Ortadoğu ve Kafkasya ülkeleri uzmanı Stanislav Tarasov, Putin'in hızlı Ortadoğu ziyaretinin bölgesel basın tarafından ‘sürpriz ziyaret' olarak adlandırıldığını belirterek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
"Bu ziyaretten hemen önce yaşanan olayların kronolojisine bakmak gerekiyor. 6 Aralık'ta, (ABD Başkanı Donald) Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdıklarını ilan etti. Bunun üzerine en aktif faaliyeti Ortadoğu'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başlattı. Ortadoğu'daki tüm Müslüman ülkelerin liderlerini telefonla aradı. Batı liderlerinden sadece Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştü. Ve elbette Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile temasa geçti."
"Erdoğan, 13 Aralık günü İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinin yapılacağını duyurdu" diyen Tarasov, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
"8-11 Aralık döneminde Türk medyası, Türkiye ve Rusya liderleri arasındaki görüşmenin temel konusunun Kudüs statüsü olduğunu bildirdi. Rusya Devlet Başkanı'nın önce Rus askerlerinin büyük bir kısmının geri çekileceğini duyurduğu Hmeymim üssünü ziyaret etmesi, ardından Mısır'a gitmesi ve burada açık bir biçimde Kudüs ile ilgili duruşunu ifade etmesi gündemi belirledi. Akşam saatlerinde de Türkiye'ye geldi. Bunun sonucu tamamen farklı gündem oluştu. Beyaz Saray idaresinin yaptığı hatalarla birlikte, bütün bunlar bir gün içerisinde Rusya'nın bölgedeki otoritesini kat kat arttırdı."