Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Strazburg'da devam eden AP Genel Kurulunda 'AB ve Türkiye İlişkisi' konulu oturumda siyasi gruplar adına yapılan konuşmalarda Ankara ile katılım müzakerelerinin askıya alınması konusunda mesaj verildi.
HAHN: MEVCUT GİDİŞATI TERSİNE ÇEVİRMEMİZİN ACİLİYETİNİ DİLE GETİRDİK
Oturumun açılışında Avrupa Komisyonu adına söz alan Genişleme ve Komşuluk İlişkilerinden sorumlu üye Johannes Hahn, Türkiye-AB ilişkilerindeki gerilemeye dikkat çekti.
Türkiye'nin 'kendi çıkarı için' insan hakları ve bazı AB üyesi ülkelerle ikili ilişkilerinde ivedi adımlar atması gerektiğini söyleyan Hahn, "Türk muhataplarımızla son görüşmemizde, ilişkilerimizin uzun boylu olabilmesi için mevcut gidişatı tersine çevirmemizin aciliyetini dile getirdik. Türkiye, stratejik bir bölgede Avrupa Birliği'nin kilit bir ortağıdır. Biz ortağız, zor bir ortaklık ama çok sayıda temel konu hakkında iş birliği yapıyoruz. Açık, dürüst ve eleştirel, bazen yapıcı, bazen de çok çetin bir diyaloğa sahibiz" değerlendirmesinde bulundu.
'MEVCUT DURUM DEĞİŞMEZSE…'
Avrupa Komisyonu'nun Türkiye hakkındaki raporunu en geç ilkbahar 2018'de açıklayacağını bildiren Hahn, "Mevcut durum değişmezse rapora ne yazacağımı hayal etmek için fazla siyasi fanteziye gerek yok" ifadelrini kullandı.
PREDA: ÜYELİK HEDEFİNİ MASADAN KALDIRIRSAK YERİNE NE KOYACAĞIZ?
Parlamentoda sürekli Türkiye'deki gelişmelerin ele alındığını dile getiren Preda, "Bu yıl üçüncü kez Türkiye konusunu ele aldık, aslında bir karar verme zamanı gelmiştir. Masadan üyelik hedefini kaldırırsak yerine ne koyacağız, hangi hedefi koyacağız. AB olarak buna karar vermeliyiz." diye konuştu.
Göç ve ticaret alanlarında ortaklık fikrini de gündeme getiren Dan Preda, AB bütçesinden Türkiye'ye ayrılan payın Türk sivil toplumuna dağıtılması önerisinde bulundu.
PİRİ: ADAY STATÜSÜ KALSIN
AP sosyal demokratları (S&D) adına konuşan AP Türkiye Raportörü Kati Piri, AP'nin 'müzakerelerin askıya alınması' kararında değişiklik olmadığını, bu kararın AB liderleri tarafından da benimsenmesi çağrısında bulundu.
'Türk hükümeti ile Türk toplumu arasında ayrım yapılması gerektiğini' söyleyen Hollandalı parlamenter AP'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını savunmakla birlikte, 'aday ülke statüsünün kaldırılmasını istemediğini' ifade etti.
TANNOCK: BATI'NIN DEMOKRATİK NORMLARINDAN SAPTI
Muhafazakar Grup (ECR) adına konuşan İngiliz parlamenter Charles Tannock ise Türkiye'nin 'Batı'nın demokratik normlarından saptığını" söyledi.
NATO üyesi Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın almasını gündeme getiren Tannock, müzakerelerin sonlandırılmasının zamanının geldiğini savundu.
LAMBSDORFF: KATILIM SÜRECİ ÖLDÜ
Birleşik Sol Grup (GUE) adına söz alan Fransız parlamenter Marie-Christine Vergiat da Ankara ile müzakerelerin askıya alınmasını talep ederek, Türkiye hakkında alınacak kararların 'İslamofobi üzerine değil, hukuk devleti ve insan hakları temeline oturtulması"'gerektiğini dile getirdi.
Vergiat, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in seçim kampanyasına Türkiye'nin AB üyeliğini alet ettiğini de söyledi.
KELLER: ELİMİZDE GÜMRÜK BİRLİĞİ GİBİ BİR KOZUMUZ VAR
Yeşiller Grubu adına söz alan Alman parlamenter Ska Keller ise Türkiye'ye bir 'mesaj gönderilmesi' konusunda şüphe olmadığını, ancak 'Türkiye'nin Erdoğan, Erdoğan'ın da Türkiye olmadığının unutulmaması gerektiğini' söyledi.
"Gümrük Birliği gibi bir kozumuz var elimizde ve Türkiye'ye karşı bu kozu kullanabiliriz" diyen Keller, insan hakları alanında ilerleme kaydedilmediği sürece bu dosyanın açılmaması çağrısında bulundu.
Aynı zamanda AP Yeşiller Grubu eş başkanı olan Keller, Türkiye'ye silah ambargosu uygulanmasını da istedi.
FLECKENSTEIN: MERKEL'İN ELEŞTİRİLERİNİ KİMSE DESTEKLEMEDİ
Bir başka Alman üye Renate Sommer, "Başka bir ülke ile buna benzer bir ilişkimiz olsaydı AB'nin tavrı çok daha sert olurdu. Türkiye'ye karşı bir şey yapamıyoruz. Bu da AB'yi gülünç duruma düşürüyor" şeklinde konuştu.
FERRAND: BUGÜNÜN GERÇEK HASTA ADAMI AB'DİR
Avrupa'nın 7 ülkesinden siyasilerin kurduğu aşırı sağcı Uluslar ve Özgürlükler Avrupa'sı Grubunun (ENF) Fransız üyesi Edouard Ferrand ise AB yetkililerinin tavrını eleştirerek, "Bir asır önce Türkiye'den Avrupa'nın hasta adamı olarak bahsediyorduk ama sanıyorum bugünün gerçek hasta adamı Avrupa Birliği'dir" ifadelerini kullandı. Ferrand, "Türkiye'yi hiç bir sonucu olmayacak müzakere masasına davet ettiniz. Göçmenleri AB üyeliği karşılığında değiş tokuş yapmayı istediniz. Avrupa halkı felaket projenizi istemiyor. Yolunuzu şaşırdınız. Türkiye, büyük ülke, bu büyük halk, sizin teklifinizden farklı bir şey hak ediyor. Sonu belli olan bir süreçte hem Türkiye'ye, hem de AB'ye zaman kaybettirdiniz" diye konuştu.
AP, gelecek ay Strasbourg'da yapılacak genel kurul oturumları sırasında Türkiye-AB ilişkileri konusunda bir de karar oylayacak.