Gazete Karınca'nın aktardığına göre Baydemir, parti genel merkezinde gündemdeki konulardan biri olan hükümete sınır ötesi askeri harekat yetkisi veren tezkerenin süresinin uzatılmasına dair açıklamalarda bulundu. Baydemir, Meclis’e sunulan ve yarın da görüşülecek olan tezkereye ‘Hayır’ oyu vereceklerini açıkladı.
Baydemir, “Bütün herkesi de bırakın çatışmaya, savaşa su dökmeye davet ediyoruz. İçeride ve dışarıda savaş politikalarına ‘hayır’ demeye davet ediyoruz” dedi.
'TEZKEREYE EVET DİYENLER, OHAL'E DE EVET DİYECEKLER'
Ayrıca Baydemir, “Bu tezkere ‘Evet’ diyenler, aynı zamanda OHAL rejimine ‘Evet’ diyecekler. Vebal almış olacaklardır ve tarihe karşı sorumlu olmuş olacaklardır” yorumunda bulundu.
Baydemir’in konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle:
"Neredeyse iki yıldır Türkiye’de hükümet kendi bekasını, AKP kendi iktidarını sürdürmek için içeride ve dışarıda Kürt düşmanlığı üzerinden bir savaş politikası sürdürüyor. Bunun son örneği de Güney Kürdistan halkının her fırsatta tehdit edilmesidir. Bugün MGK, yarın olağanüstü şekilde Meclis toplanacak. Ne için? Güney Kürdistan’da halk referanduma gidiyor. Referandum milletin iradesinin açığa çıkmasının meşru bir yoludur. Neden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir beka sorunu olsun? Çok açık ve net söylüyorum; Kürtler referanduma giderek kimseye savaş açmıyor. Sadece ‘irademi açığa çıkartıyorum’ ki daha referandumda sonuç olacak daha belli değil. Parlamentosunun daha nasıl karar alacağı net değil. Ama Meclis suça ortak edilerek bir savaş tezkeresi çıkartılıyor. Hukuken de ihtiyaç yok. Bütün bunlar tehdidin boyutunu yükseltmek içindir. Savaş ve tehdit bu güne kadar hangi sorunları çözdü, bu sorunu da çözsün. Bir halkı tehdit etmek hiçbir kimsenin hakkı ve haddi değildir. İskoçya referanduma gitti, neden tezkere almadınız, savaş kararı almadınız? Katalonya referanduma gitmek istiyor oraya da mı yığınak yapacaksınız? Mesele Kürt olunca, Kürtün iradesi ortaya çıkmasın."