Nauert, başkent Washington'da düzenlediği basın toplantısında kendisine yöneltilen "Siz yapıcı diyalog görmek istediğinizi söylüyorsunuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, IKBY sınırını kapatmak ve petrol ihracatını durdurmaktan söz ediyor. 'Vanaları kapattığımızda, gelirleri kaybolacak, yiyecek bulamayacaklar' diyor. Sizce bu yapıcı diyalog mu?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Bence bu kesinlikle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılmış bir tehdit gibi görünüyor. Ama ne söylemesi gerektiği konusunda yorum yapmayacağım."
Nauert 'Türkiye, İran ve Irak'ın saldırı saldırı tehditleri' konusunda ne düşündüğü sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Bakın, Irak halkı için güvenlik istiyoruz. Her kimden gelirse gelsin kesinlikle şiddete karşı duruyoruz. Bu çok açık. Şiddete her zaman karşı çıkarız. Bu referandumla ilgili çok büyük endişelerimiz var. Bu konuda daha önce de çok konuştuk. Bu referandumun Irak anayasasında ya da yasalarda bir dayanağı yok. Tek yanlı alınmış bir karar. Biz IŞİD üzerinde odaklanmak istiyoruz, hepsi bu."
Referanduma katılımın oldukça yüksek olduklarını bildiklerini ve Kürtlerin heyecanlarını anladıklarını aktaran Nauert, "ABD yönetiminin tutumu başından beri referandumu desteklemediğimiz yönündeydi. Referanduma ilişkin derin kaygımızı ifade ettik. Bu karara yönelik yaşadığımız hayal kırıklığını dile getirdik. Bunlara karşın sandık başına giderek referandum yaptılar. Bunu tek taraflı bir referandum olarak görüyoruz ve koalisyon ortaklarından, IŞİD karşıtı koalisyon ülkelerinden hiç birisinin bunu desteklediğini de düşünmüyorum" diye konuştu.
Öte yandan ABD'nin Hem Bağdat'ta hem de Erbil'deki dostları ile görüşmeyi sürdüreceğini belirten Nauert şöyle devam etti: "İki tarafla da yakın ilişkilerimiz var. ABD'nin ve koalisyonun bu konudaki kaygıları, bu referandumun zamanlaması ve Irak'ın bütünlüğüne yönelikti, bölünmeyi istemediğimiz yönündeydi. Birincil sorunu, IŞİD'i ele geçirmek, IŞİD'i yenmek, IŞİD'i yok etmek olarak görmekteyiz. Böylece asla Irak halkını yeniden yönetmeye ve terörize etmeye kalkışamayacaklar. Göz önünde tuttuğumuz hedef buydu. Ancak bunun başarısız olması bizde endişe ve derin bir hayal kırklığı yarattı."