Aydın Engin'in Kavala'ya gönderdiği mailde, "Bu yüzden AB fonlarından ya da AB ülkelerindeki meslek örgütlerinden ya da sivil toplum örgütlerinden Cumhuriyet'e mali destek için koşulların çok elverişli olduğu kanısındayım" ifadeleri yer alıyor. Engin, mailiyle Kavala'dan ilgili kişi ve kurumlarla görüşme ayarlaması ricasında bulunuyor.
Osman Kavala hakkında tutuklama kararı verilmeden önce telefonundan elde edilen yazışma, Cumhuriyet davasına delil olarak sunuldu. Mahkeme de, bu yazışmayı delil olarak kabul etti.
'KARA MİZAH'
'AKP MEDYASINA İŞ BAŞVURUSUNDA BULUNUYOR'
Duruşma öncesinde tahliye beklediğini ifade eden Engin, eski Cumhuriyet çalışanı Doğan Satmış'ın bir internet sitesine verdiği söyleşinin de kanıt olarak kabul edilmesine değinerek şunları söyledi:
"Ben de hukuk okudum, kıdemli de bir basın sanığıyım. Böylesini cidden yaşamadım ve görmedim. Kötümser ben bile tahliye çıkabileceğini düşünürken, birden bire, Doğan Satmış'ın bir internet sitesinde yayımlanan söyleşisi, kanıt olarak gönderildi. Biz o söyleşi yayımlandığında, kendi aramızda, 'AKP medyasına iş başvurusunda bulunuyor. Bu söyleşi de onun CV'si' diye dalga geçiyorduk. Birdenbire bu söyleşi, kanıt olarak sunuldu ve mahkeme kara mizahın dozunu artırarak söyleşiyi kanıt olarak kabul etti."
"Osman Kavala'yla benim yaptığım Cumhuriyet'in mali sorunlarını çözmek için yaptığım bir görüşme var. Bunu da açık seçik yaptım çünkü her şeyi şeffaf yürütüyoruz. Kavala'ya attığım mailde de bağımsız medyayı, fikir özgürlüğünü destekleyen yurtdışındaki meslek örgütlerinden, fonlardan destek aradığımı söyledim. Bu görüşme talebini gazetede yayımlayabilirdik ama okuru ilgilendiren bir şey olmadığı için yayımlamadık. Osman Kavala'nın telefonundan bu mail elde edilmiş ve sıcağı sıcağına, Cumhuriyet davasına ulaştırıldı. Terörle Mücadele Şubesi tarafından doğrudan ulaştırıldı hem de. Bu belge gönderildiği anda, Osman Kavala hakkında henüz bir tutuklama kararı çıkmamıştı. Gözaltındaki birisinin telefonundan, üstünde gizlilik kararı olan bir soruşturmada elde edilen bir belgeyi suçmuş gibi dosyaya ulaştırıldı.
Cumhuriyet davasında hüküm verilebilecek hiçbir şey yok. Bomboş bir iddianame. Bu kadar ahlaksız bir dosya görmedim demiştim. Bu lafımın arkasında duruyorum. Savcılık, 'Cumhuriyet sanıklarını beraat ettirirsek rezil oluruz' diyerek yeni delil arıyor."
'YARGI BAĞIMSIZLIĞI VAR DİYORLAR, UFALA DA CİVCİVLER YESİN'
Aydın Engin, sözlerini şöyle noktaladı: "Mahkeme Başkanı, 2017 yılının sonunda bu dosyayı bitireceğini söylemişti ama 25-26 Aralık'ta yapılacak duruşmada da bu dosya bitmeyecek. Bence, Şubat ayının sonuna kadar bu iş uzayacak ve o arada yeni delil yaratmaya çalışacaklar. O zamana kadar, arkadaşlarımızın tutukluluğunu sürdürmek zorundalar. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız halen 'Türkiye'de yargı bağımsızlığı var' diyorlar. Türkçe'de böyle durumlarda, 'ufala da civcivler yesin' diyorlar."