"Bürokratlar, içinde gerginliği azaltmak için tasarlanmış bir açıklamasının da bulunduğu, ölçülü bir cevap için hazırlamaya başladı. Bir yandan, Washington'ın bazı taleplerinin sessizce nasıl karşılanabileceğini görmek için diğer bakanlıklardaki çalışma arkadaşlarını yokladılar".
DIŞİŞLERİ ÇALIŞANI: UYGUN ŞEKİLDE ELE ALINSAYDI BİR HAFTALIK MİNİ KRİZ OLACAKTI
Bu sürecin içinde yer aldığı ancak isminin açıklanmasını istemediği belirtilen bir bakanlık çalışanın FT'ye, "Eğer uygun bir şekilde ele alınsaydı bu küçük, bir haftalık mini bir kriz olacaktı" dediği aktarılıyor.
"Bunun yerine bir telefon çağrısı aldılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vize hizmetlerini kaldıran ABD açıklamasını gördü ve buna karşı bir yanıt verme kararı aldı. Amerikalıların ifadelerinin neredeyse aynısı kullanılacak, sadece Türkiye ve ABD sözcüklerinin yerleri değiştirilecekti. Ankara'nın kısasa kısas yaptığı misilleme, iki müttefikin geceleyin, birbirilerinin yurttaşlarına yönelik olarak vizelerin neredeyse tamamen kaldırılmasına neden oldu. Bu, Türkiye'nin komşularının ve dostlarının giderek alıştıkları bir gerginlik artışıydı: Kuvvetli, sık sık doğaçlama olarak yapılmış ve her zaman kışkırtıcı".
Haberde, 'bu durumun Türk diplomatları zor durumda bıraktığı' öne sürüldü:
"Ancak bu diplomatik atışmaların hızı ve hacmi, Ankara'nın profesyonel diplomasi personelinin sınırlarını gerdiriyor. Aralarında Türk diplomasisi içinde yer almış büyükelçilerin de bulunduğu farklı kişilere göre onlar, Erdoğan'ın konuşmasından sonra her şeyi yeniden eski duruma getirmek zorunda kalıyorlar."
'DİPLOMATLARIN İLİŞKİLERİ YIPRANIYOR'
FT, dört farklı Batılı diplomatın, 'bu durumun, Erdoğan'ın yardımcılarına erişimleri az olan ve karar süreci içinde yer almayan yetkililerle ilişki kurmaya zorlanan Batılı diplomatlarla Türk mevkidaşları arasındaki ilişkileri yıprattığını söylediğini' yazdı.
Türkiye'de şu anda en az 20 ABD'li ve Avrupalı'nın hapiste olduğunu ve bunların Batı'da siyasi amaçlı tutuklamalar olarak değerlendirildiğini belirten FT, bir AB diplomatının şu sözlerine yer verdi:
"Hükümetime giderek daha fazla, ortada itimat edilir bir karşı taraf olmadığını, söylüyorum."
Gazete, Erdoğan'ın Hollanda ve Almanya liderlerine Nazi benzetmesi yapması üzerine derinleşen krizde, Başbakan Binali Yıldırım dâhil Türk yetkililerin bu sorunun sakince çözüleceğine dair verdikleri sözlerinin tersine Erdoğan'ın yorumlarına devam ettiğini yazıyor ve bir Körfez ülkesinden bir diplomatın şu görüşlerini aktarıyor:
"Bu, çok şey anlatıyor. Hollanda ve Türkiye'nin başbakanları gece geç saatlerde bir anlaşma yaptılar. Uyandıklarında ise Cumhurbaşkanı bunu ihlal etmişti bile".