AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Alican Türkoğlu'nun sorularını yanıtladı.
Ünal'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- Burada kafaların karışık olmasını gerektiren bir durum söz konusu değil. Bu dezenformasyon ciddi anlamda herkesi rahatsız ediyor. Biz AK Parti olarak yapmak istediğimiz her şeyi net bir dille kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bazı iletişim kazaları dünyanın heryerinde olabilir.
'BÜYÜKŞEHİRLERİ KAZANMAK İSTİYORUZ'
Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) siyasete geri dönüşü ile birlikte dedi ki, '1. Teşkilatlarımızı yeniden değerlendireceğiz', '2. Belediyelerimizi gözden geçireceğiz', 3. hükümete de '180 günlük eylem planınızı hazırlayın, bize getirin. Ne yapacaksınız bizimle paylaşın.' Yüzde 50+1 almak kolay değil. En son 4 il başkanımız değişti. Bunu kamuoyu ile paylaştık. Teşkilatlarda ciddi değişiklik yapıyoruz. Belediyelerle ilgili de geniş çaplı çalışma yürütüyoruz. Büyükşehirleri kazanmak istiyoruz
'İSTANBUL VE ANKARA SEÇİMLERİNDE SORUN YAŞAMAK İSTEMİYORUZ'
Belediyelerimizle ilgili de yerel yönetimler başkanlığımızın bizzat, belediye başkanlarımızın kendilerinin talep ettiği, 'Kendi performanslarınızı bizimle paylaşın' dedik. Borçlanlarından, ihtiyaç ve taleplerinden seçim öncesi vaatlerina kadar, bunların ne kadarını gerçekleştirmiş, gerçekleştirmemiş, bunlar düzenli olarak zaten yerel yönetimler başkanlığımız ile paylaşılıyor. Biz İstanbul ve Ankara'da 2019 seçimlerinde herhangi bir sorun yaşamak istemiyoruz. Bizim yerel yönetimlerde yaşanacak bir başarısızlığa asla tahammülümüz olamaz.Başarısızlığa asla tahammülümüz olamaz. Bu çerçevede yaptığımız değerlendirmelerle de belediye başkanlarımızla görüşüyoruz. (CHP lideri Kemal) Kılıçdaroğlu çıkmış, 'İstifa eden ya yolsuzluk yapmış ya ByLock'çudur' diyor.
Sandıkla seçilenin sandıkla gitmesi gerekir evet, bizim en çok mücadelesini verdiğimiz konu budur. Bir ille ilgili karar verilirken oturulup 2 kişinin istişaresi değildir. O ilin milletvekilleri ile, ilçe, il belediye başkanları ile istişare edilir. İl başkanımız, milletvekilimiz, teşkilatlarımız, kadın, gençlik kollarımızın hepsi bir takım mantığı ile çalışırlar. Bir sorun çıktığında bu il başkanından kaynaklanıyorsa biz il başkanımızı çağırırız. 'Bazı aksamalar var, sen buraya uyum sağlayamadın, seni başka bir yerde değerlendirelim' deriz. İl başkanımıza diyoruz ki, 'Teşekkür ediyoruz.'
'ŞU ANDA İSTİFA TALEBİ OLMADI'
Belediye başkanlarımız ile ilgili de şu anda değerlendirmelerimiz devam ediyor bu çerçevede. Şu anda genel merkezin herhangi bir belediye başkanından istifa talebi olmadı ama bundan sonra böyle bir durum söz konusu olmayacak anlamına gelmiyor. Biz kendi arkadaşlarımızla pazarlık yapmayız, tehdit etmeyiz.
'YIL SONUNA KADAR ÇALIŞMALARI TAMAMLAYIP PAYLAŞMAYI PLANLIYORUZ'
Herhangi bir gelişme olduğunda zaten doğrudan biz bunu kamuoyu ile paylaşırız. Bu yıl sonuna kadar çalışmalarımız tamamlayıp kamuoyu ile paylaşmayı planlıyoruz. Olağan kongre sürecini erkene çekmekten ziyade, biz bir an önce bu meseleleri bitirip Türkiye'nin önünde çok büyük sorunlar var. AK Parti bugüne kadar Türkiye'yi kendi iç meseleleri ile meşgul etmedi. Genel Başkanımızın dönmesi ile birlikte biz kendi içimizdeki bu değişiklikleri hızla tamamlamak istiyoruz. Aşılması gereken bir sürü sorun var.
'GÜNDEMİMİZDE ERKEN SEÇİM SÖZ KONUSU DEĞİL'
- Bizim şu anda hiçbir şekilde gündemimizde bir erken seçim söz konusu değil. Türkiye'yi böyle bir ortamda bir de erken seçimle Türkiye'yi meşgul etmek çok büyük bir haksızlık olur.
'DÜNE KADAR HEPSİ OSMANLI VATANDAŞIYDI'
Suriye'deki Kürtlerin vatandaş olarak kabul edilmesi ve vatandaş olarak tanınmasıydı ilk tavsiyemiz. Bizim Kuzey Irak ile kurduğumuz ilişkinin altında da bu yatıyor. PKK'nın Kürt vatandaşlarımıza dönük saldırları, haklarının kazanılmasının önündeki en büyük engel olmuştur. Biz bir imparatorluk bakiyesiyiz. Düne kadar bu konuştuğumuz şehirlerin, kimliklerin hepsi Osmanlı vatandaşıydı. Diyoruz ki vakit geçmiş değil. Bölgedeki ülkelerin tavrı ortada. Sen tekrar elini uzatırsan bu konuda biz de sana elimizi uzatırız. Gel yol yakınken, bundan vazgeç.
'MHP BÖYLE BİR ÜSLUP KULLANABİLİR'
(MHP lideri Devlet Bahçeli'nin '82 Kerkük, 83 Musul' açıklaması) AK Parti olarak bizim bir siyasetimiz var, MHP'nin, CHP'nin bir siyaseti var. HDP'nin bir siyasetinin olduğunu söyleyemem. Dolayısıyla MHP böyle bir dil ve üslup kullanabilir. Bizim siyasetimiz daha merkezde, daha kucaklayıcı.
'MTV ZAMMI ÜZERİNDEN İNDİRİM BEKLEMİYORUZ'
Zam üstünden bir indirim beklemiyoruz. Sadece şunu söyleyebilirim; açıklanan oranın tekrardan bir değerlendirilmesi ve bunun yeniden sınıflandırılıp makul bir çerçeveye getirilmesi konuşulan. Tabii ki biz hava savunma sistemimizi kuracağız, ülkemizin güvenliği açısından füze sisteminden tutun da kendi tankımızı, bunların hepsini üretiyoruz. Biz savunma sanayiine ağırlık vereceğiz. Maliye Bakanımız (Naci Ağbal) 'Buranın geliri tamamen savunma sanayiine aktarılacak' dedi. Başka kaynaklar oluşturulduğunda da MTV'den planlanan rakamı aşağı çekeceğiz. Yeni kaynaklar oluşturduğunuz zaman, buna bakacağız, bu kaynaklar oranında da oradan gelmesi düşünülen kaynak revize edilecek.
'ABDULLAH GÜL'ÜN GELMEMESİ KENDİ KARARI'
(AK Parti'nin Afyon kampı) Bizim istişare toplantımıza kimlerin katıldığı bellidir. Burada yeni bir durum söz konusu değil. Zaten Cumhurbaşkanlığı döneminde Abdullah Gül cumhurbaşkanı olduğu için davet edilmiyordu. Daha sonraki süreçlerimizde bütün etkinliklerimize davet ettik. Burada yeni bir durum söz konusu değil. Gelmeme kararı tamamen sayın Abdullah Gül'ün kendi kişisel kararı. Bizim bir takım afaki açıklamalar yapmamız da gerçeği yansıtmaz. Kendisi açıklamadığı sürece buna dair bizim bir şey söylememiz doğru olmaz.