Modern tıbbın olmazsa olmazı olan nano teknolojiyi kullanan bilim adamları sürekli yeni malzemeler ve bu malzemelerin kullanımına yönelik yöntemler geliştiriyor. İnsan saçının çapının 10.000'de biri kadar bir boyuta sahip nano tanecikler olan nicem noktaları teşhis bilimi ve eczacılık alanında bir dönüm noktası oldu. Rusya Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi (MEPhI), nicem noktalarının biyotıp alanında kullanılması için aktif şekilde araştırmalar yürütüyor.
Nano taneciklerinin birçoğunun insan organizmasına uygulanması için önündeki başlıca engel, bu taneciklerin canlı hücreler üzerinde toksik özellik taşıması, yani nano toksisite. İnsan vücudundaki proteinlerin nano kristallerle birleşmesi sonucunda bağışıklık sisteminde ‘yabancı’ proteinleri yok etmeye yönelik ani bir reaksiyon gerçekleşiyor. Nano kristallerle proteinlerin birleşmesini önlemek içinse çeşitli yöntemler üzerinde çalışılıyor. Sözgelimi MEPhI, bu birleşmeyi önlemek amacıyla nano taneciklerin yüzeylerinin proteinler için ‘çekiciliğini’ ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan MEPhI’nin Nano ve Biyo-mühendislik Laboratuvarı Başkanı ve Fransa’daki Reims Champagne-Ardenne Üniversitesi’nden İgor Nabiyev, şunları söyledi: “Çalışmalar neticesinde büyük olasılıkla toksisite sorunu tamamen ortadan kaldırılamayacak, ancak tıpta nano taneciklerin her zaman teşhis ve tedaviye götürebilecek negatif ve pozitif özellikleri dengeli biçimde değerlendirilebilecek. Tümör ilaçlarının canlı hücreler üzerinde ciddi bir hasara yol açtığı açık, ancak tümörler başka türlü yok edilemiyor. Bu nedenle bilim adamlarının görevi, sağlıklı hücreler ve organlar üzerindeki toksik maddelerin etkisini en aza indirgemek. Hayat kurtarmak ve insan sağlığı için şans elde etmek için belirli bir risk alınması gerekiyor.”
MePHI’den uzmanlar şimdilerde manyetik ve gümüş nano tanecikler içeren ilaç yüklü mikrokapsüllerin yer aldığı vektörler ile radyoaktif ve ışınır nicem noktaları üzerinde çalışıyor. Işınır nicem noktalarının parlaması sayesinde yerlerini saptamak ve taneciklerin mıknatıs yardımıyla tümörün bulunduğu noktaya çekilmesi mümkün oluyor. Manyetik bir alan veya ultrason ile de tümörler yakılabiliyor.