Üstlerinin emirlerini sorgulamadan yerine getirdiğini söyleyen Astsubay Erkan Çıtak, bayramdan sonra 11 Temmuz günü birliğine katıldığını aktardı.
15 Temmuz günü telefonlarını kapatmalarının istediğini belirten Çıtak, “Ben de eve gittim. Yaklaşık bir saat sonra telefonumdan arandım komutanın mesaiye çağırdığı söylendi. Özel görev olduğu söylendi. Mesaiye çağrılmam çok doğaldı” dedi.
'TERÖRİST ELEBAŞINI ALMAYA GİDİYORUZ ÖNYARGISI VARDI'
Hazırlıkların ne için yapıldığını sorduğu arkadaşlarının da bilgisi olmadığını öne süren Çıtak, şunları söyledi:
"Sonra Taner binbaşı bizi topladı. Telefonlarımız toplandıktan sonra görevin ne olduğu açıklandı. Görevin bir terörist elebaşını almak olduğunu, buna bizim de dahil olacağımızı söyledi. Özel kuvvet ekibinin de geleceğini onlarla birlikte görevi icra edeceğimizi ifade etti. Bizim de ’emniyetçi’ olarak görev yapacağımızı söyledi. Neden terörist elebaşını almaya gidiyoruz önyargısı vardı. Bizim görevlerimiz arasında bunu yapmak yoktu. Ama bizde buna itiraz etmedik. Bunu yadırgamadık. Ülkenin gündeminde de terörle mücadele vardı.”
‘BİR GENERALLE GÖREVE ÇIKACAĞIM İÇİN GURUR DUYDUM’
“General seviyesinde bir komutanla göreve çıkacağım için gurur duydum. Generalle aynı ortama gelmem çok nadir. Ben 5 yıllık görev süremde nadir bir araya geldim. Elimi sıksa elimi yıkamam. Ben öyle bir emir komuta içerisinde görev yapıyorum. Gökhan generali görünce yadırgamadım. Denizci birisi olsa yadırgardım ama burada bu generale saygı gösterdim. Benimle birlikte bir general olduğu için gurur duydum.”
'BANA VERİLEN EMRİ DEĞERLENDİRMEDİM'
Cephanelikten iddianamedekinin aksine 15 bin mühimmat aldığını iddia Çıtak, “Bunu 25 bin 40 binlere çıkarmanın anlamı yok. Tim içerisindeki görevimi öğrendim. Marmaris’e gideceğimizi duydum diye hatırlıyorum. Buraya gitmek yadırganacak bir durumu değil. Pist başına gitmemiz söylendi. Buraya gittiğimiz sırada sıkıyönetim ilan edildiğini, emrin Genelkurmay’dan geldiğini duydum. Gökhan generalden duymadım ama böyle bir şeyler duydum. Bana verilen emri değerlendirmedim. Ülke çapındaki tüm özel birliklere böyle görev verildiğini düşündüm” diye konuştu.
‘BİRKAÇ TANE MEMURA PLASTİK KELEPÇE TAKTIM’
Helikoptere bindikten sonra olayların kontrolden çıktığını öne süren Erkan Çıtak, çatışmanın yaşandığı anları şöyle anlattı:
'CUMHURBAŞKANI'NIN CANINA KAST EDİLECEĞİ BEYANINDA BULUNULMADI'
Sıkıyönetim ilanı edildiğini duyduğu için görevden geri çekilmesinin mümkün olamayacağını savunan Çıtak, “Göreve bilinçli olarak gittiğimiz söyleniyor. Bir arada durduğumuz alan yok. Toplu olarak durduğumuz sırada verilen emir de yok. Bana emir veren Taner binbaşı da terör örgütünün başındaki adam alacağımızı söylüyor zaten. Tüm tanıklar, gizli tanıklar da dahil Cumhurbaşkanı’nın canına kast edileceği beyanında bulunmamışlardır” dedi.
‘KAÇMADIK, TESLİM OLDUK’
Neden araziye çıktıkları ya da teslim olmadıklarına dair önyargılar da bulunduğunu belirten Erkan Çıtak, “Sahildeki durumumuz kötüydü. Karşıya ateş etmedik, boş kovanları görünce, özel harekat timleri gelince bu psikolojiyle araziye çıktık. Taner binbaşı da rahatsızlanınca bunun sonunun olmadığını söyledik artık ne olursa olsun yola çıktı. Biz kaçarken yakalanmadık ben teslim oldum. Ancak adil yargılandığımızı düşünmüyorum. Tanık beyanları bizim gitmemizden önce başka grupların Marmaris’e geldiğine yönelik beyanlar var” ifadelerini kullandı.
Tanık ifadelerini okuyan Erkan Çıtak, kendisinden önceki suikast timi sanıklarının yaptığı gibi başka bir grubun çatışmaya girdiğini, balistik inceleme ve adli tıp raporlarında çelişkiler bulunduğunu iddia etti.
FETÖ'ye üye olmadığını savunan Çıtak, “Dosyada bulunan Bank Asya hesabı, babama ait ve 2014 yılından önce açılmıştır. Bir diğer durum da Konya’da görevli Mustafa Dönmez’in beni örgüt üyesi olarak suçlaması. Örgütte hücre yapılanması varsa bu kişi bu kadar ismi nereden biliyor. Ben kendisini ne gördüm ne de tanırım. Bir araya gelmişliğimizde yoktur” şeklinde konuştu.
Bu sırada Erkan Çıtak’ın sarf ettiği bazı hakaret içerikli sözler üzerine sözünü kesen mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, “Yalan olduğunu söyleyebilirsin ama hakaret etmeye hakkın yok. Yarın beraat edersen tazminat davası açarsın. Yasal yollara başvurursun. Hakaret etmeye hakkın yok” dedi.