ABD Savunma Bakanı James Mattis, Mısır'a giderken yaptığı açıklamada YPG'ye silah desteğiyle ilgili sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki telefon görüşmesine paralel olarak işleyeceğini açıkladı.
Mattis'in sözlerini Russia Today (RT) televizyonu için yorumlayan Rusya Bilimler Akademisi ABD ve Kanada Enstitüsü Rusya-ABD İlişkileri Merkezi Müdürü Pavel Podlesnıy, "Ankara, ABD'nin NATO'daki ana müttefiki. Peki Suriyeli Kürtler kim? Washington, Türkiye ile ilişkilere daha fazla zarar vermek istemiyor ve gelecekteki planları için Kürtleri terk ediyorlar. Bu, ABD'nin tipik bir politikasıdır. Birini kullanmak istediklerinde kullanırlar, gerektiğinde de bırakırlar. Kürtlere belirli bir aşamada ihtiyaçları vardı, ancak artık bu ihtiyaç ortadan kalktı. Şu anda Suriye'deki durumu çözüme kavuşturmak gerekiyor ve Türkiye de bu konuda söz sahibi" ifadelerini kullandı.
Podlesnıy ile aynı görüşü paylaşan Rus uzman Yevgeniy Bahrevskiy, ABD'nin Türkiye'yi daha güçlü ve istikrarlı bir müttefik olarak görmek istediğini kaydetti.
ABD'nin daimi müttefikinin Türkiye'nin yanında kaldığını ve Ankara'yı eğilimi belirsiz bir müttefike değişmediğini belirten Bahrevskiy, burada ABD'nin istikrarının da söz konusu olduğunun altını çizdi.
Rusya Ortadoğu Araştırmaları, Uluslararası İlişkiler ve Kamu Diplomasisi Merkezi Başkanı Vladimir Avatkov'a göre ABD'nin amacı Suriye krizinin çözüm sürecinde nüfuz sahibi olmak.
Rusya, Türkiye ve İran arasındaki anlaşmalar, Soçi'deki üçlü zirvede elde edilen diplomatik başarı ve Soçi'de yapılması planlanan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi göz önünde bulundurulduğunda, ABD'nin mevcut duruma nüfuz etme çabası içinde olduğunu belirten Avatkov, sözlerini şöyle sürdü: "Astana'daki görüşmeler, gerilimi azaltma bölgeleri konusunda büyük katkı sağladı. Bu bağlamda ABD'liler, inisiyatiflerinin ve eylemlerinin sonuçsuz kalmasından endişe ediyor."
ABD Başkanı Donald Trump ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Kasım'daki telefon görüşmesi sonrası Suriye'de YPG'ye silah yardımının kesilip kesilmeyeceğine dair taraflardan farklı açıklamalar gelirken ABD Savunma Bakanı Mattis, "YPG'nin halihazırda silahları var. Uluslararası koalisyon hücum odaklı operasyonları durdurduğuna göre onlara silah vermeye gerek yok. Güvenliğin sağlanmasına ve polis güçlerine ihtiyacımız var. Ki bunlar da IŞİD'in geri gelmemesini sağlayacak yerel kuvvetler" demişti.
Mattis, cuma günkü bu açıklamasında, bu sözlerinin ABD'nin YPG'yi silahlandırmayı bırakacağı anlamına mı geldiğini sorusuna da şu yanıtı vermişti: "Evet, tam olarak Başkan Trump'ın açıkladığı ana hatlar üzerinden hareket edeceğiz."
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.