İNGİLİZLERİN HAZİRAN 2016 REFERANDUMUYLA BAŞLADI
23 Haziran Haziran 2016'da referandumdan çıkan kararla başlayan, 29 Mart 2017'de resmen düğmesine basılan, Haziran 2017'de müzakereye geçilen Brexit sürecinde sık sık iki tarafın anlaşmaya varmadan, ipleri tümden kopararak ayrılacağı spekülasyonlarına yol açan krizler yaşandı. Dolayısıyla Avrupa Komisyonu Başkanı'nın Kabine Şefi sıfatını taşıyan Martin Selmayr, yeni Papa'nın seçildiğinin Vatikan'ın bacasından beyaz duman salarak ilan etmesine atıfla Juncker ile May'in açıklamasını bir müjde gibi duyurdu.
— Martin Selmayr (@MartinSelmayr) 8 Aralık 2017
GELECEK HAFTAKİ AB ZİRVESİNDE ONAY
Juncker, gelecek hafta düzenlenecek AB Zirvesi'nde 27 üye ülkenin Brexit müzakerelerinde ikinci aşamaya geçilmesi için onay vereceğini düşündüğünü belirtti. İkinci aşama ekonomi-ticaret ilişkileri ve gümrük birliği ile ortak pazardan çıkışın yol haritası konularına odaklanacak.
Müzakerelerin atmosferini "Taraflar uzun ve zorlu görüşmelerin ardından ödün vererek bir anlaşmaya vardı. İki taraf da birbirini dinlemek, uyum sağlamak ve taviz vermek zorunda kaldı" diye aktaran Komisyon Başkanı, Brexit'ten her zaman üzüntü duyacağım. Ancak artık Birleşik Krallık'ın yakın bir müttefik ve arkadaşımız olacağı geleceğe odaklanmalıyız'' dedi.
'K.İRLANDA İLE İRLANDA ARASINDA FİZİKİ SINIR OLMAYACAK'
Birleşik Krallık, ademi merkeziyetçilikle yönetilen İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşuyor. AB içindeyken Birleşik Krallık'a bağlı Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında sınır ve gümrük sorunu olmuyor. Ama AB'den çıkış böyle bir sorun doğurabilecekti. Buna karşı May'den "İrlanda ile fiziki bir sınır olmayacak ve Kuzey İrlanda barış anlaşmasına (Hayırlı Cuma Anlaşması) sadık kalacağız" açıklamasını yaptı.
VATANDAŞLIK HAKLARI TAMAM
May, vatandaşlık hakları konusunda da anlaşma sağlandığını, ülkesinde yaşayan AB vatandaşlarının kalıcı oturma hakkının olacağını ve tüm haklarının İngiliz hukuku tarafından güvence altına alınacağını duyurdu.
.@JunckerEU "Citizens first. EU citizens' rights will be protected, especially the right to live, work and study and family reunification." #Brexit pic.twitter.com/yELEzMB8Pc
— Mina Andreeva (@Mina_Andreeva) 8 Aralık 2017
LONDRA 40-60 MİLYAR EURO ÖDEYECEK
Çıkış anlaşmasına her iki tarafın uyup uymadığıyla ilgili davalarda Avrupa Adalet Divanı'nın kararları belirleyici olmayacak, sadece rehberlik edecek. Birleşik Krallık, Avrupa Adalet Divanı'nın yargı yetkisinden çıkacak. İngiliz hükümeti, AB bütçesine daha önce taahhüt ettiği katkıda bulunacak, yani hala üyeymiş gibi 2019-2020'de de AB bütçesine ödeme yapacak, bu paranın 40-60 milyar euro olması bekleniyor.