette ki müdahale hakkını da elinde tutarak koordineli bir eylem yürütmek durumunda. Çünkü aynı zamanda Türkiye'yi tehdit eden Afrin bölgesinde bir terör yapılanması var ve ABD'nin desteğiyle birlikte Türkiye'ye olan tehdidini arttıran bir yapı var. İşte İdlib operasyonu düşünülürken gerek Rusya ve rejimin güvenlik hassasiyetleri gözetilirken aynı zamanda Türkiye'nin de bu can düşmanı ve Türkiye'yi bugüne kadar çok büyük zararlara uğratmış olan bu terör yapılanmasına karşı da her türlü tedbirini alarak hareket etmesi gerekiyor. Biz burada Rusya'nın, Türkiye'nin bu hassasiyetlerini maksimum seviyede göz önünde bulundurarak bir yaklaşım geliştirmesinin gerekliliğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANLARI SEVİYESİNDE MUTABIK KALINAN ÇERÇEVE MUHAFAZA EDİLMELİ'

Hiçbir ülkenin kendi sınırında kendisini tehdit eden bir terör yapılanmasının palazlanmasını kabul etmeyeceğini ifade eden Çonkar, "Bunu Rusya da Türkiye de aynı şekilde değerlendirir. Bu açıdan yürütülen operasyonda madem ki biz terör örgütlerinin buradaki varlığını sonlandırmak amaçlı bir işbirliği içindeyiz, o zaman tüm terör örgütlerine karşı burada ilkeli bir tutum geliştirerek Türkiye'yi tehdit eden yapıların da bu bölgeden temizlenmesi hususunda daha önce cumhurbaşkanları seviyesinde mutabık kalınan çerçevenin de muhafaza edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.