'Dünya'nın en uzun deniz göçü': Tsunami felaketi Japonya'dan ABD'ye 300 farklı türde deniz canlısını taşıdı

Japonya'da 11 Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında oluşan tsunami, 289 farklı deniz canlısı türü Pasifik Okyanusu'ndan (Büyük Okyanus) binlerce kilometre öteye ABD'nin batı kıyılarına taşıdı.

Guardian gazetesinde yer alan habere göre, uzmanlar, yaklaşık 1 milyon deniz canlısının tsunami enkazıyla 7.725 kilometre yolculuk yapmasını şimdiye kadar kaydedilmiş en uzun 'deniz göçü' olarak nitelendirdi.

'BELKİ DE TARİHTE MEYDANA GELEN EN BÜYÜK PLANLANMAMIŞ DOĞAL DENEYLERDEN BİRİ'

Iwate, Miyagi ve Fukuşima bölgelerinden 5 milyon ton enkazın çıkmasına neden olan tsunamide, uzmanlara göre, enkazın yüzde 70'i hızla okyanus tabanına çöktü ancak sayısız  çoğu plastikten yapılan duba, rıhtım, tekne ve kaldırma kuvveti olan diğer parçalar denize süpürüldü.

Çalışmada, 2012'nin haziran ayından bu yılın şubat ayına kadar, 600 parça enkazın üzerine tutunan Japonya'ya özgü 289 deniz canlısı türünün, Washington, Oregon, California, British Columbia, Alaska ve Hawaii sahillerine kadar sürüklendiği bildirildi.

CANLILARIN ÜÇTE İKİSİ ABD'NİN BATI SAHİLLERİNDE HİÇ GÖRÜLMEMİŞTİ

Williams Collage'den deniz bilimleri profesörü James Carlton "Canlıların çeşitliliği çok şaşırtıcı. Yumuşakçalar, deniz anemonları, mercanlar, yengeçler.Gerçekten Japonya'daki faunadan bir profil" dedi.

Çalışmaya katılan uzmanlar plastiklerin kullanılmasının doğal yaşam üzerindeki zararlı etkilerini de vurguladı.

Deniz biyoloğu Greg Ruiz "Bu organizmaların çoğunun denizde uzun süre hayatta kalabileceğini düşünemezdim. Ancak birçok açıdan geçmişte olmayan çok daha fazla imkana sahiptiler. Artık plastikler tsunami ve fırtına gibi doğal olaylarla birleşerek böyle geniş çaplı fırsatları yaratabilir" dedi.

​Japonya'da 9 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında oluşan tsunami, Fukuşima Nükleer Santrali'nde radyoaktif sızıntıya neden olmuştu. Bölgede yaşayan on binlerce kişi sızıntının ardından evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Sızıntının tamamen kontrol altına alınarak santralin tasfiyesinin on yıllar süreceği tahmin ediliyor.