‘BURASI TÜRKİYE'
Zafer Arapkirli ile Seyr-i Sabah'a Cumhuriyet gazetesi davası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet Tan, "Tutuklamaları hak hukukla izah edilemeyeceği için çoktan serbest kalmaları gerekiyordu. Ama Türkiye burası. Türkiye'de uygulanan hukuk tutuklanmalarını gerektirmişse eğer, bırakılmalarını düşünmek mümkün değil. Herkesin gözünün önünde bu kadar açık hak ihlallerinin işlendiği bir davaya bugüne kadar tanık olmadık" ifadelerini kulandı.
"Zararın neresinden dönülürse kardır, diyerek bugün mahkeme heyetinin dört arkadaşımızı salmasını herhalde adalet ve hukuk adına beklemek doğru olur" diyen Tan, "Şimdi iddianamede Aziz Nesin'i gölgede bırakacak unsurlar yer alıyor. Zaten davanın hukukla ilgisi olmadığı ortaya çıktı. Bu bir ‘gözdağı verme davası'. Geride kalanların keskin muhalefet yapmalarını önleyen, caydırıcılığı olan bir dava. Tamamen ergenekonda uygulanan mantıkla yürütülen bir soruşturma" şeklinde konuştu.
Tan şöyle devam etti: "Büyük devlet adalet ve hukukla büyük devlet olur. Eğer hukukun yoksa o büyüklük, kof bir büyüklüktür. Adalet devlet demek. Devlet yoksa adalet yoktur. Yani devletin içini boşaltan bir manzara var şu anda."
‘CUMHURİYET GAZETESİ KAR AMAÇLI KURULMUŞ BİR ŞİRKET'
Cumhuriyet gazetesinin yayın çizgisinin eleştirilmesi ilgili de konuşan Tan, "Cumhuriyet gazetesi bir sivil toplum kuruluşu değil. Cumhuriyet gazetesi bir siyasi organizasyon değil. Cumhuriyet gazetesi kar amaçlı kurulmuş bir şirket. Velev ki ürünü değiştirsin, yayın politikasını değiştirsin. Cumhuriyetin kuruluş esaslarını gözardı eden bir manzara olsa bizler çalışmazdık zaten. Fikir çeşitliliği diye düşünecek olursak bu anlayışa da karşı" dedi.