Kıyamet aritmetiği: Kuzey Kore’nin nükleer cephaneliği kaç cana mal olabilir?

Kuzey Kore’nin sahip olduğu nükleer füze sayısı ile olası hedefleri Seul ile Tokyo’nun coğrafik konumu ve nüfusu gibi faktörleri değerlendiren Zagurek, “ABD’nin Kuzey Kore ile anlaşmazlığı askeri yolla çözme çabası, bölge için ölümcül ve dünya için çok ağır sonuçlara yol açacak felaket karar olur” dedi.

Kuzey Kore’nin 2011’den bu yana 98 deneme gerçekleştirdiğini ve her yeni denemenin daha da gelişmiş, güvenlik ve uzun olduğunu belirten uzman, “Günümüzde Kuzey Kore’nin, 15-25 kiloton gücünde 25 başlığa sahip olduğu düşünülüyor. Ancak Pyongyang’ın 3 Eylül’de denediği termonükleer bomba 108-250 kiloton gücündeydi. Kuzey Kore’nin bu türden kaç başlığa sahip olduğu bilinmiyor. Bu yüzden hesaplamalarımda, Kore Yarımadası’nda savaşın çıkması durumunda Pyongyang’ın optimal yükseklikte patlamaya ayarlanmış 15-250 kiloton gücünde 25 nükleer başlık kullanabileceği bilgisinden hareket ediyorum” ifadelerini kullandı.

'NÜKLEER BAŞLIKLARIN HEDEFİNDE, NÜFUSU YOĞUN KENTLER OLACAK'

Kuzey Kore’nin nükleer cephaneliğinin seçici saldırılar için çok küçük olduğunu bu yüzden düşmanlarının askeri ve ekonomik potansiyelini bozamayacağını belirten Zagurek, bu yüzden Pyongyang’ın ‘kendimle daha fazla düşman götürme’ ilkesinden hareketle nüfusu yoğun kentlere saldıracağını, bunların Seul (24.1 milyon kişi) ve Tokyo (38 milyon kişi) olduğunu söyledi. Uzman sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kentlerde nüfusun en yoğun olduğu bölgeler merkezi, bu yüzden nükleer başlıkların hedefinde bu kentlerin merkezleri olacak. Kuzey Kore nükleer füzelerinin bir kısmı fırlatıldıktan sonra teknik arıza yaşayabilir, bir kısmı da Güney Kore ile Japonya’da konuşlandırılmış THAAD ve Aegis hava savunma sistemlerince vurulabilir. Yani bu kentlere 25 başlığın yüzde 20 ilâ 80’i ulaşabilir."

'2 MİLYON KİŞİ ÖLEBİLİR, 7.5 MİLYON KİŞİ İSE YARALANABİLİR'

Füzelerin sadece beşte birinin hedefe ulaşması durumunda bile anında yaklaşık 600 bin kişinin öleceğini, yaklaşık 2 milyon kişinin de yaralanacağını dile getiren Zagurek, maksimum füzenin hedefe ulaşması durumunda 2 milyondan fazla kişinin öleceği ve 7.5 milyon kişinin yaralanacağı tahmininde bulunarak, “Kaç kişinin daha sonra radyasyondan öleceği ise bilinmiyor” dedi.

Uzman, Güney Kore ve Japonya’nın bu saldırı sonucu, İkinci Dünya Savaşı ve Kore Savaşı sırasında kaybettikleri vatandaşların toplamından daha fazla vatandaş kaybedeceğini anlatan Zagurek, Kuzey Kore’nin ise ABD’nin karşı saldırısında varlığına son verileceğini ve nükleer çöle dönüşeceğini kaydetti.

'KORKUNÇ SENARYONUN GERÇEĞE DÖNÜŞME RİSKİ SON DERECE KÜÇÜK'

Ancak bu ‘kağıt üzerindeki’ kıyametin bir kişinin hesaplamaları olduğunu hatırlatan Rus gazeteci Andrey Kots, “Bu korkunç senaryonun gerçeğe dönüşmesi olasılığı son derece küçük. Medyadaki tehditlere rağmen ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, böyle bir savaşın dünya için nasıl sonuçlar doğuracağını çok iyi biliyor. Bu yüzden nükleer savaşa yol açabilecek ciddi provokasyonu göze almazlar” yorumunda bulundu.

Rus askeri uzman Mihail Hodarenok ise zamanın Kim Jong-un’un lehine çalıştığını söyleyerek, bu konuda şu değerlendirmede bulundu: “Kuzey Kore’nin balistik füze sayısı giderek artıyor olması ABD’nin askeri yollarla bir şeyler elde etme olasılığını düşürüyor. Tüm bu gelişmelerden sadece sürekli tehditler savuran ABD suçlanabilir. ABD kadar nükleer silahın yayılmasını önleme rejimini bozan başka bir ülke yok."

'KUZEY KORE'NİN AMACI BİRİLERİNİ KIŞKIRTMAK DEĞİL'

Rusya Bilimler Akademisi Uzak Doğu Enstitüsü uzmanı Yevgeniy Kim de Kuzey Kore’nin füze denemelerini birilerine gözdağı vermek veya birilerini kışkırtmak için değil, başlıca askeri kozunu mükemmel hale getirmek için yaptığını belirterek şunu söyledi: “Motoru yeterince test edilmeyen deneme aşamasındaki belli belirsiz füze başka, seri üretime hazır ve her an orduya sağlanabilecek füze bambaşka. Kuzey Kore gerçekten de böyle silaha sahip olursa kendini güvende hissedecek ve tek taraflı olarak gerilimi tırmandırmaktan vazgeçecek. Üstelik, Kuzey Kore’nin hamisi Çin de buna büyük ilgi duyuyor”.