Riina, 1969 ile 1992 yılları arasında onlarca cinayetten suçlu bulunmuş ve 1993'te 26 kez müebbet hapse mahkum edilmişti.
150'den fazla kişinin ölüm emrini verdiği sanılan ve acımasızlığı nedeniyle 'Canavar' lakabıyla anılan Riina'nın Parma'daki bir hastanenin cezaevi koğuşunda öldüğü belirtildi.
Riina böbrek kanserinin yanı sıra Parkinson hastalığı ve kalp rahatsızlığından da muzdaripti.
2. Dünya Savaşı'nın ardından Sicilya'ya bağlı Corleone komününde suç kariyerine başlayan Riina 20. yüzyılda doruk noktasına ulşan Sicilya mafyasının başına geçerek 'babaların babası' olmuştu.
Riina zamanında 'Cosa Nostra' adlı Sicilya mafyası Kuzey Amerika'ya eroin kaçakçılığı yaparak ve başkent Roma ile Palermo'daki siyasi gücü ellerinde tutarak iyice serpildi.
Ancak Riina'na acımasızlığı 1980 ve 1990'larda yüzlerce mafya üyesinin 'sessizlik yeminlerini' bozmasına yola açtı.
Mafya karşıtı yargıçlar Giovanni Falcone ve Paolo Borsellino'nun çabaları sonucu alınan ifadeler mafya örgütünün sırlarını ortaya çıkarmış ve liderleriyle üyeleri yakalanmıştı.