"Son olarak, Kıbrıs Konferansı'nın İsviçre, Crans —Montana oturumuna katılarak Ada'daki iki tarafın 11 Şubat 2014 Ortak Deklarasyonuyla ortaya koyduğu, iki kesimli, iki toplumlu tarafların siyasi eşitliğine dayalı yeni bir ortaklığın ana hatlarını belirleyen hususlar çerçevesinde bir çözüme ulaşılması için gereken siyasi iradeyi sergiledik. Ülkemiz ve Kıbrıs Türk tarafının tüm yapıca katkıları ve çözüm iradesine rağmen Rum-Yunan ikilisi samimi ve kararlı duruşuma gerektiği ölçüde karşılık vermemiş; Konferans sonuçsuz kalmış ve kapanmıştır. Böylelikle 2008 yılında başlayan kapsamlı müzakere süreci sona ermiştir."
Son olarak 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları vesilesiyle Başbakan Binali Yıldırım birlikte Kuzey Kıbrıs'ı ziyaret ettiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, başta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Hüseyin Özürgürgün ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğrul olmak üzere Kıbrıs Türk makamlarıyla görüşmede bulunarak ileriye dönük değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi.
'KIBRIS TÜRKLERİNİN HAKLARI GÖZARDI EDİLİYOR'
"Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 2003 yılından bu yana, tek taraflı girişimlerle Ada'nın tümü adına Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşmaları yapma, petrol, doğal gaz arama gibi tek yanlı oldu bittiler yaratmaya çalışmıştır. GKRY, bu tek yanlı girişimleriyle Kıbrıs Türklerinin Ada'nın tüm kaynakları üzerindeki hak ve çıkarlarını hiçe saymış ve gasp etmeye teşebbüs etmiştir. Kıbrıs Türklerinin yanısıra ülkemizin de Kıbrıs adasının batısındaki hak ve çıkarlarını ihlal eden bu anlaşmalara ilişkin itirazlarımız zamanında tüm ilgili taraflar ve Birleşmiş Milletler nezdinde yazılı olarak kayda geçirilmiştir.
'KARŞI ÖNLEMLER ALINMASINI DA ZORUNLU KILMIŞTIR'
'GÖZ YUMULMAYACAĞI HER VESİLEYLE DİLE GETİRİLMEKTEDİR'