Konuşmasında faşizmin yalandan, zulümden beslendiği ifade eden Baydemir, şöyle dedi:
"Siz OHAL'i ilan edeceksiniz, KHK'larla insanların ekmeğine el koyacaksınız, barış ve müzakere masasını yıkacaksınız, ölümle, çatışmayla, kanla yeni bir iktidar devşireceksiniz, barışın en büyük aktörlerinden birisi olan Sayın Öcalan üzerine tecrid uygulacaksınız, savaşın faturasını HDP'ye çıkarmaya kalkacaksınız. Biz buna itiraz etmeye devam edeceğiz."
HDP'nin Diyarbakır'da 6 gündür sürdürdüğü 'Vicdan ve Adalet Nöbeti'ne ilişkin bu gün bazı gazetelerde çıkan haberleri eleştiren Baydemir, şöyle konuştu:
"Kaç gündür bu alan heronlarla, canlı yayınla izletiliyor. Kimi basın yayın organları buradan çekilen fotoğraflarla yalan haber servis ediyor. Yalan üzerine kurulan medyanın yapmış olduğu propagandanın, yani çamur medyasının son örneklerinden birini görüyorsunuz. Bir kez daha diyoruz, hodri meydan. Açın bariyerleri, görün bakın halk ne yapıyor. Halk ne yaparsa, nasıl bir duruş ortaya koyarsa başımız gözümüz üzerine kabulümüzdür. Bu bir gazete, basın hürriyeti değil. Bütün bunlara rağmen biz bu gazetenin kapatılmasına da karşıyız. Bu gazetenin hak etmiş olduğu bir şey var, o da bir ikramımız olursa yere serip üzerinde bir şeyler yeme imkanımız olursa amacı doğrultusunda kullanmış olacağız. Yırtmayağcağız, geri dönüşüm kutusuna bırakacağız."
Basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunan Baydemir, şöyle devam ettti:
"Faşizmi Erdoğan ve hükümeti icat etmedi ve onunla başlamadı. Faşizme karşı direniş ve mücadele de bizimle başlamadı. Faşizm ve faşizme karşı duruş, direniş kavramları insanlık tarihi kadar köklüdür. Faşizm, kadercilikle aşılamaz, mücadeleyle aşılır. İşte onun için durmayacağız, faşizmi durduracağız. Mutlaka kazanacağız. Faşizm mutlaka yenilecek. Bu coğrafya barışı mutlaka yakalayacak, toprağa verecek tek bir canımız yok. Onurlu bir barış için toprağa verecek tek bir canımız yok, faşizme kurban edecek bu halkın tek bir evladı yok. Bütün öncekiler gibi, bu dönemin faşizmi de gerileyecektir. Halen bir mümkünatı var. Ey Erdoğan, çık halktan, Demirtaş'tan özür dile. Gör bak bu kötü gidişat bir hayra evrilebilir, bir çıkış yolu bulunabilir. Yanlışta, kinde, savaşta ısrar etme. Çünkü bunun kazanını olmayacak. Kimse kazanmadı, sen de bugüne kadar bu politikayla kazanmadın. Bundan sonra da kazanamayacaksın. Çünkü bunun sonu yok."