"Kentsel dönüşümü, 2000’li yıllara kadarki yapılar için yapmak istiyoruz. Bu yapıların hepsi risk oluşturuyor. Geldiğimiz noktada şehirlerimiz için bir tanımlama gerekirse, biraz kimliksiz ve sağlıksız yapılara ulaştığımızı söyleyebiliriz. Bunu bir siyasi kaygı taşımadan söylüyorum. Bu şehirlerdeki suç, ortak bir sorumluluktur. Mimarın sorumluluğu varsa, kaçak yapı için zorlayan vatandaşın sorumluluğu yok mu, buna göz yuman belediyenin sorumluluğu yok mu? Ortak bir sorumluluk var burada. Şimdi çabamız, kentsel dönüşümle sağlıklı ve doğayla iç içe şehirler ortaya koymak."
'BEN DE OLUMSUZ KONUŞMAK İSTEMİYORUM AMA RİSK VAR'
'TEDBİR ALMAMIZ LAZIM'
Özhaseki, “Bilim adamları İstanbul'da 2030-2040 arasında büyük bir depremin yaşanacağını, öte taraftan İstanbul için 7 şiddetinde bir depremin olacağını söylüyorlar. Bunların hepsini bilerek bizim bir şeyler yapmamız lazım. İstanbul için, gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin gerek TBMM’nin hazırladığı raporlar bizi korkutuyor. Bu iki raporda riskli yapı ve kullanılamayacak hale gelecek konut sayısı 600 bin olarak veriliyor. Ölü sayısını söylemek istemiyorum. Onun için bizim bir an tedbir almamız gerekiyor” dedi.
Özhaseki, olası depremden korunmak için çözümün kentsel dönüşüm olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
"Bahaneleri şu, ‘Bu kentsel dönüşüm var ya rantsal dönüşüm oldu. O yüzden olmaz kardeşim.’ diyorlar. Sen belediye başkanı değil misin? Eğer rant çıkıyorsa vatandaşa ver. Sen rantsal dönüşümü yapma? Bunu diyerek sorumluluktan kaçamazsın. Ege sahilleri, İstanbul, Anadolu tehlikedeyken bunu söyleyerek kenara çekilemezsin. Türk Ceza Hukuku'nda ihmali sorumluluk yok eyvallah ama vicdan ve ilahi adalet sizden mutlaka bir gün hesap sorar. Bakanlığın kapısı açık, gelin hep beraber yapalım bu işi. Kentsel dönüşümle ilgili biz yeni ve gerekli çalışmayı yaptık, inşallah yakında kamuoyuyla paylaşacağız."