‘DÜNYADA HİÇBİR MİLLET ATEŞ EDEN HELİKOPTERE BELİNDEKİ KEMERİ SALLAYARAK ‘ERKEKSEN İN AŞAĞI' DEMEDİ'
Zeybekci, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine değinirken, dünyada hiçbir milletin elinde bayraklarla makineli tüfeğe karşı yürümediğini, kendine ateş edenlere karşı ilerlemediğini, ateş eden helikoptere belindeki kemeri sallayarak "Erkeksen in aşağı" demediğini söyledi.
Ekonomi Bakanı, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı sonrası herkesin sokağa çıktığını da belirtti: "Camiden çıkan da, evinden şortuyla, eşofmanıyla çıkan da, kahvehaneden okeyin başından kalkan da, birahanede birasını bırakan da meydanlara koştu. Hep beraber şehit oldu bu millet… Hep beraber bu ihanete karşı durdu."
Darbe girişimi sırasında doların 15 lira olacağının, Borsa İstanbul'un düşeceğinin, ihracatın duracağının söylendiğini ifade eden Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Zeybekci, darbe girişimi sonrası Türkiye'yi dünyadaki dostlarına anlatmak için kampanya başlattıklarını, bu kapsamda Ekonomi Bakanlığı, TİM, İstanbul Ticaret Odası (İTO) gibi kuruluşlarla yürütülen çalışmaları anlattı.
Türk milletini anlamanın zor olduğunu ifade eden Zeybekci, darbe girişimini yapanların bu milleti anlayamadığını, milletin binlerce yıllık tarihine bakmadığını söyledi.
Zeybekci, Türk milletinin bir kez bile diz çökmediğini, aman dilemediğini, çekirge yiyerek çölde yıllarca Medine'yi savunan Fahrettin Paşa'yı, Allahuekber dağlarında, Çanakkale'de öleceğini bildiği halde vatanını savunmak için gözünü kırpmayan milleti darbecilerin anlayamayacağını aktardı.
O gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın herkesi sokağa davet ettiğini hatırlatan Zeybekci, şunları kaydetti:
"Bu milleti millet yapan en önemli unsurlardan birisi de budur. Gazi Mustafa Kemal'in dediği gibi, 'Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır. Bu milletin gönlüne zerre miktarı korku gelmedi. İşçisi de, fabrika sahibi de, ihracatçı birlikleri başkanı da koştu. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Kızılay Meydanı bir destan yeriydi. İşte bunu anlamadılar. Asla anlamayacaklar."
Ekonomi Bakanı Zeybekci, 15 Temmuz gecesi TBMM'ye giderken yaşananlara değinirken, o gece üzerlerine kurşun gibi yağmur yağdığını anlattı. "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözünü hatırlatan Zeybekci, AK Partili, CHP'li, MHP'li milletvekillerinin bu hainlere karşı teslim olmayacaklarını ve Meclis'i teslim etmeyeceklerini açıkladıktan sonra TBMM'nin bombalandığını aktardı.
Zeybekci, milletin o gece kahramanlık destanı yazdığını belirterek, "Türkiye'yi dünyanın ilk 10, Avrupa'nın ilk 3 ekonomisinden biri haline getirirsek, mili gelirimizi 25 bin doların üzerine, ihracatımızı 500 milyar dolara, dış ticaret hacmimizi 1,2 trilyon dolara çıkarırsak, TC pasaportunu dünyada en itibarlı pasaport haline getirirsek bu ihanetlerin hiçbirisini düşünüyor olmayacağız" diye konuştu.
"Gerçek mücadele, gerçek savaş artık dünyanın her yerinde olduğu gibi ekonomi, büyüme savaşıdır" diyen Zeybekci, TC pasaportunu ve kimliğini, sahip olunmak istenen pasaport ve kimlik haline getirdiklerinde her şeyin çok daha iyi olacağını söyledi.
Ekonomi Bakanı, 15 Temmuz'un bir darbe girişimi değil, işgal girişimi olduğunu, bu girişimin Gezi olayları, 17-25 Aralık, 2015 Haziran'da gerçekleştirilen genel seçimlerde terör örgütünün partisinin parlatılması, terör örgütünün çukur kazmaları ile birlikte düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Zeybekci, 15 Temmuz'da sadece hükümetin devrilmek istenmediğini, ülkenin bölünmek, parçalanmak istendiğini, sadece darbe girişimi denilmesinin hafif kalacağını söyledi.
FETÖ'yü Türkiye'ye karşı kullananların da bilinmesi gerektiğini belirten Zeybekci, "Bunları bileceğiz ama işimize bakacağız. Hedefimiz dünyanın ilk 10, Avrupa'nın ilk 3 ekonomisinden birisi haline gelmek. Bunu yaptık mı gerisi teferruat haline geliyor" ifadelerini kullandı.
Zeybekci, darbe girişiminin olmaması halinde 16 Temmuz'da Başbakan Binali Yıldırım ile dünyanın en iddialı teşvik sistemini konuşacaklarını, son düzenlemeleri yapacaklarını aktardı.
‘15 TEMMUZ GECESİ MİLLET, 18 TEMMUZ'DA TÜRK EKONOMİSİ DESTAN YAZDI'
O gece yaşananları unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını dile getiren Zeybekci, "15 Temmuz gecesi millet, 18 Temmuz'da Türk ekonomisi destan yazdı" dedi.
Ne yaşanırsa yaşansın yollarına bakacaklarını, ilerlemeye devam edeceklerini, Türkiye'nin menfaatleri doğrultusunda adım atacaklarını vurgulayan Zeybekci, "Avusturya bize ülkeye girişle ilgili 16 Temmuz'da izin vermiyormuş. Ben senden izin istemedim ki… Öyle bir talebim olmadı. 27-28'inde veya 25-26'larında gideceğiz" diye konuştu.
Kendi kaygısının iki ülke ilişkilerini en üst düzeye çıkarmak olduğunu belirten Zeybekci, ülkeler arasındaki mevcut ticaret hacminin 2.6 milyar dolar civarında olduğunu, bu rakamı 4-5 milyar dolara çıkarmaları halinde güzel şeyler yapmış olacaklarını söyledi.
Öte yandan Zeybekci, Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatı ve ihracatçıyı daha güçlü desteklemek için çalıştıklarını anlatırken, ihracatta yeni bir safhaya geçmek için uygulamaya aldıkları desteklerle 2016'da yeni bir ihracat seferberliği başlattıklarını ifade ederek, geçen yılın son 2 ayından bu yana ihracattaki kesintisiz artışın devam ettiğine dikkati çekti.
Rusya'ya ihracatın yılın ilk 6 ayında yüzde 46 artış gösterdiğini belirten Zeybekci, ikinci yarıda bu ülkeye daha fazla ihracat artışı olacağını kaydetti.
Bu yılın sonuna kadar Rusya ile müzakerelerini yürüttükleri Hizmetler ve Yatırımlarda Serbest Ticaret Anlaşması'nı imzalamayacaklarını ve Avrasya Gümrük Birliği ile ilgili çerçeveyi oluşturmak için önemli bir adım atacaklarını vurgulayan Zeybekci, bunların bu ülkeye ihracatın önünü daha da açacağını dile getirdi.
‘YÜZDE 6'LIK BÜYÜMEYE ADIM ATACAĞIZ'
Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatı artırmak için bir seferberlik başlattıklarını belirten Zeybekci, "Türkiye olarak büyüyeceğiz ve bunu da ihracata dayalı bir büyüme modeliyle gerçekleştireceğiz. OVP'deki yıllık büyüme hedefimiz yüzde 4.4 düzeyindeydi. Ancak biz yüzde 6'lık büyüme ortalamalarına doğru bu sene önemli bir adım atacağız" diye konuştu.
İhracata yönelik imza attıkları reformlara değinen Zeybekci, "Bugüne kadar ihracatçımızın karşılamadığımız hiçbir talebi yoktur" dedi.
Zeybekci, şunları kaydetti:
"Kredi Garanti Fonu'nda sağlanan hacim 200 milyar lirayı geçti. Bakanlığımıza bağlanan Türk Eximbank'ta hedefimiz, dünyada ihracatın finansmanında bir numara olmak. Geçen yıl ihracata 33 milyar dolar finansman sağladık. Bu sene bunu 39,8 milyar dolara çıkarıyoruz. 2017 sonu itibarıyla toplam ihracatımızın yüzde 26'sı kadar finansman imkanı ihracatçıların kullanımına sunulacak. Geçen yıl bu oran yüzde 23'tü."
Öte yandan Zeybekci, Avrupa Birliği (AB) ile yaşanan olumsuz dönemi de geride bıraktıklarını belirtti:
"AB, bizim için standartları itibarıyla bir kızıl elmadır. Her alanda AB standartlarına ulaşmak bizim için olmazsa olmazdır. Bunlara ulaşmak için sonuna kadar reformlara devam edeceğiz. Ama bu standartlara ulaştıktan sonra AB'ye tam üye olup olmamak ikinci bir meseledir. Ona da millet karar verir.
Şu an AB ile en önemli pozitif platformumuz Gümrük Birliği'nin güncellenmesi. Resmi görüşmelere bu yıl sonuna kadar başlamayı öngörüyoruz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesini çok önemsiyoruz. AB ile ekonomik entegrasyon sağlaması Türkiye'nin diğer ülkelerle ticareti ilişkilerinde de bir kaldıraç etkisi olacaktır."
‘İNŞALLAH 2017, TÜRKİYE'NİN HER ALANDA İLKLER YILI OLACAKTIR'
Zeybekci, "İnşallah 2017, Türkiye'nin her alanda ilkler yılı olacaktır. Bunun sonuçlarını da ülke olarak göreceğiz" dedi.
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Zeybekci, "Dünya altın ticaretinde merkez olmak istiyoruz; hem işlenmiş hem külçe altında. Bunun için çalışıyoruz. Burada ülkelerin koyduğu vergiden dolayı Türkiye'ye doğru kayan bir trafik var. Bunu yöneteceğiz ve sonuçlarından da büyük faydalar sağlayacağız." diye konuştu.
"Otomotivde de bizi izlemeye devam edin" diyen Zeybekci, "Çok yakında inşallah otomobil yatırımlarıyla ilgili güzel şeyler ortaya çıkacak. Bazı markalarda artık dünyada en önemli üretim merkezlerinden biri haline gelmekle ilgili güzel şeyler duyacağız" şeklinde konuştu.
Zeybekci, "Kredi musluklarının açılması ekonomideki kırılganlığı artırıyor mu?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Asla. Bu aslında dayanıklılığı artırıyor. İçeride bunun etkilerini önemli bir şekilde görüyoruz. Görmeye de devam edeceğiz. Bu piyasalara, ekonomiye, yatırımcıya üreticiye taze bir havadır. Bunun etkilerini gördük. Görünmeyen bir etkisi var. Onu da şu an yaşıyoruz. O da tahmin edilebilen bir şey. Finansmanın biraz daha pahalanması. O da inşallah çok kısa sürede rahatlar."
