Kılıçdaroğlu, ABD'de tutuklama kararı verilen eski bakan Zafer Çağlayan ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Amerika'daki Rıza Sarraf davası konuşuluyor. Ben şimdi size o bakanların isimlerini ve aldıkları rüşvet miktarını tekrar söyleyeceğim. Zafer Çağlayan 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet aldı. Kol saati ve piyano hariç. Muammer Güler 10 seferde 10 milyon dolar rüşvet aldı oğlunun kendi boyunda kasalar çıktı. Egemen Bağış 3 seferde 1 buçuk milyon dolar rüşvet aldı. Kuran'la Allah'ın ayetleriyle dalga geçen kişiyi hala yanında taşıyor. Bu ülkedeki tüm Müslümanlar'a sesleniyorum. Allah'ın kelamıyla Bakara Makara diye dalga geçen adamı yanında tutana destek mi olacaksınız? Zafer Çağlayan Amerika'ya gitse yargılanacakmış. Bize karşı pis kokular geliyor diyor. Biz Türkiye'de burnumuzu tutuyorduk ya defalarca söyledik 'yapmayın' dedik. Türkiye Cumhuriyeti'nde bakanlık yapmış birinin başka bir ülkede yolsuzluk nedeniyle yargılanması utanç vericidir."
Kendilerini milliyetçi olmamakla suçladıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bizim milliyetçiliğimiz lafla değil eylemledir. Bizim milliyetçiliğimiz kafatasçılıkla değil 80 milyonu kucaklamaktır. Bizim milliyetçiliğimizi sorgulayanlar Süleyman Şah Türbesi'ni kendi topraklarından kaçıranlardır. Ege Adaları'na sahip çıkamayanlardır. Sevsinler senin milliyetçiliğini sen mi milliyetçisin. Tüm Türkiye için CHP'nin varlığı çok önemlidir. Biz doğruluğun adresiyiz. Biz insan odaklı bir düşüncenin adresiyiz. Bizim haklılığımızı tarih hep göstermiştir. Türkiye'nin onuruyla oynuyorlar bu bizim ağırımıza gidiyor" dedi.
'BİZ ADALET İSTİYORUZ'
Konuşmasında üreten bir Türkiye istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Her bilim insanının özgürce her siyasal partiyi eleştirdiği bir Türkiye istiyoruz. Gözü, ağzı, kulakları kapalı bir Türkiye istemiyoruz. Biz zengin bir Türkiye istiyoruz. Biz yaratılan her artı değerin eşit dağıtılmasını, refahın yükselmesini istiyoruz. Biz adalet istiyoruz. Gazetecilerin hapiste yattığı bir ülkeyi anlatamazsınız diyoruz. Türkiye'nin yarı açık bir cezaevine dönmesini istemiyoruz. Elbette tartışmalar ve eleştiriler olacaktır ama eleştirinin haklı ve mantıklı olması lazım. Böyle olursa biz de hatamızı görürüz hepimiz otururuz kendimize çekidüzen veririz" diye konuştu.
Fındık üreticilerine seslen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sizin hakkınızı peşkeş çektiler onlar, sizin cebinizi değil kendilerini düşünüyorlar. Fındık Karadeniz için stratejik üründür. Eğer siz fındıkta hak ettiği ücreti ödeyemezseniz bu adam ne ile geçinecek, çocuklarını askere, üniversiteye nasıl gönderecek? Türkiye kalkındı diyorsunuz iyi de bu kalkınmadan neden köylüye, fındık üreticisine pay vermiyorsunuz? Bu tuzağa hiçbir Karadenizli'nin düşmemesi lazım. Namus sözü veriyorum bütün dünyada fındık fiyatını sadece ve sadece Türkiye belirleyecek. Varsa bir yalanım çıkın söyleyin. Ben doğruları söylediğim için iktidarın hedefindeyim. Çiftçisi, esnafı borç batağında. Eğer CHP iktidara gelirse, çiftçinin borçlarını tamamen sileceğim. Faizleri sileceğim. Bunlar faiz lobisine hizmet ediyor vatandaşa değil. Ben bunu söylüyorum diye kızıyorlar. Verdiğim rakam yanlışsa çıkın söyleyin. Söyleyemiyorlar çünkü faiz lobisine hizmet ediyorlar"
'BİZ KONUŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Konuşmasında, "Bizi eleştiriyorlar sabah akşam kızıyorlar 'CHP şunu yaptı' diye' diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Sanki Türkiye saman ithalatını biz yaptık. Sizin aklınıza gelir miydi Türkiye Cumhuriyeti saman ithalatı yapacak. Bu ayıbı yapacaksınız sonra CHP'yi suçlayacaksınız. Sanki dünyanın en pahalı mazotunu çiftçiye satacaksın sonra ben bunu dillendirdim diye CHP'ye kızacaksın. 'Herkesin sesini kestik. CHP'ye de komplo kuracağız' diyorlar. Biz haktan, adaletten ve hukuktan yanayız. Ne yaparsanız yapın biz konuşmaya devam edeceğiz."