Uzmanlar daha çok Rusya ile Türkiye arasında son dönemde hızla gelişen işbirliğine ve özellikle Suriye meselesi çerçevesinde iki ülke tarafından atılan ortak adımlara işaret ediyor.
Peki bu ikili işbirliğinin Rusya ve Türkiye açısından anlamı ve faydası nedir? Moskova ile Ankara arasında gelişen ortaklık modelinin, tüm Ortadoğu bölgesinin etkili gelişimi için bir örnek teşkil etme potansiyeli ne kadar büyük?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Rusya’nın “Yüksek Ekonomi Okulu” Ulusal Araştırma Üniversitesi kıdemli öğretim görevlisi Ortadoğu uzmanı Grigoriy Lukyanov, şu yorumlarda bulundu.
Rusya açısından bugün gelişen Rusya-Türkiye ortaklığı, 2015 yılının bıraktığı ağır mirasa rağmen mevcut ortak sorunların ve tehditlerin olduğu bir ortamda iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların bir kenara itilip pragmatik bir temelde işbirliğinin genişletilmesinin mümkün olduğunu göstermektedir. Bu gerçekten bütün bölge için duygular, semboller veya ideolojik ve jeopolitik klişeler üzerinde değil, diyalog ve konsensüs üzerinde kurulan reel işbirliği modelini öneren prensip olarak yeni bir adım. Orta Doğu’da güvenlik ve terörle ilgili, sürdürülebilir kalkınma ile ilgili çok fazla sorun var. Mevcut koşullarda Orta Doğu’nun gelişemeyeceği açık. Bölgenin yeni partnerlere, siyasi temasların çeşitlendirilmesine, küreselleşmeye karşı yeni yaklaşımlara ihtiyacı var. Ve bu bağlamda Rusya, alternatif bir yaklaşım önermekte. Bugün Rusya, bölge ülkelerinin taleplerine çok çekici yanıt verebilmektedir.
Türkiye için Rusya ile işbirliği ise, sadece ikili temasların doğurduğu kar ve perspektif değil, aynı zamanda Batı ile ilişkilerindeki durgunluğu, stagnasyonu etkilemek için de etkili bir araçtır. Büyük ihtimalle bu faktör Türkiye tarafından maksimum düzeyde kullanılacaktır.
Ortadoğu bölgesinin geleceği açısından Rusya-Türkiye ortaklığının önemine gelince ilk önce şunu belirtmek gerekir: Türkiye, Ortadoğu bölgesi için çok merkezi bir ülke değil, aynı şekilde Rusya’nın da Orta Doğu açısından bölge içi bir aktör olduğu söylenemez. Bence bundan sonra Orta Doğu’daki güç dengesi bölge dışı aktörlerden ziyade iç aktörler tarafından belirlenecektir.
Bu bağlamda bölgedeki Rusya’nın etkisi, diğer herhangi bölge dışı bir aktörün etkisi gibi nispeten sınırlı olacaktır. Bu nedenle Türkiye gibi Ortadoğu bölgesi için güçlü ama periferik bir devletin, Rusya gibi bölge dışı bir aktörle olan işbirliği Orta Doğu için belirleyici bir etki yaratmaz. Bunun olması için Rusya ile Türkiye arasında günümüzde gelişen formata mümkün mertebe maksimum sayıda devletin dahil olması gerekir. Ve bu işbirliğinin hedefi, bölge devletleri arasında yeni ilişkiler yapısının oluşumuna Rusya’nın katılımı olmalı. Ancak bu şekilde bölgenin gerçek anlamda bir iç dönüşümü sağlanabilir.