Sputnik’e konuşan Sırp gazeteci Muharrem Bazdulj, İzzetbegogiç’in de yıllar önce Erdoğan’ın kullandığı ifadelerin neredeyse aynılarını söylediğini belirtti.
Bazdulj “Erdoğan, 2013’teki ölümünden kısa süre önce İzzetbegoviç’i ziyaret etmişti. Bilindiği gibi Süleyman Demirel döneminde neredeyse yasaklamanın eşiğinde olan Erdoğan’ın partisini destekliyordu. Bu ifadelere de iki bağlamda bakılmalı: Türkiye içerisinden söz edecek olursak, Erdoğan, İzzetbegoviç’ten İslam dünyasında önemli bir konumu olan biri olarak söz ediyor. Bosna tarafından bakacak olursak da Türkiye’ye Bosna’yı zor zamanlarında korumaya hazır bir ağabey göndermesi yapılıyor” dedi.
Bazdulj, İzzetbegoviç’i ‘emanet’ ifadesini kullanmaya iten nedenlerden birinin de Erdoğan’ın bu ay Belgrad’ı ziyaret etmesi ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vuçiç ile güven dolu ilişkiler kurması karşısında duyulan ‘kıskançlık ve ‘rahatsızlık’ olduğunu kaydetti.
Sırp Cumhuriyeti parlamentosu üyesi, Saraybosna Üniversitesi eski rektörü ve siyaset bilimci Nenad Kecmanovic de Erdoğan’ın Bosna Hersek’i değil, yalnızca Bosna Herseklileri koruma görevini emanet aldığını belirterek, bunun tartışmasız olduğunu kaydetti.
Kecmanovic, Osmanlı Devleti’ne bağlı oldukları dönem ‘altın çağ’ olarak hafızalarda kaldığı için, bu gibi ifadelerin Bosna Herseklilerin kulağına hoş geldiğini ifade etti.
Kecmanovic şunları söyledi:
“Bosnalıların Türkiye’ye yönelik özel bir yaklaşımı var. Siyasi bağlamda ele alacak olursak, bunlar büyük ihtimalle Sırp Cumhuriyeti parlamentosunun askeri tarafsızlık kararını kabul etmesine ve Milorad Dodik’in Banja Luka’nın bu anlamda Belgrad’ın politikalarını izleyeceği yönündeki ifadelerine bir cevap niteliğinde. Tüm bunlar İzetbegoviç ve NATO’daki patronlarının çıkarlarını karşılamıyor. Rusya ile Sırp Cumhuriyeti arasında sıkı ilişkiler mevcutken ve Moskova’nın Ankara ile ilişkilerinin yükselişte olduğu bu dönemde olayların gidişatını izlemek ilginç olacak. Bu ilişkiler bir anlamda Sırplar ve Bosnalılar arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunabilir. Ancak tamamen farklı bir sonuç da mümkün.”