TBMM'de 15 Temmuz darbe girişimini araştırmak amacıyla kurulan komisyonun taslak raporu Komisyon Başkanı AK Partili Reşat Petek tarafından 26 Mayıs 2017 tarihinde açıklandı. Bunun üzerine muhalefet partileri CHP, MHP ve HDP ayrı ayrı muhalefet şerhi hazırladı. Ancak komisyonun asıl raporuna CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a yaptığı 'Adalet Yürüyüşü' sırasında eklemeler yapıldı. Raporda, CHP'nin FETÖ'yle amaç birliği içinde olduğu, CHP'nin FETÖ'yü darbe yapma konusunda cesaretlendirdiği iddia edildi.
CHP, rapora yapılan bu eklemelere tepki gösterdi. Komisyonun CHP'li üyeleri CHP'ye yönelik suçlamalar için 71 sayfalık ek bir muhalefet şerhi yazdı. Komisyon Başkanlığına sunulan muhalefet şerhinde, 'Adalet Yürüyüşü'nden sonra komisyonun sonuçlanmış raporuna gizlice bir ek yapıldığı belirterek şöyle denildi:
'KILIÇDAROĞLU'NA DÖNÜK İTHAMLAR BERABERLİK RUHUNA ATILAN SON DİNAMİT'
"Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na dönük ithamların, rapora sinsice eklenmesi, 15 Temmuz gibi bir yıkımın ardından ihtiyaç duyulan uzlaşma, birlik ve beraberlik ruhuna atılan son dinamit olmuş, iktidarın menzilini ve algısını gün gibi ortaya çıkartmıştır: 15 Temmuz darbe girişimi, aydınlatılması gereken bir şey değil; işbirliklerinin, yoldaşlıkların, suç ortaklıklarının perdelenmesi ve muhalefetin felç edilmesi için bir lütuftur. Ülkenin ihtiyaç duyduğu uzlaşma ortamına gerek komisyon çalışmalarında gerek kamuoyu huzurunda uygun davranış göstererek, şahsi polemiklerin ve kişilere dönük yergi ve eleştirel tespitlerin darbe komisyonu bulgularını gölgelememesi için kararlı bir tutum sergileyen CHP'nin bu yaklaşımı da netice itibarıyla istismar edilmiştir.
Ancak tam da bu noktada AKP çok büyük bir gaflete düşerek FETÖ ile işbirlikleri, yol arkadaşlıkları, aynı menzile giden yolculukları, dava kardeşlikleri katıksız bir suç ortaklığına dönüşmüşken, bunu gizlemenin yolunu CHP'yi ve CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu ve onun arkasında kilometrelerce yolu yürüyen milyonları kriminalize etmekte bulmuştur. Bu durumda, oyun sürerken kuralları sürekli değiştirerek kararsızlığın, tutarsızlığın, samimiyetsizliğin eşsiz bir örneğini teşkil eden AKP'nin FETÖ'yü yıllarca öven, payelendiren ve darbeye kalkışacak güce eriştiren irtibat ve iltisaklarını tüm açıklıkları ile ortaya koymak bir zaruret haline gelmiştir. Raporun bu kısmı boyunca muhtelif kanallardan elde edilmiş fotoğraf ve beyanatlar sadece ve sadece oldukları gibi aktarılarak bile kendi başlarına yıllara yayılan AKP-FETÖ kardeşliğini ifadede pekala yeterli olacaktır."
CHP'nin ek muhalefet şerhinde, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AK Partili bakan, milletvekilleri, parti yöneticilerinin Fethullah Gülen ile ilgili açıklamalarının videolarına, haberlerine, sosyal medya paylaşımlarına, birlikte çekilmiş fotoğraflarına ve Gülen'in Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle yayınladığı ‘geçmiş olsun' ilanının fotoğrafına yer verildi.
'İKTİDAR MENSUBU KİŞİLERİN FETÖ REFERANSLARI 15 TEMMUZ'A NEDEN OLMUŞTUR'
"İktidar mensubu kişilerin FETÖ ve FETÖ için referansları, methiyeleri, hasret dolu sözleri ve iktidar seferberliği sonuç olarak 15 Temmuz darbe girişimine neden olmuştur" denilen muhalefet şerhinde, şöyle denildi:
"Tüm bu hadiselerin siyasi okuması, yorum ve analizlerinin yakıcılığı bir yana, kanunlarla belirlenmiş nizam içinde karşılık geldiği tek bir şey vardır: Suç ortaklığı. Suça iştirakin faillik, azmettirme, yardım ve yataklık yolları ile ortaya çıkmasına dair tüm bulgular, raporun bu son ilavesi ile böylece mutlak, çekincesiz ve olgusal biçimde ortaya konulmuştur. En açık deyişle istisnasız bir şekilde AKP hükümetleri ve belediye başkanlığından Cumhurbaşkanlığı devrine kadar Recep Tayyip Erdoğan iktidarı, bütüncül ve sistemli olarak icraatları ve söylemleriyle, hain bir terör örgütü olarak FETÖ'nün en büyük ve tek değişmez katalizörü olmuştur."
"15 Temmuz'u diğer darbelerden farklılaştıran FETÖ-AKP ilişkisinin mahiyetidir" denilen raporda, 15 Temmuz FETÖ darbesini araştırma komisyonunun demokrasi ve kardeşliği yeniden inşa etmek için önemli bir fırsat olduğu ancak komisyonun engellendiği kaydedildi. Muhalefet raporunda, "15 Temmuz'un ‘büyük lütuf' olması için gerçekler karartılıyor" denildi. Başka Komisyon Başkanı Reşat Petek olmak üzere bazı AK Partili komisyon üyelerinin geçmiş dönemde bu yapıyla ilişkileri olduğunun kaydedildiği muhalefet şerhinde, şöyle denildi:
"FETÖ'nün AKP içindeki ByLock'lu siyasi uzantıları ortaya çıkarılsaydı Anayasa değişikliğinin gazi TBMM'yi battal hale getirmeyi hedeflediği ortada olmasına rağmen AKP'lilerce neredeyse hiç fire vermeksizin kabul edilmesi imkânsız hale gelirdi. Komisyon faaliyetleri AKP'li başkanlıkça akamete uğratılarak 16 Nisan'da yaşanan ve bizzat YSK'nın tam kanunsuzluk olan kararıyla demokrasi tarihimizin en şaibeli, dolayısıyla tamamen gayrı meşru sonucuyla noktalanan bir referandumun önü açılmıştır. Komisyon çalışmalarının gerek takvimi ve zaman planlaması, gerekse komisyona davet edilecek isimlerin kombinasyonu da bunu ciddi bir şekilde düşündürmüştür.
Bu düşüncenin gerçekle tamamen örtüştüğünü açıkça ortaya koyan kanıt ise muhalefetin yazımına hiçbir şekilde ve ölçüde katkıda bulunmasına izin verilmeyen AKP Komisyon raporuna sonradan yapılan ‘korsan ek' olmuştur. AKP raporuna Anayasa ve İçtüzüğe aykırı olarak gizlice yapılan ekle, 15 Temmuz'un siyasi ayağına ilişkin unsurların ortaya çıkması engellenmekle kalmamış, adeta ortak menzile yürüyen kurumun CHP olduğu algısı yaratılmak istenerek bir imkânsız amaçlanmıştır."
'TERÖR İLE MÜCADELEYİ MUHALİF SESLERİN TASFİYESİNE DÖNÜŞTÜREN VE SULANDIRANLAR FETÖ'CÜDÜR'
FETÖ'nün devlete nasıl yerleştirildiğinin yüksek boraktalar tarafından anlatılıp komisyon tutanaklarına geçirildiğinin vurgulandığı muhalefet şerhinde, "FETÖ ile mücadeleyi muhalif seslerin tasfiyesine dönüştüren ve sulandıranlar FETÖ'cüdür. Bu tutum içine giren siyasi ve kamu görevlilerinin derhal araştırılması gerekir. Bu hain kalkışmanın tüm yönleri ile aydınlatılmasının önüne geçenler şüpheli olarak anılacaktır" denildi.