Gök, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'de 25 Temmuz'da görülen 6. duruşmada tahliye edilmişti.
'MAHKEME YAPMASI GEREKEN ASIL ŞEYİ YAPMADI, İTİRAZIMIZI ZAPTA GEÇİRMEDİ'
Davada 'Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Nitelikli Öldürme, Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz olarak Bulundurma veya El Değiştirme' suçlamalarıyla yargılanmış olan Gök'ün tahliyesine yapılan itiraz hakkında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi dünkü kararında 'karar vermeye yer olmadığına' hükmetti
Mahkeme itirazı değerlendirmesi için Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Müdahil avukatlardan Özgür Erol bianet'e yaptığı açıklamada, "Mahkeme yapması gereken asıl şeyi yapmadı, duruşmanın sonunda tahliyeye yönelik itirazımızı zapta geçirmedi. Sonradan itiraz ettik. Şimdi Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını bekliyoruz" dedi.
"Bir kısım katılan vekillerinin verdiği 25 Temmuz 2017havale tarihli dilekçelerinde belirtmiş olduğu sebeplere dayalı olarak sanığın tahliyesinin yeniden değerlendirilip tutuklama kararı verilmesini talep etmiş iseler de; CMK [Ceza Muhakemeleri Kanunu] 104/2. maddesinde tahliye talebinin reddine itiraz edilebileceği düzenlemiş olup, sanığın tahliyesine ilişkin karara itiraz hususu düzenlenmediği ve dolayısıyla tahliye kararına itiraz edilemeyeceğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir."
"İtiraz dilekçesinin gereği için dosyanın Ankara Batı 3 Ağır Ceza Mahkemeesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi."
Kanunda tahliyeye itirazı engelleyen ifade yok
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) "Şüpheli veya sanığın salıverilme istemleri" başlıklı 104. Maddesinin 2. fıkrası şöyle:
"Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Ret kararına itiraz edilebilir."
Ret kararına kimin itiraz edip edilmeyeceği ise düzenlenmediği gibi itiraza bir engel de belirtilmiyor.
NE OLMUŞTU?
Burhan Gök ve Mustafa Kılınç, yanlarında Türkiye vatandaşı olmayan ve sınırı geçerek kamplara ulaşmak istediği iddia edilen üç kişiyle birlikteyken, bu soruşturma kapsamındaki operasyonda yakalandı.
İkisi de Antep'teki örgüt mensuplarını, sınırdan geçirerek Suriye'deki kamplara ulaştırmakla suçlandı.
5 Haziran 2015'te HDP'nin Diyarbakır'daki İstasyon Meydanındaki mitinginde, çöp kutularına konan ve uzaktan kumandayla patlatılan bombalarla düzenlenen saldırıda Ramazan Yıldız (16), Necati Kulur (47), Şehmuz Kaçan (34), Civan Arslan (17) ve Ali Türkmen (65) hayatını kaybetti.
Bu saldırının ardından Antep Cumhuriyet Başsavcılığı, yetkisizlik kararı vererek IŞİD soruşturması dosyasını Diyarbakır'a gönderdi.
Sevk kararında, bombalı saldırının faili olan 'Cafer' kod adlı Orhan Gönder'in Antep'te yakalandığı ifade edildi. Burhan Gök de Orhan Gönder ile irtibatı tespit edilince Diyarbakır saldırısı soruşturmasına dahil edildi.
Burhan Gök ve Mustafa Kılınç, Diyarbakır saldırısıyla ilgili açılan davada Orhan Gönder'i saklamakla suçlandı. İddianamede Kılınç ve Gök'ün 'suçüstü' yakalandıkları belirtildi.
Gök'e 'Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Nitelikli Öldürme, Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz olarak Bulundurma veya El Değiştirme' suçlarından dava açıldı.
Burhan Gök, 25 Temmuz'da Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 6. duruşmasında "26 aydır tutuklu olduğunu, mağdur edildiğini" söyledi. tahliye edildi.
Müdahil avukatlar tahliyeye itiraz etti. Tahliyeye itiraz dilekçesinde, aradan geçen iki yıldan fazla zamanda, Gök'ün üzerinden çıkan cep telefonu ve diğer delillerin incelenmediği, HTS [telefon kayıtlarından yer tespiti] analizlerinin yapılmadığı ifade edildi.
Avukat Özgür Erol, tahliyeyle ilgili bianet'e, "IŞİD mensuplarına sınır geçişi sağlamak ve ‘sınır kontrolü' suçlamasıyla suçüstü yakalanan Burhan Gök, ‘kaçma şüphesi yok' diye tahliye edildi. Sosyal medyada paylaşım yapan bile tutuklanıyorken, Gök hakkında, imza vermek, elektronik kelepçe gibi bir adli kontrol bile uygulanmadı" dedi.