Tutuklu sanık Ahmet Altan'ın duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanık Tibet Murad Sanlıman duruşmada hazır bulundu. Firari sanıklar Abdulkerim Balcı, Mehmet Kamış, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Osman Özsoy, Şemseddin Efe, Tuncay Opçin, Ali Çolak, Bülent Keneş ve Faruk Kardıç ise duruşmada yer almadı.
Duruşmaya, gazeteci Hasan Cemal, Uluslararası Af Örgütü temsilcisi, İngiliz Barosu temsilcisi, İngiliz Barosu İnsan Hakları Komitesi temsilcisi, 19 basın örgütü temsilcisi, Uluslararası Kıdemli Avukatlar Projesi temsilcisi ve sanıkların yakınları katıldı.
15 Temmuz darbe girişimine 'iştirak etmekle' suçlanan Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya çalışmak' ve 'Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya çalışmak' suçlamalarıyla üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 2Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' suçlamasıyla da 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
'GÖZYAŞLARI İÇİNDE SAVUNMA YAPTI ' DİYE HABERLER ÇIKTI, TEKZİP ETMEK İSTİYORUM'
Duruşmada ilk gün yarım kalan savunmasına devam eden Nazlı Ilıcak, "Dün medyada 'Nazlı Ilıcak gözyaşları içinde savunma yaptı' diye haberler çıktı. Bunu tekzip etmek istiyorum. Yanlış bir anlama olmasın. Gözyaşı içerisinde aciz şekilde gösterilmek isteniyor" dedi.
'TÜM AİDİYETİMİ LAİK CUMHURİYETE BORÇLUYUM'
Ilıcak "Bu darbe iddiasına kaldığımız yerden devam ediyoruz. Aramızda yaptığımız 14 Temmuz'daki toplantıdan yola çıkarak, sayın savcı darbeye zemin hazırladığımız saikiyle o konuşmayı yaptığımızı söylüyor. Benim kimliğim teokratik bir darbeye uyar mı? Ben niye Fetullah Gülen'in ülkenin başına geçmesini isteyeyim? Tüm aidiyetimi laik cumhuriyete borçluyum. Suudi Arabistan'da bir Nazlı Ilıcak olmak ister miyim" ifadelerini kullandı.
'BARIŞ SÜRECİNE TAMAMEN TARAFTARIM'
'BEN TAYYİP ERDOĞAN'IN DÜŞMANI DEĞİLİM, MUHALİFİYİM'
Kendisinin Ahmet Altan ile olan programda söylediği hiçbir sözün tehdit ve hakaret içermediğini savunan Ilıcak, "Benim hangi sözümle darbeye zemin hazırlanıyor. Ben Erdoğan'ın muhalifiyim, düşmanı değilim ki nasıl onun ölmesini isteyeyim, ölmesini isteyen planların içerisinde yer alayım. Geçmişte yol arkadaşlığımız var" dedi.
'ERDOĞAN'LA YOL ARKADAŞLIĞIM VAR, NİYE DARBE İSTEYEYİM'
Ilıcak "Ben 2013'e kadar Erdoğan'ı destekledim. Erdoğan'ın düşmanı değilim ki. Niye darbe isteyeyim. Onunla geçmişten gelen yol arkadaşlığım var, nasıl böyle bir yorum yapabilirim. Muhalefete geçmem buna nasıl sebep olabilir?" ifadelerini kullandı.
HAKKINDA YAZILAN KÖŞE YAZILARINI OKUDU
Hakkında Ayşe Kulin, Nuray Mert, Ertuğrul Özkök, Cengiz Çandar ve Taha Akyol'u yazdığı köşe yazılarını okuyan Ilıcak "Ben burada tanık dinletmek yerine meslektaşlarımın yazılarından örnekler okumak istiyorum. Benim kimliğimi tanımanız önemli. Siz belki beni gazetelerden tanıyorsunuz. Benim tanık olarak getirmektense 3-5 satır bir şey okumama müsade edin. Benim hangi sözüm darbeye zemin hazırlanıyor. Sözde plan semineri altında bir darbe hazırlığı yapılıyor hükümete karşı. Bunları yazarak Ben FETÖ'yü aklıyormuşum. Ben FETÖ'yü aklamıyorum. Ben mağdurların yanında yer alırım, her zaman yer aldım. Ahmet Altan diyor ki 'Bu şartlar değişecek. 2 yıl sonra seçim var' Ben de onu destekliyorum, darbe yönünde bir söz değil ki" dedi.
'BİZ GAZETECİ OLARAK CİZRE'Yİ KONUŞMAYACAK MIYIZ?
'MECBUR MUYUM BALYOZ TAMAMEN KUMPASTI DEMEYE?'
"Tv'de Balyoz'dan söz eden cümlelerim plan seminerindendir" diyen ve 1. Ordu'daki 'liderlerin tutuklanması' konuşmasını okuyan Ilıcak Balyoz seminerinin darbe hazırlığı olduğunu savundu " Bizi burada darbeden yargılıyorsunuz, şu seminerdeki konuşmalara bakın" dedi. Ilıcak "Balyoz planı diye çıkan belge sahte olabilir, listeler sahte olabilir. Bunu kimse hemen anlayamaz, büyük uzmanlık gerektirir" ifadelerini kullandı.
Nazlı Ilıcak savunmasını "Ben mecbur muyum Balyoz tamamen kumpastı demeye? Erdoğan bunun savcılığını yaptı. Biz de destekledik. Bugün gelinen noktada Ergenekon'un sulandırıldığını, insanların bu kumpasın içine atıldığını biliyoruz. Yanlış yaptığım oluyor ama yalan söylemem, öz eleştirimi de yaparım. Ergenekon ve Balyoz için topyekün böyle bir şey yok demek yanlıştır. Tamamen kumpas olmadığına inanmak niye FETÖ'nün dümen suyuna girmek olsun? Ecevit 70'lerden beri kontrgerilladan söz etti. Kontrgerillayı araştırmak isteyen Doğan Öz suikasta kurban gitti. Biz biliyoruz. Kara propaganda siteleri vardı, kabul ediyorlar. Taraf onları yazınca, sonradan kabul edip kapattılar o siteleri. Hukukun üstünlüğüne saygı duyan biri olarak MGK kararına uymak zorunda değilim. O zaman 28 Şubat'ta başörtülülere cihat açardım. Ben bugün FETÖ'nün terör örgütü olduğuna yüzde yüz eminim. Hele 15 Temmuz darbesinden sonra" sözleriyle sürdürdü.
'CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN SÖZ EDİNCE BİR ŞEY OLMUYOR'
Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu, Hüseyin Çelik gibi isimlerin Fethullah Gülen'i öven açıklamalarını mahkemede okuyan Ilıcak "Ben 'FETÖ yanlısı dezenformasyon'la suçlanan kitabımı hükümet üyelerinin böyle açıklamalar yaptığı zamanda yazdım. 15 Temmuz'da belki bir cadı avı gerekliydi. Öyle büyük bir badireden geçti ki Türkiye. Gazete yazım için tuttuğum notlarımı örgüt belgesi gibi anlatmışlar. Ben kısa kısa not alıp irticalen sekreterime yazdırırdım. Dursun Çiçek'in İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı yazdığım yazı Balyoz propagandası gibi gösterilmiş. Arada hiç ilişki yok. Savcıya göre Ergenekon, Balyoz'dan söz etmek FETÖ'cülük kriteri. Cumhurbaşkanı, Başbakan bunlardan söz edince bir şey olmuyor" dedi.
'CEMAAT İŞİNİ GEÇ FARKETTİM'
Ilıcak sözlerini "Koza İpek'ten aldığım para, Bugün'deki maaşlarım. Ben çok daha yüksek ücretle Sabah'ta çalışıyordum, TV programı yapıyordum. 15 Temmuz sabahı Bodrum'a gittim. Arkadaşlarımla briç partisi yapacak ve Yunan adasına gidecektik, darbe olunca iptal ettim. Bodrum'da yaz planları yaparken, oğlum, kızım, torunlarım gelecek diye beklerken darbeyle suçlanıp huzurunuza getirildim. Gelelim özeleştirime. Ben bu cemaat işini geç farkettim. Geç farketmemin sebebini izah etmek istiyorum. DP geleneğinden birisi olarak dindar kesime hep duyarlı oldum. Ben bir kafa karışıklığı yaşadım. Tam anlamıyla emin olamadım.