Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Komutanlığı'nda muvazzaf subay adaylarının mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
- Önümüzdeki haftalarda tarih alanında, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat ödülünü vereceğimiz, İlber Ortaylı hoca şöyle bir hikaye anlatıyor: İtalyan kumandan askerlerine ateş emri veriyor, kimse ateş etmeyince, kumandan "Ateş, ateş, ateş" diyerek bağırmaya başlar. Siperdeki askerlerden biri "Ne güzel sestir" diyerek geri bakmaya çalışınca vurulur ve yere düşer. İlber hoca her milletin belli alanlarda kabiliyetini anlatan hikayesini anlatınca bizim için yapılan asker millet tanımını teyit ediyor. Askerliğin milletimizin gönlünde ayrı bir yeri olmuştur.
'TÜRKİYE'NİN NE KAYBEDECEK ZAMANI NE İNSANI VARDIR'
Diğer harp okulları gibi Kara Harp Okulumuz da milletimizin evlatlarının tamamına kapıları açık olacak şekilde öğrenci kabulü yapıyor. Hiçbir ideolojinin, hiçbir kesimin, hiçbir marjinal zihniyetin okullarımızı ele geçirmesine imkan vermeyecek, tamamen yerli, tamamen milli bir yapıyı buralara hakim kıldığımıza inanıyorum. Türkiye'nin artık kaybedecek ne zamanı ne insanı vardır. Tarih kitaplarını incelediğimizde Türk milleti için asker millet tanımının yapıldığını görürüz. Bizim öne çıktığımız alan askerliktir savaştır yürekle bilekle yapılan mücadeledir.
'ESKİ SİSTEME DÖNÜLMESİ KESİNLİKLE SÖZ KONUSU DEĞİL'
Bunun için üniversite mezunları arasından alınan öğrencilerimize 4 yılda verilen askeri eğitimin daha fazlası 1 yıl içinde verilerek hepsi de vazifeye hazır hale getirilmişlerdir. Müfredat içinde askeri derslerin oranı yüzde 18’den yüzde 60 üzerine çıkartılmış, diğer derslerin oranı yüzde 40 düzeyine çekilmiştir. Ayrıca eğitim öğretim seviyesi bir yıl artırılarak güçlü bir yabancı dil altyapısı oluşturulmuştur. Aslında yıllar önce yapılması gereken reformları da kısa sürede hayata geçirmiş olduk. Bu okullarımızın eski sisteme dönmesi kesinlikle söz konusu değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 858 Muvazzaf Subay Adayının Mezuniyet Töreninde Konuşuyor https://t.co/xJAbxgflUW
— T.C.Cumhurbaşkanlığı (@tcbestepe) 23 Kasım 2017
- Önümüzdeki yıl harp okullarına yapılan müracaat sayısının katılarak artacağına inanıyorum.
'BU ORDU FETÖ'CÜLERİN DEĞİL'
Bu ordu darbecilerin, cuntacıların, vesayetçilerin ordusu değildir. Bu ordu FETÖ'cülerin ordusu hiç değildir. Bu ordu sadece ve sadece Türkiye'nin ordusudur, Türk milletinin ordusudur.
Bizim ordumuz, subayımız, askerimiz daima başı dik bir şekilde görevinin başında olacaktır. Ülke ve millet olarak öyle bir dönemden geçiyoruz ki ordumuza gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Türkiye kendi sınırlarını içinde tarihinin en büyük terörle mücadele operasyonlarını yürütüyor.
Suriye'de çok önemli operasyonlar gerçekleştiriyoruz.
Ordumuza kimsenin musallat olmasına, kem söz etmesine, tacize varan sataşmalarda bulunmasına izin vermeyiz. Bu ordunun Başkomutanı olarak her bir subayımızın, askerimizin şerefini korumak şahsımın en başta gelen görevidir. TSK'ya yapılmış her saldırı şahsıma yapılmış demektir.
'TÜRKİYE'DE BÖYLE BİR ŞANSIMIZ YOK'
Bugün Türkiye operasyonel kabiliyet ve tecrübe bakımından herhalde dünyanın en güçlü birkaç ordusundan birine sahiptir. Sınırlarımızın Irak tarafında terör örgütüne çok ciddi darbeler vuruyoruz. Günün 24 saati, yılın 365 günü kesintisiz operasyon yürütebilecek güçlü bir ordumuz olmasaydı bizi bu coğrafyada bir gün yaşatmazlardı. DEAŞ'ı birkaç gün içinde çökerten de, çukur eylemlerde bölücü terör örgütünü açtığı çukurlara gömen de bizim ordumuzdur. Başka ülkeler kendi güvenliklerine bir takım kurumlara, devletlere havale edebilir. Bizim Türkiye olarak böyle bir şansımız yoktur.
'ULUSLARARASI KURUMLARIN İYİ GÜN DOSTU OLDUĞUNU GÖRDÜK'
Üyesi olduğumuz uluslararası kurumların iyi gün dostu olduklarını gördük. Suriye krizi sırasında bir kez daha gördük ki başımız belaya girdiğinde ülkemize elini uzatacak ne uluslararası bir kurum ne de kendi kardeşlerimiz dışında bir toplum yoktur. Dost ve kardeş toplumların da maalesef bize destek sağlayacak gücü olmadığını da biliyoruz. Onun için kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. TSK'yı her bakımdan büyütmek, güçlendirmek mecburiyetindeyiz.
'TÜRKİYE, VERMEDİĞİNİZ SİLAHLARI KENDİSİ YAPIYOR'
Bize talep ettiğimiz silahları vermeyenler artık görüyorlar. Türkiye vermediğiniz silahları kendisi yapıyor. Gençlerimizin moralini yükseltmenin ülkemize, milletimize, devletimize bağlılıklarını daha da güçlendirmenin yollarını aramalıyız. Türkiye'nin dünü zordu, bugünü meşakkatli yarını daha da sıkıntılı olabilir.