Son dönemde Türkiye ile Almanya ilişkilerinde gerginlik ön planda olsa da referandum kampanyası sürecinde ciddi bir kriz atlatılan Hollanda ile sular durulmuş değil. Türkiye, o dönemde izin sebebiyle yurtdışında olan büyükelçinin ‘bir süre' Türkiye'ye dönmemesini istemişti. Aradan geçen 5 ayı aşkın bir sürenin sonunda büyükelçi hala dönmüş değil.
Rakamlar sorunun ekonomiye yansıması konusunda net bir şey söyleyemiyor. Hollanda'ya ihracat yılın ilk 8 ayında yalnızca yüzde 1.4 geriledi. Hollanda'dan Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımlar ile ise yılın ilk altı ayında iki kattan fazla arttı. Ancak söz konusu artış büyük oranda Hollandalı şirket Vitol'ün Petrol Ofisi'ni Avusturyalı şirket OMV'den devralması işleminden kaynaklandı. Bu işlem dışında yatırımlardan bir canlılık olduğunu söylemek zor. Turizm tarafı ise krize en net tepki veren alan oldu. Ocak-Temmuz döneminde Hollanda'dan gelen turist sayısı yüzde 20 azaldı. Üstelik bu düşüş 2016'daki yüzde 26'lık düşüşün üzerine geldi.
‘GÜVENCE DE SORGULANIYOR'
Hollandalı iş adamlarında Türkiye'ye karşı ciddi bir ön yargı oluştuğunu aktaran Emre, "Hollanda'da son dönemde Türkiye ile ilgili en çok işlenen konu, Türkiye'de adaletin olup olmadığı. Adalet iş adamına da lazım. Yarın öbür gün yaptığı iş ile ilgili Türkiye'de başına bir şey gelirse Türk mahkemelerine gidecek. Adalet olmayan bir ülkede nasıl iş yapsın? Ben inanmıyorum Türkiye'de adaletin olmadığına ama ön yargılar bu yönde. Avrupalılar rahat iş yapmayı seviyor. Korku içinde bir ülkeye iş yapmak istemezler. Devlet güvence veriyor yabancı yatırımcılara ancak bunun ne kadar uygulanacağı tartışma konusu oluyor. Türkiye'ye alternatif çok ülke de var. Gerek üretim olarak gerek turizm olarak" dedi.
‘İLETİŞİM ÇALIŞMALARI ETKİSİZ'
GETTOLAŞMA ARTTI