KHK ile düzenlenmeyen tek bir alanın kalmadığını ifade eden Karamollaoğlu, kanunun yerini kararnamelerin aldığını savundu ve şunları söyledi:
"Bu çok yanlış, nereye çekilebileceği belli olmayan ucu açık bir ifadedir. Bu konuyu tüm siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri tenkit etti, gündeme getirdi. Hükümet de bu konuda 'Hayır yanlış anlıyorsunuz, bu manaya gelmiyor. Sadece 15 Temmuz belki 16 Temmuz sabahına kadar olan hadiselerle ilgili' dedi. Sayın bakanlar da bunu ifade etti. Böyle bir durumda hükümetin yapması icap eden, işte bu açıklamayı bir kanun hükmünde kararnameyle yayımlamasından ibaretti. Bu kadar basit bir iş."
'ACABA FAİLİ MEÇHULLER DÖNEMİNE YENİDEN Mİ GİRİYORUZ HAVASI OLUŞUYOR'
'Tek tip kıyafet' düzenlemesine de değinen Karamollaoğlu, "Tecrübe edilen bir şeyin yeniden tecrübe edilmemesi gerekir. Tek tip kıyafet zorunluluğunu 12 Eylül'de kısmen tecrübe ettik. Tek sonucu dünya kamuoyunda Türkiye'yi itibarsızlaştırmak oldu. Bugün de aynı hataya düşülüyor. Kaş yapacağım derken göz çıkartılıyor" dedi.
Karamollaoğlu, darbe teşebbüsünde bulunan kim varsa en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini, bu süreç yürütülürken en azami hassasiyetin gösterilmesi, en doğru metodun seçilmesi ve hiçbir masum insana suçlu muamelesi yapılmaması gerektiğini söyledi.