KİMSE çıkıp 15 Temmuz darbesine karşı çıkan insanları yargılayın demiyor…
*
Kimse çıkıp 16 Temmuz günü olayların devamında yapılan eylemlere direnenleri mahkemeye verin de demiyor…
*
Makul insanlar, bu maddenin muğlaklığına itiraz ediyor.
Bu haliyle kalırsa ileride milis örgütlenmelerini teşvik eder diyor.
En basit toplumsal olaylarda bile durumdan vazife çıkarıp, elinde palayla kalabalığın arasına dalanlar çıkar diyor…
*
Sadece onlar değil…
Anayasacı AKP’li Burhan Kuzu bile bunu böyle yorumluyor…
*
Ayrıca sadece 15-16 Temmuz ise 16 Temmuz ifadesini niye koymuyorsun…
17 Temmuz da de… İstersen 20 Temmuza kadar uzat…
Ama sınırını niye koymuyorsun?
*
Kafanızdaki amaç gerçekten buysa…
Madem 15 Temmuz’u koydunuz, 16 Temmuz’u da eklersiniz, başına da “sadece” kelimesini korsunuz…
Olur biter…
*
Yapmazsanız, bu inadı neye yorumlamalıyız sizce…
YARIN SEÇİLEMEYECEK BİRİNE NİYE GÜVENEYİM
— Bir AKP’li sözcü çıkıyor, “Güvence veriyoruz, sadece 15-16 Temmuz olayları için geçerli” diyor…
Bugün var olup yarın seçilemeyecek bir bakanın iki dudağına niye güveneyim…
*
— Öteki bakan çıkıyor “Zaten o olaylar meşru müdafaa, suç yok” diyor…
— Bir diğeri daha da fena…
“15-16 Temmuz’u aşan uygulama olursa müdahale ederiz” diyor…
İyi de senin hükümetin ucu açık bir yetkiyi vermiş.
Mahkeme bunu böyle yorumlarsa sen yargıya nasıl müdahale edeceksin…
Yapılan savunmalara kendilerinin bile inanmadığı her halinden belli…
KUZU’YA GÜVENİP KURDA TESLİM OLACAKLARA SÖZÜM
Yani bu KHK’nın kendilerine her durumda “devleti koruma” görevi verdiğine inanıp, ilk toplumsal gösteride “durumdan vazife çıkarıp” elde pala sokağa fırlayacak olanlara şunu söylemek isterim.
Türkiye yarın normalleşip OHAL şartları ortadan kalktığında sorgulanacak ilk KHK bu olacaktır…
Bakalım “zamanın ruhu’ değiştiğinde, mahkemeler Burhan Kuzu’nun yorumuna itibar edecek mi…
Benim tahminim şu:
“Zamanın ruhu” kesinlikle Burhan Kuzu’nun yorumundan yana olmayacak.