Uluslararası Medeniyet Şurası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'HOCA OLMAK, AHKAM KESME YETKİSİ VERMEZ'
- Bugün aziz dinimizi terör örgütleri üzerinden öylesine bir yere konumlandırmaya çalışıyorlar ki böyle olmadığını anlatmaya çalışmaktan çoğu zaman hakikati ifade etmeye fırsat bulamıyoruz. Şu anda birçok insanlar çıktı, türedi. Bu türedi tipler sünneti ciddi manada tartışır hale geldiler. Bu tartışmaların özellikle ülkemizde yapılması bizler için ciddi manada bir üzüntü sebebidir. Şunu açık, net söylemek zorundayım. Hoca olmak, ahkam kesmek yetkisini kimseye vermiyor ve dolayısıyla Sevgili Peygamberimizin sünnetini tartışma yetkisini de onlara vermiyor. Bu tartışmaları açmak aslında bir neslin ifsadı anlamınadır. Ve bu nesli ifsat etme hakkını da kimse onlara vermemiştir. Kendileri de böyle bir tarzla siyasetin içerisine giremezler, girerlerse bedelini onlar da ağır öderler.
'İNANÇ VE SOSYAL DAYANIŞMAYI İHMAL ETTİĞİNİZDE ORTAYA ÇIKAN ŞEY MEDENİYET DEĞİLDİR'
- Biz medeniyet mücadelesi içindeyiz. Medeniyetimizin inşası değil ihyası hareketi içindeyiz. Madem ki medeniyetin özünü belirleyen inançlardır, öyleyse bizim de farkımızı ortaya koymamız şarttır. Bilim ve teknik önemli olmakla birlikte inancı ve sosyal dayanışmayı ihmal ettiğinizde ortaya çıkan şeyin adı bize göre medeniyet değildir.
'40 KAT, 100 KATLIK BİNALAR YAPMAK SİZİ MEDENİ YAPMIYOR, BU TUZAĞA BİZ DE DÜŞTÜK, ONU DA SÖYLEYEYİM'
Bir şehrin Batı ölçüsüne göre medeni sayılması için yollarda aydınlatma olması, sokaklarda çamur bulunmaması gibi görünür özelliklere bakılır, halbuki İslam'ın ölçüsüne göre bir şehrin medeniliğinin işareti, mesela kapı kilitlemeden dışarı çıkılabilmesi, ihtiyaç sahibi herkese el uzatılması, sokak hayvanlarına dahi şefkatle davranılması demektir. Bizim medeniyetimizde medenilik budur. Fakat bu tuzağın içine biz farklı şekilde düştük. 40 kat, 100 kat, bu tür binaları yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağın içine düştük, onu da söyleyeyim.
'TRUMP MEDENİYET OLAYINI ŞEKİL OLARAK ALGILAYAN BİR TİPOLOJİ'
- Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren bir tipoloji. Farklı düşünce anlayışına kapıları kapatmadık. Bizim hedefimizde insan yaradılışların en şereflisidir. Fakat görüyorum ki Amerika'da durum böyle değil. Şu andaki gidiş orada sıkıntıdadır.
'ABD İÇİN 'DEMOKRASİNİN BEŞİĞİ' DİYORLAR, KUSURA BAKMASINLAR'
'Demokrasinin beşiği' diyorlar. Benim 13 tane korumam kendi davetine gittiğim bir ülkede eğer kalkıp da daha Amerika'da tanımadan, görmeden, bilmeden haklarında, gıyaplarında kalkıp gözaltına alma kararı çıkıyorsa kusura bakmasınlar, ben bu ülkeye 'medeni' demem. Beni davet edeceksin, yanımda korumalarım, ben bir ülkenin Cumhurbaşkanıyım ve teröristlere orada adeta bizi dövdürmeyle, tehditle karşı karşıya bırakacaksın ve kendi korumalarım bizimle ilgili tedbir alacak, hele hele iki tanesi orada hiç yok, eşimin korumaları ve bunlarla ilgili savcı gözaltına alma kararı verecek. Böyle adalet olur mu?
'MEDENİYETİMİZİ İHYA ETMENİN YOLUNU KENDİMİZDE ARAMALIYIZ, 5 ÜLKE DÜNYANIN KADERİNİ BELİRLİYOR'
Medeniyetimizi ihya etmenin yolunu doğrudan kendimizde aramalıyız. Nasıl aklı olmayan insan dinen mazur görüldüğü için mükellefiyetlerinden muaf tutuluyorsa, aklını başkasına teslim edenin de ne dini ne medeniyeti kalır. Ülkemizin mağdurlara el uzatması da kadim medeniyetimizdendir. 5 ülke dünyanın kaderini belirliyor. Böyle bir şey olamaz. İkinci dünya savaşı geride kaldı. Bütün hadiseler güncellenirken siyasetin de güncellenmesi gerekir. 5 ülkenin kimlerden oluştuğuna baktığınızda niye orada Müslüman ülke yok? Dünyadaki tüm kıtalar orada temsil edilmiyor. Ne için Irak, Suriye çözülmüyor?
'BUDİSTLER, MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRDÜ, ONLARA TERÖRİST DEDİLER Mİ? YOK, ONLAR YOGA YAPIYOR'
Ne için Arakanlı Müslümanların sorunları çözülmüyor? İslamofobi sürekli tahkir ediyor. Trump, bakıyorsunuz Müslümanlara 'terörist' ifadesini kullanıyor. Myanmar'da Budistler, Müslümanları öldürdüler. Onlar için terörist dediler mi? Yok! Niye? Onlar yoga yapıyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Varsa yoksa 'İslami terör' diyorlar. Defaatle anlatıyoruz.
'PARAMIZLA SİLAH İSTİYORUZ, VERMİYORLAR, BEN DE ADALETİ ARIYORUM, YOK'
DEAŞ'a karşı en büyük mücadeleyi veren ülke biziz. Ve bu mücadelemizi verirken de DEAŞ'ın İslam'la alakası olmadığını söylüyoruz. Bunu çok açık, net tüm uluslararası toplantılarda, İslam ülkeleriyle yaptığımız görüşmelerde DEAŞ'ın İslam'la alakası olmadığını söylüyoruz. Ama bunlara bunu anlatamıyorsunuz ve ne yazık ki Müslümanı Müslümana bunlar kırdırıyor. Ücretsiz silahları da veriyorlar. Biz savunmak için paramızla silah istiyoruz, bize silah vermiyorlar. Böyle garip bir dünyanın içerisindeyiz. Adalet… Ben de adaleti arıyorum, yok
'G-20'DE ENTERESAN BİR OLAY OLDU, TÜRKİYE BİRİNCİ SIRADA, NİYE SÖYLEMİYORSUN? İŞLERİNE GELMİYOR'
G-20'de enteresan bir olay oldu. Trump, az gelişmiş ülkelere en çok yardım yapan biziz dedi. ABD, ilk biz ikinci İngiltere üçüncü sırada. Fakat milli gelire oranla bakarsak Türkiye birinci sırada. Niye söylemiyorsun? İşlerine gelmiyor. Nerede bir masum varsa biz oraya uzanıyoruz, bundan sonra da devam edeceğiz.
'DÜNYAYI İNSANİ ÇİZGİDE TUTABİLECEK TEK GÜÇ İSLAM MEDENİYETİDİR, MÜCEVHER ÇAMURA BULANMAKLA DEĞERİNDEN BİR ŞEY KAYBETMEZ'
- Dünyayı insani çizgide tutabilecek yegane güç, İslam medeniyetidir. Bu hakikati ne DEAŞ gibi ne El Kaide gibi ne Boko Haram gibi terör örgütleri ne de kendi toplumlarını inim inim inleten kifayetsiz yöneticilerin zulümleri değiştiremez. Mücevher çamura bulanmakla değerinden bir şey kaybetmez. Bize düşen bu kıymetli hazineyi üzerindeki çamurlardan arındırıp insanlığın hizmetine sunmaktır. Bunun için de tek yapmamız gereken, kendimizi sürekli geliştirmek, ikmal etmek, çalışmak, mücadele etmektir.
Müslümanlar diğer medeniyetlerin, kültürlerin, inançların dolgu malzemesi, tüketim pazarı, deneme sahası asla değildir. Eğer bugün böyle bir manzara varsa, İslam dünyası terörle, geri kalmışlıkla, mezhep kavgalarıyla, siyasi çekişmelerle harap haldeyse bizlere bir anımızı bile huzurlu geçirmek haramdır. Bugün Suriye'deki, Irak'taki, Libya'daki, Yemen'deki, Somali'deki, yakın geçmişte Balkanlar'daki, Kafkaslar'daki, daha da gerilere gidecek olursak tüm Asya coğrafyasındaki yaşanan acıların müsebbibi Müslümanlar olarak bizleriz.