'KIZAKTA TUTULDU, ŞÜPHELER DOĞRULANDI'
Muhalefet şerhinde, araştırma komisyonunun kurulmasına karar verilen tarihten 4 ay sonra çalışmaya başladığı gibi, raporunu da çalışmalarını tamamladığı tarihten 5 ay sonra açıkladığı kaydedildi.
CHP,"Bu açıdan 3 ay çalışma süreli bir komisyon nihai olarak neredeyse 1 yıl boyunca bir bakıma kızakta tutulmuştur" dedi.
Bu süre zarfında kamuoyunda darbe gerçeklerinin aydınlığa kavuşturulması bakımından yüksek bir beklenti oluştuğunu kaydeden CHP, raporun geciktirilmesi ile de bu beklentinin yerini şüphelere bıraktığı, raporun da bunu doğruladığını savundu.
'İLK TASLAK RAPORLA AÇIKLANAN RAPOR ARASINDA FARKLILIK VAR'
CHP'ye göre, Komisyon Başkanı AK Partili Petek'in açıkladığı rapora, raporun teslim edilmesi gereken tarihe göre gecikme süresi içinde müdahale edildi.
Bu müdahaleye dair ilk gösterge ise 22 Aralık 2016 tarihinde basına sızan ilk rapor ile açıklanan rapor arasındaki ciddi farklılıklar.
'POYRAZKÖY, YAZICIĞIOĞLU, RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ YER ALMADI'
"Basına sızan ilk taslak rapor 936 sayfa iken, son taslak rapor 637 sayfa olmuştur. Bu da raporun kırpıldığına ilişkin önemli bir gösterge olmuştur. Son taslak raporun böylece 293 sayfa azaltılarak şekillendirildiği anlaşılmaktadır. Ön taslak raporda yer alan 'FETÖ- PDY İrtibatlı Gerçekleştirilen ya da Manipüle Edilen Olaylar' başlığı altında yer verilen Poyrazköy, Muhsin Yazıcıoğlu, gazeteci Haydar Meriç'in öldürülmesi, Malatya Zirve Yayınevi, devletin gizli toplantılarının dinlenmesi ve ifşası ile Rus uçağının düşürülmesi konulu olaylar Petek tarafından açıklanan son taslak raporda yer almamıştır. Yine sızan ilk taslak raporda, '2000'li Yıllar (Ak Parti Dönemi: Paralel Devlet Oluşumu)' ile ifade edilen bölüm, son taslak raporda 'AK Parti Dönemi' ifadesi çıkarılarak yer almıştır.
'BAŞBUĞ, ÖZKÖK, KOŞENER, TANER, ALA, ŞENER VE KORU'NUN İFADELERİ YOK'
Komisyon raporunda yer verilmeyen önemli görüşmelere örnek vermek gerekirse, bunların FETÖ yapılanmasında siyasi iradenin önemine dikkati çeken açıklamalar olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda eski Genel Kurmay Başkanları İlker Başbuğ, Hilmi Özkök, Işık Koşaner, eski MİT Müsteşarı Emre Taner, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gazeteciler Nedim Şener ve Fehmi Koru'nun komisyona aktardıkları raporda hiçbir şekilde yer verilmemiş detaylar içermektedir. Örneğin 25 Ekim 2016 tarihinde komisyonda görüşlerine başvurular Gazeteci Nedim Şener'in, komisyona sunduğu evraklar içinde 2004 Milli Güvenlik Kararları ve MİT Raporları bulunmaktadır ancak raporda bu bulgulara yer verilmemiştir. Öte yandan bu kararlar ve MİT brifingleri ile ilgili olarak yine komisyonda anılan ancak raporlara yansımayan önemli bir bulgu da dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in kitabıdır. "
'SORUMLU VE FAİL KARMAŞASI YARATILARAK KONU ÖRTBAS EDİLMEKTEDİR'
CHP; "Bu bakımdan, mücadele isteksizliği ve hatta iktidarın FETÖ'ye türlü zırhlar tesis eden çabaları bir sır olmaktan da uzaktır ve darbe araştırma komisyonunun asli görevi darbe girişiminde sorumlulukları ortaya çıkartmak iken, komisyonun raporunda sorumlu ve fail karmaşası yaratılarak bu konu örtbas edilmektedir" dedi.
'RAPOR, 320 SAYFA BOUNCA FETÖ'YÜ MİTLEŞTİRMİŞ'
CHP, muhalefet şerhinde, Komisyon Başkanı Petek tarafından açıklanan raporda örgütün siyasi ayağına ilişkin hiçbir bulguya da yer vermediğini vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi:
"Rapor 320 sayfa boyunca fail olarak bir FETÖ tarif etmiş, onu bir anlamda mitleştirmiştir, SGK'dan edinilebilecek bir dizi belge ile Fethullah Gülen portresi çizmiştir ancak sorumlular bakımından, hiçbir analiz yapamamıştır. Suç teşkil eden bir hadisede failleri tespit edecek olan yargı makamından böylece rol çalmış ve siyasi bir organizasyon olarak araştırma komisyonu bu yolla, siyaset alanını görmezden gelmiştir. Dahası, komisyon divanı sürmekte olan yargı faaliyetlerini bahane göstererek böylece araştırma çalışmalarını yavaşlatan tutarsız bir politika benimsemiştir. 15 Temmuz Darbe girişimi bu bakımdan karanlıkta bırakılmış, devleti baklavacılıktan şarkıcılığa, generallikten akademisyenliğe varan bir skala ile ele geçirmeye teşebbüs ettiği iddia edilen bir örgütün siyasi ayağına ilişkin hiçbir bulguya yer verilmemiştir.
'İDDİANAMELER ORTAYA ÇIKTIKÇA GÖRÜLMÜŞTÜR Kİ….'
'RAPOR DARBE İSTİHBARATI KONUSUNDA DA İZAHA MUHTAÇ KONUMUNDAN KURTULAMAMIŞTIR'
CHP, komisyon raporunun 'darbe istihbaratı' konusunda da izaha muhtaç konumundan kurtulamadığını ifade ederek, "MİT kendisinden istenen bilgileri komisyon raporunun açıklanmasından ancak 2 gün önce göndermiş ve darbeyi zamanında ve bütün yönleriyle bildirdiğini, üstelik darbeye karşı bütün gücüyle direndiğini, bunu da bünyesinde çok az sayıda FETÖ mensubu bulunması sayesinde başardığını ifade etmektedir. Buna karşılık komisyon raporunda ise MİT, darbenin iç ve dış istihbaratını yapamamakla suçlanmakta, durum bir istihbarat zaafı olarak tarif edilmektedir ve bu nedenle de teşkilatın yeniden yapılandırılmasının zorunlu olduğu ifade edilmektedir" dedi.