Sputnik, Çin ordusundaki gelişmelerin neler getireceğini ve bununla birlikte küresel güç dengesinin ne şekilde değişeceğini araştırdı.
YENİ DOKTRİN
Çin'de yılbaşında kurulan ve Şi Cinpin'in bizzat yönettiği Entegre Askeri-Sivil Gelişimi Merkez Kurulu, yeni savunma teknolojileri, orduya yeni taktik ve stratejik konseptlerin getirilmesi, dış askeri deneyimlerin analizi ve muhtemelen sanayi casusluk alanında araştırma ve geliştirme alanında faaliyet gösteriyor.
Sputnik'e konuşan Rus askeri uzman Vasiliy Kaşin, "ABD, ‘Üçüncü Telafi Stratejisi' adlı buna benzer bir askeri sanayi doktrini hayata geçiriyor. Doktrin, kaynakların nano ve biyo teknolojiler, yapay zeka, robot yapımı, hipersonik silahlar, siber güvenlik gibi çığır açan alanlara yoğunlaştırılmasını kapsıyor. Programın nihai hedefiyse, ‘geleceğin ordusu' için yeni imkânlara sahip silahların geliştirilmesi.
Rus uzman, ABD'nin stratejisinin Çin'in caydırılmasına yönelik olduğunu da vurguladı.
‘HURDALARDAN' KURTULMAK
Çin ordusunda kullanılan zırhlı araçlarda, topçu birliklerinde, hava savunma sistemlerinde de benzer bir durum söz konusu. Bu araçlar ve sistemler de kademeli olarak kaldırılıp yerlerine Çin'in kendi ürettiği modern araçlarla ve sistemlerle değiştiriliyor.
Çin 2013'te Sovyet yapımı MİG-21'in kopyası olan J-7 avcı uçaklarının üretimini durdurdu. Bu uçaktan daha yeni ve daha modern J-10 ve J-11 modelleri kullanılmaya devam ederken, beşinci nesil avcı uçağı olan J-20'nin ise 2019'a kadar orduya teslim edilmesi planlanıyor.
TAKVİYE AĞIRLIKLI DONANMA
Özellikle çok sayıda silahlı ve donanımlı askerleri uzun mesafelere taşıyabilecek gemilerin yapımına dikkat ediliyor. Çin'in ürettiği ve mobil üs olarak kullanılabilen ‘Mobile landing platform' tipindeki gemilerden dünyada sadece ABD'nin elinde bulunuyor.
Ayrıca bu yıl Çin'in ikinci uçak gemisi de suya indirilerek kullanıma girdi ve ileriye dönük olarak bir uçak gemisi daha inşa edilecek.
Vasiliy Kaşin, "Üçüncü uçak gemisinde Çinliler birçok ileri teknolojiyi uygulayacak ve ardından prensipte yeni bir geminin yapımına başlayacak. Proje hakkında çok şey bilinmiyor, fakat şimdiden yeni geminin nükleer olacağı şu anki Liaoning'den ve Şandong'dan çok daha büyük olacağı görülüyor. Söz konusu gemi, çok daha fazla sayıda uçak taşıyabilecek ve daha uzun mesafeler kat edebilecek" diye konuştu.
UZAY VE Hİ-TECH
Çin ayrıca aktif bir şekilde yeni nesil insansız hava araçları (İHA) da geliştirmeye devam ediyor. Özellikle güneş enerjisi kullanabilen ve bu özelliğiyle diğer İHA'lara göre havada daha uzun süre kalabilecek olan İHA'ların geliştirilmesine önem veriliyor.
ABD'den sonra en çok askeri uyduya sahip olan ülke yine Çin. Ordu uydu yoluyla yer belirleme sistemi Beidou'yu da başarılı bir şekilde geliştirmeye devam ediyor. 2015'in sonlarında ise Pekin, füze saldırısı önleme sistemlerinin uzay ayağını oluşturarak, balistik füze fırlatmalarının kaydedilmesini sağlayan ilk test uydusunu uzaya çıkardı.
Ordusunu bu şekilde geliştiren Çin'in aynı zamanda Rusya ile askeri ilişkilerini geliştirmesi doğal olarak ABD'de endişelere yol açıyor. Geçtiğimiz haziranda Rusya ile Çin'in 2017-2020 döneminde savunma alanında ikili ilişkilerin geliştirilmesi ile ilgili yol haritası imzaladığını hatırlayalım.
Teorik olarak askeri planda Avrasya'nın en güçlü iki ülkesi güçlerini birleştirerek NATO'ya dahi meydan okuyabilir. Tabii ki bu uzak bir ihtimal, fakat uzmanlar, iki ülkenin askeri işbirliğinin yeni dünya tarihinde gerçekten de benzersiz olduğunu belirtiyor.