İnsan hakları örgütlerinin istihbarat örgütleriyle bir temasının, iletişiminin olamayacağını bu tür iddiaların akla aykırı olduğunu söyleyen Salman insan hakları örgütlerinin veri toplama aşamasında devletlerle ilişkisi olabileceğini anlattı:
"Biz alandan veri toplarız. Bu verilerin kaynakları resmi kurumlardır. Yani ihlali işlediği iddia edilenle mağdurun verilerini beraber toplarız, bunları bir araya getiririz ve Adalet Bakanlığı gibi, İnsan Hakları Komisyonu gibi, politikacılar gibi toplumda görüş oluşturan kişi ve kurumlara sunarız."
Yaptıkları şeyin sadece ihlali ortaya çıkarmak değil, potansiyel olarak ortaya çıkabilecek ihlalleri önlemek için gerekli yasal düzenlemelere de katkıda bulunmak olduğunu söyleyen Feray Salman, kendilerinin önerilerinden Adalet Bakanlığı'nın 2009 yılındaki Demokratikleşme Paketi kapsamında yararlanıldığını anlattı.
"İnsan haklarını savunmaktan vazgeçmek demek, insan haklarına saygılı, hukuka saygılı bir Türkiye'den vazgeçmek demektir. İnsan hakları savunucularının başına gelenler bizi tabii ki kaygılandırıyor ama bu işi yapmaktan da vazgeçecek değiliz" diyen Salman, tutuklanan insan hakları örgütü temsilcilerine dünyadan önemli bir destek geldiğini de açıklayıp, "İnsan hakları savunucularına böyle dokunmak çok problematik bir alan. Bir ülkenin nereye gittiğini ve ne yaptığını söylüyor. Aslında demokratik bir ülke kurmak için insan hakları savunucularına ihtiyaç var" dedi.