“Neticede orada bir referandum yapıldı. Herhangi bir bağımsızlık ilanı falan da yok. Öyle bir heyecana gelmiş oldukları da yok. Bağdat’la olan sorunların giderilebilmesi için bir referandum kartını elinde tutması gerekiyordu Kürdistan yönetiminin. Burada Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde yaşayan halkın eğilimi ortaya konmuş oldu. Şimdi artık bu eğilim biliniyor yani referandum meşru görülse de görülmese de, hiçbir şekilde geçerli değil denilip yok sayılsa da, ne kadar yok sayarsanız sayın orada artık bir irade beyanı var."
'EVET ORANLARI BEKLENİLDİĞİ GİBİ YÜKSEK'
Referandum sonuçlarının bölge halkının beklentisini ortaya koyduğunu belirten Ensarioğlu, “Yüzde 93’ü bekliyordum. Baktığımız zaman katılım oranı da çok yüksek yani normal bir seçimde olabilecek yüksek oranda bir katılım oranı var. Protesto edenlerin, katılmayanların da sayılarının çok olmadığı görüldü. Kerkük’te de katılım oranı yüksek. Evet oranları da beklendiği üzere yüksek. Uluslararası gözlemcilerin de izlediği gibi makul ölçülerde gerçekle bir seçimdir öyle söylenildiği gibi bir baskı falan da yok. Bölge halkı iradesini ortaya koymuştur” diye konuştu.
Referandum süreci ve sonrasında yaşanan gerilimlerin Ankara-Erbil ilişkilerini sarstığını belirten Ensarioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konu hakkında ifadelerini yumuşadığını savunurken şu ifadeleri kullandı:
“Yani referandum biraz ilişkileri sarstı. Bu devam ederse ciddi bir güven sorununa da sebep olacaktır ama birbirimize mecburuz. Yani ben açıklamaları şöyle yorumlamak istiyorum; Gönül umduğu yere küser, dosta küser. Sayın Cumhurbaşkanı istişare edilmediğine, danışılmadığına dair açıklamalar yaptı. Belki bu temelde biraz daha diyalog içinde olunabilirdi. Ama açıkçası bu sertlik bize de fayda sağlamaz oraya da fayda sağlamaz. Kaldı ki bütün her şeye rağmen Kürdistan Bölgesi’nden yapılan açıklamalar hep olumlu hep ılımlı. Hiçbir şekilde Türkiye’nin sert açıklamalarına karşılık diğer ülkelere verildiği gibi cevaplar verilmiyor hatta hiç cevap verilmedi. Hep dostane bir şekilde ilişkilerin devam etmesi gerektiği şeklinde yorumlar, çok makul. Bugün Sayın Cumhurbaşkanının ifadeleri de biraz daha yumuşamış gibi.”
'IRKÇI SÖYLEMLER TÜRKİYE'YE HİZMET ETMEZ'
Medyada ırkçı söylemlerle olumsuz bir hava oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Ensarioğlu, şöyle konuştu:
'DİYALOG ÇOK ÖNEMLİ'
IKBY ile Türkiye'nin gelecekte ortak menfaatlerinin olduğunu ifade eden sözlerine şöyle devam etti:
"İki taraf arasındaki diyalog çok önemli. Neticede ortada bir olgu var. Önemli olan bundan sonra ne olacağı yani bütün ortak geleceğimizi bu olguya kurban edemeyiz. Çünkü orayla sahip olunan ilişkiler Türkiye’nin içini de ilgilendiren bir meseledir. Bu yüzden iki tarafın da işi düzeltmeye yönelik bir çaba sarf etmesi gerekir.
Türkiye ile IKYB arasında özellikle son yıllarda çok ciddi ekonomik, siyasi, sosyal, siyasal her anlamda bir birliktelik vardı. Diyalog vardı ilişkiler her geçen gün daha iyiye gidiyordu. Sonuç itibariyle Kürdistan Bölgesine de baktığınız zaman tamamen Türkiye’ye çok ciddi entegre olmuş bir bölge. Oranın Türkiye’den başka nefes alacak bir yer yok. Türkiye’nin de bana göre Ortadoğu’daki en samimi müttefiki Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’dir. Ortak tarihimiz var ortak çıkarlarımız var, ortak geleceği beraber kurgulamamız gerekiyor. Bütün bunları uzun vadeli ve çok sağlam temellere dayalı yeniden inşa etmek gerekiyor."
'IKBY, TÜRKİYE'YE TEHDİT OLMAZ'
Türkiye’nin anlaşılır haklı kaygıları olduğunu ifade eden Galip Ensarioğlu, şunları kaydetti:
Galip Ensarioğlu: #Ankara’nın Orta Doğu’daki en samimi müttefiki #Erbil’dir https://t.co/7g0yMxWqjw pic.twitter.com/uTB0y9DuOK
— Kurdistan24 Türkçe (@K24Turkce) 3 Ekim 2017
'TÜRKİYE KORKULARINDAN ARINMALI'
Türkiye büyük bir ülke, Türkiye bu korkulardan, kaygılardan arınmalı. Geçmişteki derin devletin, geçmişteki vesayetin yarattığı kaygılardır. Vesayet rejimi ortadan kalktı ama yarattığı korkuların hala zihin gerilerinde kırıntıları var. Bunların kalkması gerekir.”