Bölükbaşı tutuklu sanıklar Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz ile Musa Kart'ın tutuklulukta geçirdikleri sürenin dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliyelerini talep etti.
Savcı, tutuklu sanık Turhan Günay'ın ise suç vasfının değişme ihtimali nedeniyle adli kontrol şartı olmaksızın tahliyesini istedi.
Diğer tutuklu sanıklar Akın Atalay, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Hakan Karasinir, Önder Çelik ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise kuvvetli suç şüphesinin varlığı, adli kontrol ile tahliye edilmeleri durumunda delilleri karartma ihtimallerinin bulunması, tutuklama gerekçesinin henüz ortadan kalkmamış olması, mevcut delil durumu, delillerin tamamının henüz toplanmamış olması, kanunda ön görülen cezaların alt ve üst sınırları, tutuklama tarihi ve tutuklulukta geçen süre ve tüm dosya kapsamına göre tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Savcı'nın tahliye ve tutukluluğa devam talepleri… #ÖzgürlükHemenŞimdi pic.twitter.com/RULZtvCDSd
— Diren Gazeteci (@pressout) July 28, 2017
Öte yandan savcı, Ahmet Şık'ın savunmasında kullandığı ifadeler için suç duyurusunda bulunulması talebinde bulundu.
Savcı mütalaasının ardından karar için duruşmaya 1.5 saat ara verildi.
KARAR AÇIKLANDI: 7 TAHLİYE
Aranın ardından devam edilen duruşmada Mahkeme, 'savunması alınmış olan sanıkların hepsinin duruşmalardan vareste tutulma kararını kabul ettiklerini belirterek, kısıtlılık kararını kaldırdıklarını ve cezaevine yazı yazılacağını bildirdi.
Mahkeme, Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay tahliyesine; Kadri Gürsel, Ahmet Şık, Akın Atalay K.Aydoğdu, Murat Sabuncu'nun ise tutukluluğunun devamına karar verdi. Tahliye edilen 7 kişi için yurt dışına çıkma yasağı kararı verildi.
CAN DÜNDAR VE İLHAN TANIR HAKKINDAKİ YAKALAMA KARARINA DEVAM
Can Dündar ve İlhan Tanır hakkındaki yakalama kararlarının devam ettirileceği, İnan kıraç, Alev Coşkun, Mustafa Pamukoğlu, İbrahim Yıldız, Miyase İlknur, Aykut Küçükkaya ve Nevzat Güngör'ün tanık olarak dinleneceği belirtildi.
11 EYLÜL'E ERTELENDİ
Dava 11 Eylül'e ertelendi ve bilirkişi oluşturulmasına karar verildi. Mahkeme heyeti kararında, "Dava Ekim Kasım Aralık'ta celse koyarak bu davayı bu yıl bitirmeyi planlıyoruz. Gayrimenkul değerlemesi için bilirkişi incelemesi yaptıracağız. Açık kaynak incelemesine gerek yok. Bu davada örgüte yardım kararını vakıf senedine göre değerlendiriyoruz" ifadelerinde bulundu.
AHMET ŞIK: KARAR, 'SİZE DİZ ÇÖKTÜRECEĞİZ' DİYOR
Kararın açıklanmasının ardından tutukluluğuna devam edilmesi kararlaştırılan Ahmet Şık, "Çıkan karar diyor ki 'size diz çöktüreceğiz'. Bütün zorbalar tüm tetikçileriyle bu organize örgütün tüm adamları bilsinler, kendi adıma diyorum buna tüm arkadaşlarım da dahil ben sadece anne babamın elini öpmek için eğildim, bundan sonra da böyle devam edeceğim" diye konuştu.
#AhmetŞık vicdanımız da canımızsın pic.twitter.com/89tctgSEvd
— Nazan Özcan (@ozcannazan) July 28, 2017Ahmet Şık: "Kimsenin önünde eğilmeyeceğim sadece anne babamın elini öpmek için eğilirim"#AhmetCıkacakYineYazacak #Özgürlükİstiyoruz pic.twitter.com/5Emchvw0f8
— Cumhuriyet Savunması (@CumhuriyetAv) July 28, 2017
CHP'DEN İLK DEĞERLENDİRME: KARAR, GAZETECİLERE GÖZDAĞIDIR
Davada kararın açıklanmasından sonra adliye önünde basın açıklaması yapılarak karar protesto edildi. Çok sayıda kişi, 'hak, hukuk, adalet' sloganı attı. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, kararı 'gazetecilere gözdağı vermek' olarak değerlendirdi. Gazeteciliği mahkum etmeye çalışanların kendisinin mahkum olduğunu vurgulayan Yarkadaş, şunları söyledi: "Tamamının hemen derhal tahliye ve beraat etmesi gerekiyordu. Siz bizim arkadaşlarımızı neyle suçluyorsunuz da hala tutukluluklarının devamına karar veriyorsunuz. Hangi suçu işledi bu arkadaşlarımız. 270 günde bulamadığınız suçu 11 Eylül'e attığınız duruşmada mı bulacaksınız. Bu kamuoyunu aldatmak, meşgul etmek ve gazetecilere gözdağı vermektir. Gazeteciliği mahkum etmeye çalışanlar bugün Çağlayan adliyesinde kendileri mahkum olmuştur. Gazeteciler derhal beraat etmelidir ve kendilerinden özür dilenmelidir. Hem onlardan, hem ailelerinden hem okurlarından özür dilenmelidir. Biz iyi ki Ahmet'in Akın'ın Kadri'nin Murat'ın arkadaşıyız. Onlarla aynı dünya görüşünü paylaşmaktan gurur duyuyoruz."