Mattis ile Tillerson, 2001 ve 2002 Askeri Güç Kullanma Yetki Yasası'na ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde senatörlerin sorularını yanıtladı.
Kongre'den Askeri Güç Kullanma Yasası'nın geri çekilmemesi talebinde bulunan Savunma Bakanı Mattis, bu konuda yeni bir yasa hazırlanması durumunda da Kongre'nin 2001 ve 2002'de geçirdiği Askeri Güç Kullanma Yasası'nı kapsayan bir tasarı olması gerektiğini ifade etti.
Yeni bir yasanın ‘zamanla sınırlı olmamasını' isteyen Mattis, "Savaş tahmin edilemez bir şeydir. Gerektiği kadar savaşma isteğimizin olmadığını uman, şartlara uyum sağlayan bir düşmana karşı girdiğimiz çatışmaya sıkı bir yetki takvimi uygulayamayız" dedi.
Ayrıca Mattis, Askeri Güç Kullanma Yetki Yasası'nın coğrafi sınırlamaları da içermemesi gerektiğini dile getirdi.
‘YENİ YETKİLERİN SÜRE SINIRI OLMAMALI'
Dışişleri Bakanı Tillerson da yönetimin Kongre'den alacağı yeni askeri güç kullanma yetkisinin ‘zaman ve coğrafya sınırlaması' olmaması gerektiğini savundu.
Tillerson, 2001 ve 2002 yıllarında Kongre'nin El Kaide gibi örgütlere uluslararası operasyon yapmasına yetki verdiğine dikkati çekerek, Kongre'nin vereceği yeni yetkilerin sürekli değişen tehditler ve operasyonel koşullardan dolayı farklı imkanlar tanıması gerektiğini kaydetti.
"Yeni yetkilerin süre sınırı olmamalı" ifadesini kullanan Tillerson, süre ve coğrafya ile sınırlı yetkilerin ABD'yi ‘düşmanlar karşısında zayıf gösterdiğini' belirtti.
Tillerson, "Yeni bir Askeri Güç Kullanma Yetki Yasası düzenleninceye kadar yönetimin uygulamayı devam ettirmesi ve düşmana karşı güç kullanması için yetkinin elinde olması gerekiyor" diye konuştu.
Söz konusu 2001 Askeri Güç Kullanma Yetki Yasası yürürlüğe girmeden önce ABD Başkanı, Amerikan Anayasası'nın 2. maddesi gereğince bir ülke veya gruba yönelik askeri güç kullanma yetkisini elinde bulunduruyordu.
‘TRUMP, KONGRE'YE DANIŞMADAN BAŞKA BİR ÜLKEYE İLK SALDIRIYI GERÇEKLEŞTİREBİLİR Mİ?' SORUSUNA YANIT
Öte yandan Demokrat Kongre üyeleri, ABD Başkanı Donald Trump'a, Kuzey Kore veya başka bir ülkeye nükleer silahla saldırmaya izin veren koşulların olup olmadığını öğrenmeye çalıştı.
Mattis bu sorunun ‘farazi' olduğunu söyleyerek doğrudan cevap vermekten kaçındı.
Fakat Mattis, bir ülkenin ABD'ye toplu imha silahıyla saldırmak için hazırlık yapması durumunda bunun mümkün olacağı bir senaryo hayal edebildiğini söyledi.
Tillerson ise hiçbir ABD Başkanı'nın ‘ilk saldırı için tövbe etmediğini ve bunun kendilerine 70 yıldır iyi hizmet ettiğini' söyledi.