İngiltere'nin geçen yıl birlikten ayrılma kararı alması ve ardından komşularıyla yeni ticari anlaşma arayışına girmesi ile AB üyesi olmayan İsviçre ile Brüksel ilişkileri ticari açıdan yeni bir dönemece girmişti.
Bern ile Brüksel arasındaki ilişkileri düzenleyen yüzden fazla ikili anlaşmanın yeniden düzenlenmesi bir süredir ikili ilişkilerin gündemindeydi. Ancak, AB'nin geçtiğimiz hafta İsviçre Borsası'nın birlik pazarına erişimini bir yılla sınırlaması üzerine ilişkiler gerildi. İsviçre uygulamayı ''ayrımcılık'' olarak nitelendirmiş ve misilleme uyarısında bulunmuştu.
AB İLE İLİŞKİLERDE ANLAŞMA HAZIRLIĞI
Geçen ay İsviçre'nin AB bütçesine katkısını artırmayı kabul etmesi üzerine kapsamlı bir çerçeve hazırlanmaya başlanmıştı. Söz konusu anlaşma; İsviçre'nin ilgili AB yasalarını benimsemesi karşılığında ülkenin ihracatı için elzem olan ortak pazarda daha geniş yer edinmesini öngörüyor.
Ne var ki, parlamentoda çoğunluğu oluşturan AB karşıtı İsviçre Halk Partisi'nin (SVP) söz konusu anlaşmaya karşı çıkması bekleniyor.
İsviçre Başkanı, AB konusunda yaşanan tereddütleri anladığını, ancak İsviçre ticaretinin yaklaşık üçte ikisini oluşturan bloğun bir alternatifinin bulunmadığını belirtti. Hindistan ve Çin ile işbirliğini güçlendirseler dahi AB'nin kendileri için öncelik olmaya devam edeceğini vurguladı.