AK Parti Bayburt İl Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- 2020’ye kadar Gümüşhane ve Bayburt illerimize hizmet edecek Salyazı Mevkii'nde inşa edilecek havaalanını bitireceğiz. Bu havaalanımızla birlikte de artık Gümüşhane ve Bayburt’un uzun yol sıkıntısı aşılmış olacak.
İşte bugünkü kongre 2019 seçimlerinin hazırlık kongresidir. Önümüzdeki sürecin parolası, iki önemli kavramdır. Bir değişimdir, iki yenilenmedir. İşte biz şimdi bunun adımlarını atıyoruz. Hem değişim hem yenilenme. Kim ne derse desin. Evelallah yere sağlam basarak yolumuza devam ediyoruz. AK Parti'yi siyasi tarihimizdeki gelmiş geçmiş diğer tüm partilerden ayıran temel vasfı değişime ve dönüşüme açık olmasıdır.
- Türkiye 2019 kavşağını da geçtikten sonra hedeflerine çok daha güçlü bir şekilde ilerleyecektir.
- Biz bu milletin efendisi değil hizmetkarıyız. Bizi diğerlerinden ayıran budur.
Şunu unutmayın: Makamlar gelip geçidir. Milletimize ve canımızdan aziz bildiğimiz vatanımıza hizmet için makamlar birer araçtır, birer fırsattır. Kimsenin bu unvanları, bu makamları araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirmesine bizler rıza göstermeyiz. Bizler oturduğu koltuklardan, sahip olduğu payelerden güç alan, hayata sadece bu pencereden bakan insanlar olamayız. Hep birlikte dünya hayatının tıpkı bir ağacın gölgesinde dinlemek kadar kısa bir yolculuk olduğunu unutmadan, geride hoş bir sada bırakmak için çalışan insanlar olmanın mücadelesini veriyoruz, vermeliyiz.
Biz değişim dedikçe, kadrolarımızı, söylemlerimizi yeniledikçe adeta birilerinin uykusu kaçıyor.
Koltuğa oturduğu günden beri girdiği tüm seçimleri kaybetmiş bir zat, kendi başarısızlıklarının bedelini ödemeyi aklına dahi getirmemiş olmasına rağmen AK Parti'ye dil uzatma hadsizliği gösteriyor. Şark kurnazı bu çevrelere 'Siz dönüp önce kendine bir bakın' diyoruz. Bize laf edenler, şöyle ucundan, kıyısından demokrat olsa inanın zerre kadar içerlenmeyeceğiz ancak demokrasi karneleri, özgürlük anlayışları, hukuk algıları o kadar kötü ki bunların pişkinliğini biz de hayretle takip ediyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın artık bunların iki yüzlülüğüne daha fazla tahammül göstermeyeceğiz.
Gazete köşelerini tutmuş, televizyon ekranlarına ipotek koymuş, kültür ve sanat dünyasını esir almış bir avuç millet düşmanının ülkemizin ortak değerlerini sömürmesine sessiz kalmayacağız.
Ülkeyi, kendi şahsi mülkleri zanneden bu ruhu faşist, beslenme kaynağı komünist, söylemi popülist kesimlere sesleniyorum. Cumhuriyetimizin ortak değerleri adına demokrasi, millet, ezan, bayrak düşmanlığı yaptığınız günler sona ermiştir. Bunlara ihtiyacı olan mühimmatı sağlayan Pensilvanya'daki şarlatan gibi ihanet şebekelerinin devri de kapanmıştır.
Bizi devre dışı bırakmadan ülkemizi durduramayacaklarını bildikleri için bizi hedef tahtasına oturtuyorlar. Mesele şahıs, parti meselesi değiştirdir, hedef Türkiye'dir. Türk milletidir. Önümüzdeki dönemin çok daha çetin sınamalarla geçeceğini tahmin etmek zor değil ama hamdolsun biz her şeye hazırlıklıyız.
Diğer hakaretleri, terbiyesizlikleri saymıyorum. Bütün bunlar olurken bazıları sanıyordu ki sorun Tayyip Erdoğan'dır. Sorun AK Parti'dir. Çünkü AK Parti bunların oyunlarını, planlarını bozdu.
Bugüne kadar bize yapılan saldırıları gizleyemedikleri bir sevinçle karşılayanların, işin içine Atatürk de dahil edilince meselenin gerçek yüzünü anlamış olduklarını ümit ediyorum. Bu çerçevede yapılan açıklamaları da olumlu buluyorum.
Artık IMF'in kapısında bekleyen bir Türkiye yok.
Artık belli uluslararası örgütlere sadece ileri garnizonluk yapan bir Türkiye yok. Bizi 1980'lerin, 1990'ların Türkiyesi ile karşılaştıranlar çok büyük bir yanılgı içinde olduklarını elbette anlayacaklardır.