AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
Barzani yönetimi kendi çıkarlarını ön planda tutarak, yani başkanlıkta daha fazla kalabilmek için bunun hem siyasi hem de ekonomik rantı var ve başkanlık konusunu tartışmaya açtırmamak için, şu anda diğer partilerin meclisin açılması için koydukları bir şart var, seçim yasasını getirin görüşelim, burada başkanlık süresi de belirlenecek. Uzun zamandır belirsiz bir şekilde başkanlığını sürdürüyor. Diğer taraftan Erbil'e gittiğimiz zaman Kürt partilerin çoğunluğunun referandumu istemediğini gördük. Bazıları açıkça söyleyemiyor, bize söylüyor. Bu referandum şeffaf, demokratik bir referandum değil. Uluslararası camia tarafından gözlemlenmiş bir referandum da değil yani anayasaya aykırı, dolayısıyla meşruiyeti yok. Henüz iş işten geçmiş değil. Bu konuda Barzani yönetimi adım atabilir. Yani bu süreci durdurduğunda, o zaman Bağdat ile ilişkilerini normalleştirebilir ve dolayısıyla bizimle ve herkesle ilişkilerini normalleştirebilir.
Bağdat yönetimiyle ilişkilerimizin soğuk olduğu, özellikle Maliki döneminde bile biz bu hassasiyeti hep gösterdik. O sebeple bu hatadan ve yanlıştan dönerlerse elbette biz her zaman olduğu gibi yine ilişkilerimizi sürdürürüz. Geçmişte nasıl davrandıysak aynı şekilde davranırız, zor günlerinde yine yanlarında oluruz.
Aksi takdirde aldığımız kararlar var, Meclis'ten geçen tezkere var. Atacağımız adımlar Bağdat'la eşgüdümlü olacak. Referandum yapınca masada güçlü olacaklarını düşündüler ama öyle olmadı. Bütün dünya karşı çıktı. Bu hatadan dönerlerse ilişkilerimizi sürdürüz, geçmişte nasıl davrandıysak yine öyle davranırız.
Sınır kapılarının Irak tarafındaki kontrolü Bağdat yönetiminde olmalı. (Türkiye-Irak sınırındaki) Ovacık kapısının açılması teknik olarak mümkün ama sınırın öbür tarafındaki koridoru kim oluşturacak, güvenliği kim sağlayacak. Tabii ki Irak yönetiminin yapması gerek. Bunlarla ilgili kendilerinin bir çalışması var. Burada atacağımız adımların sağlanması için temaslarımız da devam ediyor.
'İRAN'IN DIŞLANMASI VAHİM BİR HATA'
İran ile bizim aramızda bir mekanizma var. Adeta ortak Bakanlar Kurulu şeklinde gerçekleşiyor. İran'a bu toplantımızı gerçekleştirmek için gidiyoruz. İran ile Astana süreci var birlikte yürüttüğümüz. İran'ın bazı politikalarını Suriye ve Irak konusunda desteklemediğimizi başından beri söylüyoruz. İran bizim komşumuzdur. İran'ın dışlanması ve köşeye sıkıştırılması veya bir ülke istiyor diye İran'ın tamamen ortadan kaldırılması çok ciddi, vahim bir hatadır. Bu ziyarette Irak meselesi ve referandum gündemde olacak. Terörle mücadele gündemde olacaktır. İran da tehdit altındadır.
'YPG, AFRİN'DEN TEMİZLENMELİ'
- YPG'nin Afrin'den mutlaka temizlenmesi gerekiyor.
'YANLIŞA YANLIŞ DİYORUZ'
İran'la tabii bir Astana süreci var birlikte yürüttüğümüz. Yani Suriye'de bir istikrarın, barışın sağlanması ve siyasi sürece gidilmesi, çatışmaların önlenmesi ve gerginliklerin azaltılmasıyla siyasi sürecin ortamının hazırlanması konusunda İran ve Rusya ile birlikte çalışıyoruz. İran'ın bazı politikalarını özellikle Suriye ve Irak politikalarını, buradaki hedeflerini desteklemediğimizi açıkça yüzlerine de söylüyoruz. Başından beri söyleyegeldik, bugün de söylüyoruz. Sadece bu iki ülkede değil Bahreyn'deki İran'ın hedeflerini de desteklemiyoruz veya Körfez bölgesinde. Bu açık ve net, yanlışa yanlış diyoruz biz.
'TÜRKİYE-İRAN VE TÜRKİYE-RUSYA OLARAK GÖRÜŞÜYORUZ'
- Terörizmle mücadele konusunda birlikte ne yapabiliriz, Irak'ta istikrarı tesis edebilmek için sadece referandum değil diğer konularda da neler yapabiliriz bunların hepsini tabii bu ziyarette değerlendireceğiz. Astana'da alınan kararların uygulanması çok önemli. Özellikle İdlib bölgesindeki kararların uygulanması önemli. Bunu güçlü bir şekilde de yürütüyoruz. İkili düzeyde de yine Türkiye-İran ve Türkiye-Rusya Federasyonu olarak görüşüyoruz.
'İDLİB DIŞINDAKİ YERLERDE RUSYA'NIN GÖZLEMCİLERİ OLACAK'
Astana'da mutabakatın sağlanması yetmez. Uygulamayı da birlikte görmemiz gerekiyor, uygulamada da yine birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. İdlib bölgesinin dışında kalan yerlerde Rusya'nın gözlemcileri olacak. Belli bölgelerde yine Rusya ve İran'ın gözlemcileri olacak. İdlib içinde ise Türk gözlemciler olacak, bizim gözlemcilerimiz olacak. Bu gözlemcilerin buraya yerleştirilmesi, yine Hama'da biliyorsunuz bizim gözlemcilerimiz olacak ki bilgi paylaşımı zamanlıca olsun, hatalar yapılmasın.
'İSPANYA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLİYORUZ'
- Bizim tavrımız son derece nettir. Dost ve müttefik İspanya'nın sınır ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bu sorunun da diyalog ve İspanya anayasası ve hukuk çerçevesinde bir an önce çözülmesini arzu ediyoruz.