Kaynaklar, Türkiye'nin, Suriye halkının yapılacak serbest seçimlerde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı başlarında görmek istemeyeceğine inandığını da ifade etti.
'TÜRKİYE, SURİYE REJİMİNİN ÜLKEYİ YENİ BİR GELECEĞE TAŞIYABİLECEĞİNE İNANMIYOR'
Suriye'deki mevcut duruma ilişkin Türkiye'nin tutumuyla ilgili bilgi veren ve isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan Türk diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad konusundaki tutumunda ilkesel düzeyde bir değişiklik olmadığının işaretini verdi. Kaynaklar, "Geçiş sürecini konuşan taraflar belli olunca ve belli bir anlaşmaya varmaları beklendiği için son tahlilde ortaya çıkacak bir çözüm hem Suriye muhalefetinin hem de rejimin rızasını yansıtan bir çözüm olacak. Çözüm inşallah iki tarafın da karşılıklı mutabakatını yansıtacak. Bizim vurguladığımız şöyle bir gerçek var. Karşımızda yakın tarihin ihtilafları arasında en kanlı bilanço. 500 binin üzerinde ölü. Suriye rejimi hava kuvvetleri tarafından iki, DAEŞ tarafından bir defa kimyasal silah kullanıldığı BM organlarınca tespit edilmiş durumda. Yüz binlerce yerinden edilmiş insan var. Bu kadar ağır bir tablonun sorumlularının yeni bir Suriye'nin yönetiminde yerinin olmadığı gerektiği bizim açımızdan gayet sarih. Yeni bir Suriye'den söz ediyorsak bunun yeni bir temele oturması lazım. Arkasında bu kadar bagaj bırakan Suriye rejiminin Suriye'yi yeni bir geleceğe taşıyacağına Türkiye inanmamakta dünyadaki birçok ülke olduğu gibi. Biz bu anlayışı devam ettiriyoruz" ifadelerini kullandı.
'SURİYE HALKININ, MEVCUT BİLANÇODAN SORUMLU OLANLARI BAŞLARINDA TUTMAYACAĞINA İNANIYORUZ'
'SURİYE'NİN GELECEĞİNDE SURİYELİ KÜRTLERİN YERİ OLMALI, PYD'NİN DEĞİL'
'ULUSAL DİYALOG KONGRESİNİN KATILIMCILARI KONUSUNDA DİYALOG SÜRÜYOR'
Kaynaklar, Türkiye, Rusya ve İran arasında Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin katılımcıları konusunda diyaloğun sürdüğünü bildirirken "Türkiye'de ve Avrupa'da temsilcilikleri bulunan PYD/YPG dışı Suriyeli Kürt partiler mevcut. Siyasi parti niteliği olmayıp Suriyeli Kürtleri bir araya getiren oluşumlar mevcut. Uygun isimlerle temsil konusunda bizim de gayretlerimiz var. Biz bu liste çalışmasına gerekli katkıları vermekteyiz, vereceğiz" dedi.
'RUSYA'YA ‘PYD İLE MÜCADELE ETMELİYİZ' MESAJINI İLETİYORUZ'
Türk diplomatik kaynaklar, Rusya'nın PYD ile ilişkisi konusunda da "İran ve Rusya'ya ‘Biz Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliği konusunda ciddi isek bizim orada herhangi bir terör örgütünün kendi tek taraflı gündemini ilan etmesine rıza göstermememiz, bununla mücadele etmemiz gerekir' diyoruz. Bu mesajlarımızın alındığını umuyoruz" ifadelerini kullandı. Aynı kaynaklar "Rusya konusunda bir de şöyle gerçekler var: Rusya PKK'yı terör örgütü olarak kabul eden bir ülke değil. Bundan rahatsızlığımızı gayet iyi biliyorlar. Moskova'da Rojava bürosu adı altında bir büro faaliyet gösteriyor, bu da kapanmış değil. Bu çerçevede bizim taraflarla iletişimimiz sürekli devam ediyor" mesajını verdi.
'TÜRKİYE'NİN RUSYA İLE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ SONUÇLAR ORTAYA ÇIKARDI'
Kaynaklar, Türkiye'nin Rusya ile Astana sürecinde önemli mesafe katettiğini vurgularken "Astana'dan önce Cenevre 3 tur yapılabilmişti. Daha sonra Astana süreciyle önemli kazanımlar sağlandı. Ancak o zaman Cenevre'nin 4. turu başlayabildi. Bunun sebebi, Astana'nın olumlu yansımalarıdır. Astana'da Türkiye Rusya İran'ın yanı sıra ABD ve BM gözlemci olarak var.Burada gözden kaçan bir durum var, sahadaki muhalifler ve rejim temsilcileri aynı masadaydı. Dolayısıyla bazı psikolojik bariyerleri kırmada Astana etkili oldu. Rusya ile her konuda aynı bakmadığımızı söyleyebiliriz fakat sahadaki işbirliğimiz önemli sonuçlar ortaya çıkardı. Bunu göz ardı etmemek gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'AFRİN'DEN TEHDİT SÜRERSE MEŞRU MÜDAFAAMIZ DA SÜRER'
'ABD'NİN PYD İLE BİR SAAT SÜREN BİR İŞBİRLİĞİ BİLE ENDİŞE VERİCİ'